BIST 9.640
DOLAR 34,64
EURO 36,67
ALTIN 2.927,65
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Çubukçu'dan SBS sonrasına açıklama

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, SBS sonrası açılacak yeni liseler hakkında açıklama yaptı.

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Seviye Belirleme Sınavı'yla ilgili araştırmalar yaptıklarını belirterek, "Sınavın kaldırılması gerekiyordu" dedi. İşte Çubukçu'nun açıklamaları;

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, geçtiğimiz günlerde Seviye Belirleme Sınavı'nın kademeli kaldırılması, düz liselerinin Anadolu ve meslek liselerine dönüştürülmesi kararı alındığını açıklamıştı.

Bu açıklamalar öğrenci ve velilerin kafasının karışmasına neden oldu.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, NTV muhabiri Nilgün Balkaç'ın sorularını cevapladı;

SBS neden kalktı? Sınavsız ortaöğretim ne zaman başlayacak, genel liseler ne zaman Anadolu ve meslek lisesi olacak?

Bu soruya cevap vermeden önce hangi münazaralarla ve ne şekilde konulduğunu izah etmem gerekiyor. Bildiğiniz gibi SBS’den önce OKS vardı. 6, 7 ve 8. sınıfların müfredatından soruların oluştuğu 180 dakikalık sınav yapılıyordu. Öğrencilerin kaderinin 180 dakika da belirlenmesi konusunda sıkıntılar oldu. Tepkiler ele alınarak 3 yıla yayılarak o yaş grubunu ölçme ve değerlendirmenin daha sağlıklı olacağına dair veriler ortaya konuldu. Dolayısıyla o günkü koşullarda bu son derece doğru ve yerinde bir karardı. Geldiğimiz noktada biz uygulamaya koyduğumuz her konuyu tetkik etmek durumundayız. Uygulamaya konulan bir sınav sisteminin çocuklar üzerinde oluşturduğu etkiyi ailelere getirdiği maddi yükü, yarattığı psikolojik etkiyi, öğrenme ve becerileri üzerindeki olumlu veya olumsuz etkiyi değerlendirmek zorundayız. Bu değerlendirmeyi yaparken bir yıl boyunca bilimsel olarak çok değişik araştırmalar yaptık. Ortaya çıkan sonuç ; olumlu yönleri olduğu kadar olumsuz yönlerinin de ağırlıkta olduğu ve sürdürülebilir bir sistem olmadığı ivedilikle ortadan kaldırılması şeklindeydi. Bütün bu verileri gördüğümüz halde aynı kararlılıkla mı gitmeliydik, beklenen bu muydu? Türkiye'de eğitimle ilgili çok olumsuz ezberlerden biri çok sık değiştiği... Elbette her yıl yenileyeceğiz çünkü dünya hızla değişiyor. Değişimin hızına ayak uyduracak şekilde biz de sistemi değiştirmeliyiz. Gittiğim her yerde öğrenci ve velilerden şikayetler aldım. Sayın Başbakanımızın en önem verdiği alanlardan biri sınava dayalı eğitimden çocuklarımızın kurtarılmasıdır. Dolayısıyla verilmesi gereken karar buydu.

16 milyon öğrencisi olan bir ülkede yaşıyoruz. Biz bu sorunları ele alırken masa başında planlamalardan kaçınmamız gerekiyor. Bunda ısrarda edebilirdik ama böyle bir sonuç çıkmışsa kamuoyu anketlerinde kendi etkileşimlerimizde bunu görmüşsek, çocukların özellikle okul dışı kaynaklara yönelimi ilkokul 4’lere kadar düşmüşse, gerçekten çocuklarımızın öğrenirken stres ve kaygıdan uzak şekilde öğrenmelerini tercih ediyorum. Sınav odaklı bir sistem yerine kademeli olarak ortaöğretim kurumlarının tamamının aynı kaliteye ulaştıktan sonra çocuklarına sadece sosyal bilimler ve fen liselerinde sınavla alınan, onların da kendi alan sınavlarını yapabilecekleri bir sistem doğru gideceğiz. Bunun için kaynaklarımızı, zamanımızı; planlamamızı yaptık.

Siz çok fazla tepki geldiğini söylemiştiniz. Bunların arasında çok dikkat çekici bir mektup vardı, o mektupta neler vardı?

Psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanından akademisyen olan bir velinin kızının çizdiği bir resimdi. Çocuğunun ruh sağlığını ortaya koyan bir resim, gerçekten çok kötü etkilendim. Bunu bütün çocuklar ve bütün veliler yaşadı, gördü. O yüzden bu toplumda çok iyi karşılandı.

İlköğretimde çocukların yaş gruplarına göre haftalık ders saatlerinde değişiklik yapılacağı duyuruldu. Bu nasıl yapılacak?

Geçtiğimiz bütün bir yılı, bu önümüzdeki yılın planlanması ile ilgili değişik çalışmalarla geçirdik. O çalışmaların yapıldığı tarihlerde pek haber olmadı. Biz ders çizelgelerinin yeniden düzenlenmesi ile ilgili de bir çalıştay yaptık. Dünya örnekleri ile karşılaştırdığımız zaman Türkiye'de öğrencilerin ders saatleri yaş gruplarına göre çok fazla. Bu çocuklarımızın okulda kaldıkları süre içinde başka paylaşımlarda bulunmasına izin vermeyen bir sistem. Evinde tamamen oyun oynadığı bir atmosferden çıkıp soluksuz ders yaptığı bir yere giriyor. Dolayısıyla biz bu ders saatlerine yönelik çalışmalarımızı tamamladığımız zaman 1. ve 3. sınıf en küçük yaş gruplarına en az olmak suretiyle kademeli olarak düşürüyoruz. Okulda bulunma saatlerini düşürmeyeceğiz, bu süre içinde de çok değişik alanlarda eğitim ve öğretim vermeyi düşünüyoruz. Sanatsal faaliyetler el becerileri dahil okulda arkadaşlarıyla sosyal paylaşımda bulunarak farklı şeyler öğrenebilecekleri, okullarımızı çocuklarımızın kendilerini geliştirecekleri bir mekan olarak düşünüyoruz. Okullarımızı çocuklarımız için mutlu bir yaşam alanına dönüştürmek ve öğrenmenin mutluluğunu, hazzını yaşatmak istiyoruz.

Oturduğumuz yerin yanında eğer Anadolu lisesi yoksa o zaman başka bir okula mı yollayacağız? O zaman ne olacak?

Anadolu liselerine giriş sistematik olarak sınavsız hale geldiğinde bunun altyapısını hazırlayacağız. Dolayısıyla o sistemi tamamladıktan sonra bu geçiş gerçekleşecek. Evinin yakınında bir şekilde veya çocuğun akademik başarısı olan bir ortaöğretim kurumuna yerleşmesi gerektiği halde yer bulamadığı için yerleşme gibi bir riski olmayacak zaten.

SBS’nin kademi olarak kaldırılmasına da tepkiler vardı...
Doğrusunu isterseniz 6 ve 7’yi direk kaldırmamız yönündeydi. Kamuoyunda yarım yamalak yapılmış bir algı oluştu. Ama 6. sınıfta sınava girmiş öğrenciler var ve 6. Sınıfta sınava girmemiş öğrenciler var. Dolayısıyla onların iki farklı hesapla türü ile 8’le birlikte yapılacaktı. 7. sınıfta bu sistem dahil olmayan çocuk, 6. sınıfta sınava girmiş, istediği sonucu elde edememiş ve ‘Ben bu sisteme göre başladım ve 7. sınıfta sınav olacağını hesap ederek çalıştım, dolayısıyla bu sınavın olamaması, iki ayrı hesaplama da benim başarımı düşürüyor’ da diyebilir. Haksızlık doğurma ihtimali olan bir konuyu böyle değerlendirmemiz gerekti.

Öğretmen açığı ne zaman kapatılacak? KPSS ne zaman kalkacak?

Biz 2002 yılından bu yana en yüksek düzeyde öğretmen atamasını gerçekleştirmiş bir iktidarız. Bugün görevde olan öğretmenlerin yüzde 45’i AK Parti hükümeti döneminde atanmıştır. Biz bugün bir şekilde tek bir dersin bile boş geçmemesi için çaba sarf ediyoruz. Bu yıl 21 bin civarında öğretmen kadrosu bütçe kanununda geçtiği halde Sayın Başbakan’ın talimatıyla bu oran 40 bine çıkartıldı. 10 binin kadrolu olarak yeni atadık. Biz bu yıl 41 bin öğretmen atamasını gerçekleştirmiş olacağız. KPSS ile öğretmen alınmasının gerçekten çok ciddi bir değerlendirme ihtiyacı olan bir konu. Eğer öğretmenlerimizi kendi alanlarında yeterliliklerini ölçmeden alırsak bu anlamda tam anlamı ile bir ölçme değerlendirme yapmamış oluruz. Bir eşitlik getirilmesi bakımından bu zamanında sağlıklı bir sistemdi. Ama şimdi biz bu konu üzerindeki çalışmalarımızı sonuçlandırılırsak, öğretmenlerimizi alan yeterlilikleri çerçevesinde kendi yapacağımız bir sınavla almayı tercih ederiz.

Ruhban Okulu ne zaman açılacak?

Bir takvim vermek mümkün gözükmüyor ama belli bir aşmaya gelindiğini söyleyebilirim. Bu konuda görüşümüz biliniyor, söyleniyor. Biz Heybeliada’da Ruhban Okulu’nun açılmasına karşı değiliz.

Rize Belediye Başkanı’nın açıklamaları gündeme geldi ve parti içinde bununla ilgili de bir çalışma başlatıldı. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Basına yansıdığı kadarıyla doğru olup olmadığına ilişkin değerlendirmeyi partimiz yapacak. Bu tür konularda yaklaşımımız çok net. Çok ciddi bir mesele de elbette hısımlık vurgusu önemlidir ama burada tavsiye edilen şey ve yaklaşım başta kadın hakları olmak üzere temel insana haklarına aykırı bir yaklaşımdır. Benim böyle şeyleri tasvip etmem mümkün değil, desteklemeyi bırakın. Çok talihsiz bir açıklama. Daha yüksek ve gerçekten özür dilenmesi gereken bir durum. Böyle bir sorunun çözümü içinde çok hafif bir yaklaşım.

Sizi nasıl tanıyor öğrenciler? Bununla ilgili bir mektup geldi mi?
Evet. ‘Nimet Çubukçu ne yapar?’ diye bir anaokulunda sormuşlar. Öğretmenleri Nimet Çubukçu ne yapar diye çizmelerini istemiş. Çok hoşuma gitti. Küçücük çocuklar sorulara konuşma yapar, televizyona çıkar, çocukları çok sever, evde ev işi yapar... Anneleri ile özdeşleştirdiklerini ve yakın hissettiklerini gösteren bir şeydi.