Cübbeli Ahmet Hoca'nın yorumu olay Büşra Nur Çalar Söylemez için söyledi
Türkiye gündemine oturan Büşra Nur Çalar Söylemez konuşulmaya devam ediyor. Sosyal medya muhafazakâr kesimde İsraf ve şatafatı konuşuyor. İslam'da yeri var mı? İşte kendi alanında uzman isimlerin o yorumları...
Sosyal medyada 639 bin takipçisi olan Büşra Nur Çalar Söylemez’in bebeği için düzenlediği gösterişli mevlit töreni her kesimde tartışmalara yol açtı. Muhafazakâr kesimde hem “İsraf ve şatafat görüntüsü hoş olmadı” görüşü öne çıktı, hem de eleştirilere karşı “Lüksü başörtülüler icat etmedi” yanıtı geldi. Istagram’da Büşra Nur Çalar Söylemez’in hesabından yayınlanan Ihlamur Kasrı’ndaki mevlit görüntüleri büyük yankı uyandırdı. Bu konuda çeşitli kesimlerden görüşler şöyle:
Muhafazakârlar yeni orta sınıflar yaratıyor
Bekir Ağırdır (KONDA Genel Müdürü): “Bu bir melezleşmedir. Muhafazakârlar yeni orta sınıflar yaratıyor. Ritüeller ve sembollere dair müthiş bir açlıkları var. Kentli pratiklerin hepsini istiyorlar. Modern ritüellere karşı değiller. Hatırlar mısınız, seküler bir kadın kına gecesinde erkeklerin başının üzerinde taşınmıştı. Onun görgüsüzlüğü ile bu kadın arasında fark yok.
Türkiye modernleşme konusunda sentez üretiyor
Meseleyi sosyolojik olarak tartışmak gerekirken, kutuplaşmanın neferleri, karşı cepheye atmak için ellerine cephane geçirdiğini varsayıyor. Asıl mesele, sosyolojiktir. Türkiye, modernleşme konusunda sentez üretiyor. Elimizde doğru model yok. Önceki model de tektipçi ve dayatmacıydı, AK Partininki de. Doğru senteze ulaşamıyoruz. Çünkü ortak bir makul tanımı yok.
Bunlar İslam'da yok
İhsan Eliaçık (yazar): “Müslümanın, komşusu açken tok yatması, zengin yaşamasıdır. Bunlar İslam’da yoktur. Biz hatırlatınca ‘Müslüman zengin olmasın mı?’ deniyor. ‘Küfre karşı Müslüman’ın zengin olması lazım’ deniyor. Biraz sıkıştırınca ‘İmtihan dünyası. Zenginler şükredecek, yoksullar sabredecek’ deniyor. Hatta ‘Müslümanlar zengin olmalıdır’ şeklindeki sözlerle durum dinselleştiriliyor. Meselenin dinen böyle olması gerektiğini söylemeleri korkunçtur.”