Cübbeli Ahmet: Dilimizi, üslubumuzu değiştirmemiz lazım.

Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, "İslamda güncelleme değil, dilimizi, üslubumuzu değiştirmemiz lazım. Oysa ayet aynı ayet, hadis aynı hadis. Adamına göre konuşmamız gerekiyor" dedi.

Habertürk'te Veyis Ateş'in sorularını yanıtlayan Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca) günün şartlarına göre İslâmi konularda dilin, üslubun güncellenmesinin gerektiğini belirtti.

Veyis Ateş'in "Bundan 20 yıl sonra gençlik bambaşka bir yerde olacak. Ateizm, Deizm üç büyük dine rakip olabilecek. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz" sorusuna Ahmet Mahmut Ünlü şu karşılığı verdi:

"İslamda güncelleme değil, dilimizi, üslubumuzu değiştirmemiz lazım. Oysa ayet aynı ayet, hadis aynı hadis. Adamına göre konuşmamız gerekiyor. Ateistle konuşma, deistle konuşmak farklıdır. Allah'a inananla vakit harcamamak lazım. Eskiden ne yapıyorduk, adamı görüp nasılsın, iyi misin, diye musafaha yaparken adamın yüzüğüne bakıp, 'Bu ne kardeşim bu haram' diyorduk. Şimdi en mühimden başlayarak en önce inanması mecbur olanları söylüyoruz. Adam bugün ölse ahirette kafir, müşrik duruma düşmesin. İnsanın müslüman olmasa için ekseri değil asgari olanlarla ilgili artık bir şey geliştirmemiz lazım.

Benim de bir ortalama bulmam lazım

Bizim kabahatımız şu, 'İnsanların akıllarının aldığı kadar konuşun' hadisini görmüyoruz. Ben konuşmamda o gün şehit varsa, PKK varsa, HDP varsa, bir sorun varsa, beka sorunu varsa onlara temas ediyorum. Öbürü hadisi inkar etti, ona cavep vermek mecburiyetindeyim. Selefi birisine cevap veriyorum. Ama benim öyle bir ortalama bulmam lazım ki. İtikadi konulara ayrı bir ders yapmam lazım. Allah'ın varlığı hakkında mesela. Araya başka bir şey katmamak lazım. Bir defa Allah'ın varlığı hakkında deliller, sonra sünnetin müdafaası gibi mevzular...

Hastalığa göre tedaviyi öne çekmeliyiz

Bunun için özel konular, konuşmalar, ders hazırlamam lazım. Öncelikleri güncellemek lazım. Dini güncelleyemeyiz. Ortada ne hastalık varsa onun tedavilerini öne çekmemiz lazım. Biz şimdi itikadi meseleleri öne almamız lazım. Benim de tasavvuf ağırlığım çoktur. Televizyon yok, kanal çekmiyor vs. Şu anda biz artık beklesin, beklemesin, istesin, istemesin. Allah var mı yok mu şüphesi olana konuşmalayız. Varlık, birlik ondan sonra din gönderiyor mu, bize karışıyor mu, sadece yaratıp bırakıyor mu?"

İslam öncesi kız evlattan utanılırdı

Ünlü, İslamiyet'te kadınların önemine değindği konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Genel mânâda üç kız çocuklarına iyi bakarsa, o kız çocuklar ona cehennem ateşinde perde olur diyor hadisi şerif. Kız çocuğu olmayanlar çok üzülecek. Bir kızı olan ikinci, üçüncü kızı isteyecek. İslamiyetin neneye bakmak, iki hala, iki kız kardeş, iki teyzeye bakmanın faziletleri var. Burada tabii ki kadına bakmak. Anne baba zaten Allah'ın hakkından sonra geliyor. Kadının ihtiyaçlarının çok olması, hakkını bazı yerde savunamaması, kendisi çalışmak zorunda kalmasının ona çok sıkıntılar getireceği. Onun bakımı sağlanırsa, çocuğuna rahat bakar, dışarıda çalışmanın zorluklarıyla muhatap olmaz. İslamiyet böyle bir din. Neden diri diri gömüyorlarmış. Bu bir armış. Elin adamına kızını vermek babayı utandırıyormuş. Daha sonra hadislerle birlikte bütün sahabiler kızım olsun istiyor".