BIST 8.864
DOLAR 34,31
EURO 37,39
ALTIN 3.030,21
HABER /  DÜNYA

’’Çözüm süreciyle Irak da rahatlayacak’’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye gerçekten PKK sorununu çözecekse, Irak da rahatlayacaktır” dedi. <br/><br/>’’IRAK’A DOSTLUK V...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye gerçekten PKK sorununu çözecekse, Irak da rahatlayacaktır” dedi.

’’IRAK’A DOSTLUK VE KARDEŞLİK VERİRİZ’’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bağdat’ta El Nahrain Stratejik Araştırma Merkezi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu CHP’nin iktidar olması durumunda Irak’a ne vereceklerine yönelik bir soruya, “CHP iktidar olduğunda Irak’a dostluk ve kardeşlik veririz. Beraber çok şeyi başarabileceğimize inanıyoruz. Bunu yaptığımız zaman göreceksiniz Ortadoğu’ya huzur gelecektir. Biz Irak’a saygı göstereceğiz, onun toprak bütünlüğüne saygı göstereceğiz, Irak’tan da aynı saygıyı isteyeceğiz. Eşit birer devlet olarak bu bizim temel felsefemizdir” cevabını verdi.

’’ÇÖÜZM SÜRECİYLE BÖLGE RAHATLAYACAK’’
Çözüm süreci kapsamında çok sayıda PKK’lının Irak’a geldiğinin savunularak, bu konuda ana muhalefet partisinin takındığı tutumun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“PKK’lıların Türkiye topraklarını geçip Irak’ta konuşlanmaları, sorunu aynı zamanda Irak sorunu haline getirmektedir. Ama Türkiye ile Irak arasındaki sınırın rahat kontrol edilebilir bir sınır olmadığını Irak da Türkiye de kabul ediyor. 30 yıldır bu sorun çözülmemiş. Demek ki 30 yıldır çözülmeyen sorunu farklı bir bakış açısı ile ele almamız gerekiyor. Eğer biz bunu yapabilirsek bu sorunun çözümünde çok önemli bir adım atmış oluruz. Hükümet sorunun çözümünde bir adım attı. Şu anda silahlar durdu. Kuzey Irak’a çekileceğini söyledi PKK. Çekildiler mi çekilmediler mi biz bilmiyoruz. Zaman zaman Sayın Başbakan bazı oranlar veriyor. Yüzde 10 çekildi, yüzde 15 çekildi, yüzde 25 çekildi diye. Bilmiyoruz onu. Ama önemli olan şu; eğer Türkiye gerçekten sorunu çözecekse, Irak da rahatlayacaktır. Sonra da böyle bir olay olmayacaktır. Ana muhalefet partisi olarak biz bu sorunu toplumsal uzlaşmanın desteğiyle bir şekilde çözülmesini istiyoruz. Eğer sorun çözülebilirse, Türkiye, Irak, Suriye, yani bölge rahatlayacaktır. O nedenle sorunun çözümüne doğrudan bir katkı vermedik CHP olarak. Çünkü nasıl çözüleceğini bilmiyoruz. Ama sorunun çözülmesini istiyoruz.”

“İKİ ÜLKE ARASINDA DOST OLMAK ÇOK ÖNEMLİDİR”
Bir gazetecinin Irak ziyaretini cesaretli olarak nitelediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Irak’a Türkiye’nin sevecen yüzünü, Irak’la dost yüzünü göstermek için geldiklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“İki halkın dost olduğu, ortak sorunlarını çözmek için masaya oturduğumuz zaman aklın galip gelebileceğine inanan bir partiyiz biz. Sadabat Paktı bunun güzel bir örneğidir. 1930’larda imzalamışız biz o sözleşmeyi. Karşılıklı birbirimizi tanımışız, iki bağımsız devlet olarak birbirimize saygı duymuşuz. Son yıllara kadar aramızdaki dostluk hiç bozulmadı. İki ülke arasında dost olmak çok önemlidir.”

“DÜNYANIN NERESİNE GİDERSENİZ GİDİN BİR TÜRK İŞADAMINI ORADA GÖRÜRSÜNÜZ”
Türk halkının ağırlıklı olarak genç ve dinamik bir halk olduğunu vurgulayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dünyanın neresine gidilirse gidilsin bir Türk işadamının orada görülebileceğini söyleyerek bir bakanın ‘En iyi işi Türkler yapıyor’ dediğini hatırlattı. Bir gazetecinin kendisine, ‘Ekonomik ilişkilerin bozulması sizi korkutmuyor mu’ diye sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Sadece ekonomik değil, bizim Irak’la ortak kültürümüz var, ortak tarihimiz var, iki ülkede yaşayan karşılıklı akrabalarımız var. Yani ekonominin çok ötesinde dostluk zeminimiz var bizim. Ortak alanlarımız çok fazla. O ortak alanlardan yola çıktığımız zaman daha güçlü bir Irak, daha güçlü bir Türkiye çıkacaktır ortaya” dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Ben Sayın Başbakan ile görüşürken şunu da söyledim; ‘Bağdat metro yapacak, Türk iş adamları o metroyu yapmaya hazır. Havaalanları yapılacak, havaalanları yapmaya hazır. Emin olun bazı ülkeler bizim bir firmamızı özel olarak davet ediyorlar, ‘Gelin buraya havaalanı yapın’ diye. Tam bir dünya markası oldu. Hem yapıyorlar, çalıştırıyorlar, işletiyorlar. Ben üniversitelerden söz ettim. Neden Iraklı öğrenciler Türkiye’deki üniversitelere gelip okumasın? Dünya bağlamında çok güzel üniversitelerimiz var. Türk öğrenciler de Irak’a gelmeli, Bağdat’taki üniversitelerde okuyabilmeli. Daha aşağıya indim. Neden ortak diziler, ortak sinema filmleri yapmıyoruz? Bunlar iki halkı kaynaştırır, dost oluruz. Iraklı bir sinema yıldızıyla Türk sinema yıldızının bir araya gelmesi, fotoğraf vermeleri bile emin olun iki halkın kanını kaynatır, dostluğumuzu pekiştirir. Biz bunları yapmaya hazırız, yapmalıyız da."

“DIŞ POLİTİKADA ASIL OLAN ÜLKELERDEN KOPMAK DEĞİLDİR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dış politikada asıl olanın ülkelerden kopmak değil, ülkeleri kucaklamak olduğunu söyleyerek, “Arap Dünyası’yla bir sorun yaşadığımız hayatın bir gerçeğidir. Ben, o sorunu aşmak için buradayım. Arap halklarını biz kucaklayacağız. Araplar da Türkiye’yi kucaklayacaklar. Beraber olmalıyız biz” dedi.
Bayramda Irak’ta gelen patlamalarda pek çok Iraklı’nın hayatını kaybettiğini ve Türkiye’nin bu duruma çok üzüldüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, Mısır’da meydana gelen olayların da kendisini üzdüğünden bahsetti. Kılıçdaroğlu, “O nedenle dış politikayı, Irak’la dış politikayı sadece ekonomik, ticari zemin üzerine değil, onun daha derinine, insani boyuta indirgememiz gerekiyor. Çünkü dediğim gibi ortak kültürümüz, ortak tarihimiz, ortak inançlarımız var. Irak toprakları Türkiye açısından İslami açıdan da çok değerlidir. Hazreti Ali, Hazreti Hüseyin, İmam-ı Azam, Abdülkadir Geylani burada yatıyorlar. Bu kadar güzel bir coğrafyada kan akmasını kim isteyebilir? Biz, dış politikamızı sevgi ve dostluk üzerine inşa etmeliyiz. Eğer bunu yapabilirsek iki ülke de kazançlı çıkacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“SİYASET, İNSANİ BOYUT KAZANMAK ZORUNDA”
Kılıçdaroğlu, gazetecilerin ‘Planlarınız var mı’ sorusuna ise, “İktidarların planları olabilir, muhalefetin de söylemleri. Bizim söylemlerimizi bütün açık yüreklilikle sizlere ifade etmeye çalıştık. Biz dış politikamızı ben Irak’a geldim diye böyle konuşmuyorum. Az önce de ifade ettim. Ben Brüksel’e gittiğimde de aynı şeyleri söylüyorum. Başka bir ülkenin içişlerine müdahaleyi doğru bulmadığımızı ifade ettim. Brüksel’de bir toplantıda Kaddafi’nin linç edilmesini de eleştirdim. Doğru değil bunlar. Siyaset farklı bir alana girmek zorunda, insani boyut kazanmak zorunda. Biz eğer bunu yapabilirsek iki halkı dost ve kardeş yaparız. Burada ana görev politikacılara, kültür insanlarına ve bürokratlara düşüyor. Biz bunu yapabilecek kapasiteye ve potansiyele sahibiz. Ben buna yürekten inanıyorum” cevabını verdi.
(İHA)