BIST 9.777
DOLAR 35,10
EURO 36,62
ALTIN 2.934,33
HABER /  DÜNYA

Çözüm süreciyle ilgili flaş açıklama

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Öcalan’ın müzakereci olması mümkün değil" dedi. <br/>Habertürk TV’de katıldığı programda çözüm sürecine...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Öcalan’ın müzakereci olması mümkün değil" dedi.
Habertürk TV’de katıldığı programda çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “Çözüm süreci olarak yeni dönemde başlatılan sürece Türkiye kamuoyunun verdiği desteğe bakılırsa, doğuda, batıda, güneyde, kuzeydeki oranlara dikkat edilirse, her siyasi partiden, her düşünceden insanımız da bu sürece destek veriyor. Bu süreç hükümetimizin başlattığı, hükümetimizin yönettiği ve hükümetimizin yürüttüğü bir süreçtir, bugüne kadar da belli bir noktaya gelindi” dedi.
Bozdağ, “Şimdi bu sürecin içerisinde sıkıntılar olabilir, zaman zaman oluyor da sıkıntılar. Ama adı üzerinde, bir süreç bu. İnişler olur, çıkışlar olur, zorluklar olur, sıkıntılar olur. Önemli olan süreç içerisinde bu inişlerin, bu zorlukların aşılarak sürecin neticeye ulaştırılmasıdır. Yoksa bir günde bitecek bir süreç değil, bir günde, bir ayda, üç ayda bitecek bir süreç değil. Elbette bu zaman alacak ve zaman içerisinde kendi ortaya koyduğu sonuçlarla karşı olanları da ikna ederek yoluna devam edecektir” diye konuştu.

"DEVLETİN GÖREVLİLERİ GÖRÜŞÜR"
Bozdağ, “Müzakereci olunsun görüşüne ne diyorsunuz Sayın Bakan, Öcalan müzakereci olsun?” sorusuna ise, “Yani bu doğru bir yaklaşım değil, yani mümkün olanı talep etmek doğru olandır. Yani siz realiteden kopup olmayacak şeyleri ortaya korsanız o zaman bu doğru bir yaklaşım olmaz. Mümkün olanı, olabilir olanı şey yapmak lazım. Yani devletin görevlileri, MİT görevlileri görüşebilir ama onun dışında başka bir sıfat, başka bir role taşıma gayretlerini ben doğru görmem. Devlet ihtiyaç olduğu zaman her zaman görevlileri aracılığıyla görüşebilir, görevlileri ihtiyaç duyduğunda görüşebilir buna mani bir hal yok” şeklinde cevap verdi.
Bozdağ, İmralı’ya giden BDP’li isimlerin değişmesine yönelik soru üzerine ise, “Yani Türkiye bir hukuk devleti, sonuçta hukuk devleti içerisinde neyin ne zaman, nasıl olacak, bunlara kimler karar verecek bu onunla belli. Yani cezaevlerinde bir tutuklu veya hükümlüyle usulü nasıldır, bu görüşmeye kim izin verir, ne zaman verir, ne kadar verir, bunun kaydı var kuydu var, kuralı var. Bu keyfe keder olacak bir şey değil. Yani bu kanun bilmemezliktir, yol bilmemezliktir, usul bilmemezliktir. Doğru bir yaklaşım kesinlikle değildir. Usul bellidir. Herkes o usule uyacak, yani belli olan usullere herkes uyarsa, kurallara herkes uyarsa o zaman mesafeler, kurallar içerisinde daha doğru ama kuralları tanımayan bir yaklaşım olursa her zaman o yaklaşım karşısında var olan kuralı görür” diye konuştu.
(İHA)