Yeni Akit yazarı Ersoy Dede, çözüm sürecinde işler yolunda gitmezse iki seçenekli bir model uygulanacağını ve devletin bir B planı olduğunu yazdı.
Abone olİNTERNETHABER.COM
Yeni Akit yazarı Ersoy Dede bugünkü yazısında, çözüm sürecinde devletin bir B planı olduğunu, işler yolunda gitmez ise bu iki modelden oluşan planı devreye sokacağını yazdı.
Dede, söylediklerinin daha da ilerisinde bir noktaya değinerek; 'şu birkaç gün içinde olan biteni gözleyip, Abdullah Öcalan’ın seçimlere yakın başlatmayı hedeflediği yeni planını' anlatacağını yazdı.
İşte o yazıdan çarpıcı satırlarla 'Devletin B planı' :
ARINÇ : SÜRECE MAHKUM DA DEĞİLİZ MECBUR DA...
Her şey Bülent Arınç’ın; “çözüm sürecine mahkûm da değiliz mecbur da değiliz” sözüyle başladı. Sahiden böyle mi acaba?.. Devlet aygıtı, toplumun problemlerini önceleyip de çözmek üzere irade ortaya koyma kararlılığını gösterdikten sonra bunun adının; “süreç, paket vs..” gibi isimlendirilmesini çok da isabetli görmem. Dolayısıyla “mahkûm da değiliz, mecbur da” sözünden, demokratikleşme hamlelerinin sona erdirileceği gibi bir anlam çıkarmamıştım. Hâlâ daha da öyle düşünüyorum. Bu milletin canına tak dedirten hadise işin şiddet boyutuyla ilgili olan kısmı. Yani sen, “Ohal’i kaldırın başka bir şey istemiyorum”dan bak şimdi nerelere geldin.. Elbette devlet yaptığı şeyi vatandaşın başına kakmaz. Sürekli olarak, ‘ben şunu yaptım, ben bunu yaptım’ demez.. Demez de sistematik olarak da sen ‘90’larda dışkı yedirildi, Diyarbakır Cezaevi’nde şu oldu, bu oldu’ diye temcit pilavı gibi Eski Türkiye’nin faşist uygulamalarıyla iktidarı suçlarsan, ‘dur bakalım bir dakika orada’ derler.. Hiç acıları yarıştırmayalım..
"PKK'NIN VE DEVLETİN YAPTIKLARINI, ACILARI YARIŞTIRMAYA GEREK YOK"
Buradan katedebileceğimiz bir yol yok.. Devlet 17 bin faili meçhul cinayet işledi, örgüt 20 bin genç Mehmetçiği şehit etti.. Bu yarışın faydası yok.. Kimse geçmişte yaşanan; inkâr, imha, ret ve asimilasyon politikalarını yokmuş-olmamış gibi davranmıyor. Bu maziyle oturuldu masaya.. Ve akla hayale gelmeyecek kadar yol kat edildi. Bunu da müzakere ederek yaptı. “Sorunu gördüm, tek başıma çözüyorum” demedi.. Demedi ki örgüt, tamamen haksız bir şekilde çıkıp; ‘vurdukça alıyoruz’ deme cüretini gösterebildi. Aldıkları her siyasal, kültürel, sosyal hakkı, silahla kazandıklarını zannettiler. Zaten anayasal eşit vatandaşlık prensibi doğrultusunda verilmiş olabileceği hiç akıllarına gelmedi.. Bugün geldiğimiz noktada ise hâlâ devleti ve milleti tehdit etmeye devam eden bir PKK ve onun işbirlikçileriyle karşı karşıyayız.. Daha evvel burada yazdım. Ben “Abdullah Öcalan’ın dışarı çıkması bile tartışılmalıdır” derken, Öcalan örgütüne, Nevruz Mesajı perspektifinde hareket etmesi gerektiği emrini vermezse, devlet bir çuval inciri, milleti lehine berbat etmekte çekingen davranmayacaktır.. Abdullah Öcalan bugün sürecin sekteye uğramaması adına bir şey yaparsa yapar, yapmazsa devlet devlettir, bunu hafife almamak lazım.. Nasıl ki bu paralel ihanet şebekesi üç beş yargıçla, beş-on polisle devlet olabileceği yanılgısına düştü, PKK da ‘Silopi’de bayrak açtım, Cizre’yi özgürleştirdim’ saçmalıklarıyla kafa tutmaya kalkmasın. O yol kesme, bayrak açma, maskeli bildiri okuma sahnelerini Ankara’da mütebessim bir ifadeyle izliyor insanlar.. Bunun Abdullah Öcalan gibi zeki bir adamın farkında olabileceğini zannediyorum..
DEVLETİN B PLANI!
Şartlar birkaç güne kadar iyileşmezse çözüm sürecinde devlet B planını devreye sokacak. Nedir iyileşme? Kamu otoritesinin yeniden temini.. Saçma sapan ‘özerkleşme, özgürleşme, alan hakimiyeti stratejisi’ gibi işlere son verilmesi.. Bu zamana kadar süren sessiz izleyiş, bambaşka bir tabloya evrilirse kimse şaşırmasın.. Devletin işlerin yoluna girmemesi halinde önünde iki seçenek var.. Biri Sri Lanka diğeri İskoçya.. Şahsen bana sorarsanız bir “Türkiye” modeli hep masada olmalı derim.. Bize ne Sri Lanka’dan yahut İskoçya’dan, değil mi?.. Ama şartlar biraz bunu zorluyor gibi.. Bakın şu birkaç gün içinde olan biteni gözleyip size Abdullah Öcalan’ın seçimlere yakın başlatmayı hedeflediği yeni planını anlatacağım.. Şimdilik saklıyorum zira pozitif gelişmelere gebe bir tablo ihtimali var. Bunu bir iki gün daha gözlemenin gerekliliğine inanıyorum.