BIST 9.725
DOLAR 35,22
EURO 36,80
ALTIN 2.979,05
HABER /  GÜNCEL

Çözüm süreci açıklamaları AKP'li seçmenin oyunu etkiledi mi?

Çözüm süreci ve iç siyasetteki gelişmeler ve Şah Fırat operasyonunu AKP'li seçmen nasıl değerlendiriyor? Oyları etkileniyor mu? Sinan Onuş, Ankara'da AKP'li seçmenlerle görüştü.

Abone ol

Hükümet ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) çözüm sürecine ilişkin ortak basın toplantısı ve Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasına yönelik muhalefetin tavrı biliniyor.

Peki, AKP'li seçmen ne diyor ve bu iki olay, oylarının rengini etkiledi mi?

Bu soruların yanıtını aramak için ilk durağım AKP'nin önemli oy depolarından Sincan oluyor.

Bosna Caddesi üzerindeki seçmen, konuşma teklifimi "işleri ve aceleleri" olduğu için geri çevirdiklerinden ben de ara sokaklardan birinde parkta oturanlara yaklaşıyorum.

24 yaşındaki Halil Altan'ın yanına oturuyorum.

Altan, AKP'ye oy verdiğini, gençlik kolları üyesi olduğunu söylüyor ama şimdi, "Kararsızım" diyor.

Gerekçesini ise "İşsizim. Eşime bile AKP'yi oy verdirttim ama sahip çıkmadılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyorum ama bu kez oyumu belki MHP'ye veririm" diye açıklıyor.

Türbenin taşınması ve ortak basın toplantısını soruyorum. Altan yüzüme bakıyor, "İki aydır evimin kirasını ödeyemedim. Ev sahibi de bana 'taşın' dedi. Mezar taşınmış, ülke bölünmüş, çok mu umursuyorum. Şu an önceliğim siyaset değil, evdeki bebeğin maması ve bezi" diyor.

'Oyumla yardımların alakası yok'

Altan'la konuşurken Tayyar Akkan yanımıza geliyor ve konuşmaya dahil oluyor.

AKP'ye oy verdiğini, yine vereceğini söylüyor. Ortak basın toplantısının "içeriğini bilmediğini" kaydediyor ama "30 senedir gelen şehidin hesabı yok. Belki böyle çözülecek ve belki böylesi hayırlı" diye konuşuyor.

Çevremizde toplananların sayısı artıyor. 78 yaşındaki Hüseyin Balıkçı da tercihini değiştirmeyen seçmenlerden. Kömür ve para yardımı aldığını aktarıyor. 'Onun için mi oy veriyorsun' diye sormama fırsat vermeden "Oyumla yardımların alakası yok" diyor.

Oradan ayrılıp Sincan tren istasyonunun olduğu bölgeye gidiyorum. İstasyonun arka tarafında tek başına oturan İsrafil Aydın'a yaklaşıyorum. Hayvancılıkla uğraştığını belirten Aydın da iki seçimdir AKP'ye oy veriyormuş ama bu kez vermeyeceğini söylüyor.

Nedenini, "İthal hayvan işi bizi sıkıntıya soktu. Hem ekonomik nedenlerle hem de o basın toplantısı nedeniyle vermeyeceğim" diye anlatıyor.

"Kan akmaması önemli değil mi" şeklindeki soruma ise "Evet ama bu kadar olmaz. PKK'ya çok prim veriliyor" yanıtını veriyor.

Kadınlar çok konuşmak istemiyor. Sonunda Altındağ'da oturduğunu, annesi hasta olduğu için Sincan'daki hastaneye geldiğini belirten Emine Buyruk'u ikna ediyorum.

Eşinin taksici olduğunu söyleyen Buyruk, "Eşim sıkı AKP'li ama ben bu kez vermeyeceğim. Gerçek nedenini söyleyince herkes gülüyor" diyor. Merak ediyorum.

Buyruk, "Eşim çok kredi çekiyor, ödemekte zorlanıyoruz. AKP, bankaların önünü çok açtı. Bu yüzden, bu kez oy yok" diye açıklıyor.

'AKP'den daha iyisi mi var?'

İstasyonun ön tarafındaki parkta Timur Gülder ve Ali'nin yanına oturuyorum. İkisi de eski MHP'li olduklarını ama iki seçimdir AKP'ye oy verdiklerini söylüyor.

Mezarların naklinden ve ortak basın toplantısından rahatsız olmadıklarını ifade ediyorlar ve "Belki de Türkiye'yi daha ileri götürecek bir olay. Ülkeye huzur ve güven geldi. Oyumuzu etkilemedi" diyorlar.

Hem fotoğraf çektirmeye izin vermemeleri hem de Ali'nin soyadını söylememesi üzerine "Huzur ve güven varsa neden çekiniyorsunuz" diye soruyorum.

Ali biraz duraksıyor, "AKP'den daha iyisi mi var?" yanıtını veriyor.

Hemen yandaki bankta oturan Seyit Ahmet Üstün de basın toplantısının içeriğini bilmediğini aktarıyor.

Mezarın nakli için, "Ben ölünce nereye gömmüşler kimin umurunda. Ben kazandığım paraya bakarım. Tamam, emekliye az verdiler ama bunlardan iyisi yok" ifadesini kullanıyor.

'Doğuştan üç hilalciyim'

Sincan'dan ayrılıp, Etimesgut geçiyorum.

AKP'ye oy verdiğini söyleyen Kenan Sert ile uzun sohbete başlıyoruz. Babasının onu, onun da çocuklarını "MHP'li yetiştirdiğini" anlatırken eliyle "kurt" işareti yapıyor.

Sert, kalbini gösteriyor. "Oy atarken daralıyor" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Bir oğlum askerde. Doğu'da ateşkes var, gönlüm rahat. Doğuştan üç hilalciyim ama ülkenin geleceği için şu an en iyi parti AKP. Evdeki beş oyumun, beşi de onların."

Hasan Taş da kurulduğundan beri AKP'ye oy verdiğini vurguluyor.

O da emekliye verilen zamandan şikayet ediyor ama AKP'ye oy veren diğer seçmenler gibi, "Bunlardan daha iyisi mi var" diyor.
Yanında oturan ve sohbete hiç katılmayan yeğeni Yüksel Başol'u gösteren Taş, "Kendisi asker. 30 bin şehit geldi. Kan akmıyor artık, bu önemli değil mi?" diye soruyor.