BIST 9.686
DOLAR 34,58
EURO 36,43
ALTIN 2.977,63
HABER /  SAĞLIK

Covid-19’da hastalık gidiyor etkiler kalıyor

Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, Covid-19 hastalığını atlatan kişilerde bazı etkilerin hastalık sonrasında da devam ettiğini belirtti.

Abone ol

Korona virüs ile mücadelede yerinde savaşan doktorlardan olan Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, Covid-19 tanısı konan hastalarda iyileştikten sonra hastalığın getirdiği bazı etkilerin devam ettiğini belirtti. Bu etkilerin başında ise, halsizlik ve yorgunluk, bunun yanı sıra konsantrasyon eksikliği ve dikkat dağınıklığı geliyor. Konsantrasyon eksikliğinin devam ettiğini fark eden vatandaşların bir süre araç kullanmamalarını tavsiye eden Prof. Dr. Oğuztürk, dikkat gerektiren işlerde çalışanların da bu anlamda daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.

“Covid-19’dan kurtulduktan sonra eski yaşama belli bir süre tam olarak dönmeme söz konusu”

Covid-19 enfeksiyonunu atlatarak iyileşen hastalarda bazı etkilerin hastalığı atlattıktan sonra da devam ettiğini belirten Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Klinik deneyimlerimize bakacak olursak, maalesef Covid-19’dan kurtulduktan sonra eski yaşama belli bir süre tam olarak dönmeme söz konusu. Bazı şikayet ve bulgular yaşanan süreçte devam ediyor. Bu anlamda hastanın Covid-19 testi negatif çıkmış olsa dahi bazı parametrelerin devam etiğini görmekteyiz. Bunların içerisinde en sık gördüğümüz yorgunluk ve halsizlik. Cidden bu yüksek bir oranla karşımıza çıkıyor. Bunun dışında tat alma kaybı negatif çıksa bile belli bir süre devam edebiliyor. Nefes alma ve solunum sıkıntısı belli bir süre devam edebiliyor. Bunlara ek olarak üzerinde vurgu yapılması gereken önemli bir sorun da şu, konsantrasyon güçlüğü ve eksikliği. Bu önemli bir sorun bazı hastalarımızda bunu ciddi anlamda gördük. Bu anlamda Covid-19 hastalığını geçiren kişilerin meslek grubu olarak dikkat gerektiren herhangi bir iş yaparken bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor. Örnek vermek gerekirse diyelim ki siz araç kullanıyorsunuz, o araç kullandığınız sürenin uzaması, sizin konsantrasyon sıkıntısından dolayı ciddi bir kaza geçirmenize neden olabilir. Ya da bir fabrikada ince işçilik gerektiren bir iş kolundaysanız o anlamda hem işinize hem de size sıkıntı vermeye sebep olabilir bu konsantrasyon eksikliği” diye konuştu.

“Ölüm ile yaşam arasındaki o çizgide elinizi uzatarak kişinin bu tarafta kalmasını sağlayabilirsiniz”

Covid-19 enfeksiyonunun Türkiye’de görüldüğü ilk aylardan kısa bir süre sonra Türk Kızılay ve İnönü Üniversitesi gibi bazı üniversitelerin “İmmün Plazma Tedavisi” çalışmalarına başladığını belirten Prof. Dr. Oğuztürk, “İmmün plazma bağışçılarından alınan bu ürünlerin Covid-19 hastalığı tedavisinde başarılı olduğu bizzat görüldü. Bu anlamda bizim bazı kriterlere uyan kişilerden bu hastalığın tedavisine katkı sağlama adına bağış yapmalarının önemine vurgu yapmadan da geçmek istemiyorum. Bu anlamda kişi eğer 18 - 60 yaş aralığı içerisinde ise, tercihen erkek ya da gebe kalmamış kadınlarda bu bağışçı olma kriterlerinin, hastalığı geçirdikten sonraki dönemde, 14 gün sonra diyelim. Yaptırmış oldukları Covid-19 testi negatifse ve 24 saat sonra alınan ikinci bir testte de negatiflik var ise bu kişiler rahatlıkla immün plazma bağışçısı olabiliyorlar. Yaşam ile ölüm arasındaki o çizgide Covid-19 hastalığından dolayı yaşamını yitirme riskine karşı bu kişilere el uzatma adına bundan daha kutsal bir görev şu anda akıllara gelmiyor. Bu anlamda bizim Covid-19 hastalığını geçirmiş kişilerin hem toplumda duyarlılığı artırıp hem de bağış yapması gerekiyor. Düşünebiliyor musunuz 1 ay içerisinde 3 defa 10’ar gün arayla bu bağışı yapabilirsiniz. Böylece ölüm ile yaşam arasındaki o çizgide siz elinizi uzatarak kişinin bu tarafta kalmasını sağlayabilirsiniz. Kutsal bir iyilik” dedi.