BIST 9.662
DOLAR 34,64
EURO 36,37
ALTIN 2.911,37
HABER /  SAĞLIK

Covid-19 bitmeden ABD'li profesör böyle uyardı: Covid-26 ve Covid-32 de çıkacak

Tüm dünya koronavirüsle mücadele ederken, ABD'li ünlü viroloji ve mikrobiyoloji profesörü Peter Hotez'in uyarısıyla bir kez daha dehşete düştük. Katıldığı televizyon programında şoke eden açıklamalarda bulunan Hotez, Covid-26 ve Covid-32 uyarısı geldi...

Abone ol

Dünyaya diz çöktüren, resmi rakamlara göre 3,5 milyonu aşkın insanın hayatını kaybetmesine yol açan koronavirüs salgınıyla ilgili, ünlü profesörün yaptığı açıklama şok etkisi yarattı. ABD'li ünlü viroloji ve mikrobiyoloji profesörünün uyarısıyla dünya dehşete düştü.

Katıldığı televizyon programında şoke eden açıklamalarda bulunan Baylor Tıp Fakültesi'nde moleküler viroloji ve mikrobiyoloji profesörü Peter Hotez'den Covid-26 ve Covid-32 uyarısı geldi. Önde gelen hastalık uzmanı, halk sağlığının gelecekte yine tehlikelerle karşı karşıya kalacağını söyleyerek, koronavirüsün kökenlerine dair "tam bir soruşturma" çağrısında bulundu.

Covid-19'un kökenini bulamazsak...

Pazar günü NBC televizyonunun "Meet The Press" programına konuk olan Hotez, virüsün nasıl ortaya çıktığına dair kesin sonuçlara varmanın, gelecekteki pandemileri önlemek için "şart" olduğunu söyledi.  Peter Hotez, "Kovid-19'un kökenlerini tam olarak anlamazsak Kovid-26 ve Kovid-32 de çıkacak" dedi. 

ABD Başkanı Biden emir verdi

Pandeminin başında yeni tip koronavirüsün Çin'in Wuhan Viroloji Enstitüsü'ndeki laboratuvardan kazara sızdığı iddiaları basında geniş yankı bulmuştu. ABD Başkanı Joe Biden, geçen hafta, yeniden gündeme gelen bu iddianın araştırılması amacıyla yeni bir çalışma emri vermişti. Biden, Amerikan istihbarat servislerinden, koronavirüsün kökeniyle ilgili yeni bir rapor hazırlamalarını ve bu raporu kendisine 90 gün içinde iletmelerini istemişti. Ancak Hotez, istihbarat toplamanın tek başına yeterli olmayacağını düşünüyor.

22 sayfalık şok rapor

Yeryüzünde yaşayan sekiz milyarı aşkın insan 31 Aralık 2019 tarihinden bu yana, koronavirüs nereden yayıldığını merak etti, onlarca araştırma yapıldı. Ve şimdiyse dünya 22 sayfalık yeni raporu konuşuyor... Bomba etkisi yapan yeni çalışmanın iddialarına göre, koronavirüsün "doğal bir atası yok" ve daha sonra izlerini "retro-mühendislik" ile örtmeye çalışan Çinli bilim adamları tarafından yaratıldı.

'Benzersiz parmak izleri'

Yeni araştırmanın sonuçları, virüsün yalnızca laboratuvardaki manipülasyondan kaynaklanabileceğini işaret eden, 'benzersiz parmak izleri' bulunduğunu iddia ediyor. İngiliz Daily Mail gazetesi, İngiliz Profesör Angus Dalgleish ve Norveçli bilim adamı Dr. Birger Sørensen tarafından yazılan 22 sayfalık yeni makaleye ulaştı.

Bugüne dek görmezden gelindi

Bir yıldır Çin'de çeşitli araştırmalar yürüten Dalgleish ve Sørensen, akademisyenler ve büyük dergiler tarafından görmezden gelindiğini yazdı. Londra'daki St George's Üniversitesi'nde onkoloji profesörü olan Dalgleish, hastaları tedavi etmek ve aylarca ilaç kullanmamalarını sağlamak için çalışan ilk 'HIV aşısını' yaratan atılımıyla tanınıyor. Bir virolog olan Sørensen ise, Biovacc-19 adlı bir koronavirüs aşı adayı geliştiren ilaç şirketi Immunor'un başkanı.

Açıklamak isteyenler hep susturuldu

Çin laboratuvarlarında 'verileri kasıtlı olarak yok etme, gizleme veya karartma' suçlamalarını içeren araştırmadaki şok edici iddialar, komünist ülkede sesini çıkaran bilim adamlarının susturulduğuna ve ortadan kaybolduğuna dikkat çekiyor. Daily Mail tarafından özel olarak elde edilen ve önümüzdeki günlerde yayınlanması planlanan makale, bilim dünyasında tsunami etkisi yaratmaya hazırlanıyor.

Uzmanların çoğunun yakın zamana kadar virüsün kökenlerinin hayvanlardan insanlara sıçrayan doğal bir enfeksiyondan başka bir şey olmadığını kesin olarak reddediyordu. Dalgleish ve Sørensen, geçen yıl bir aşı oluşturmak amacıyla koronavirüs örneklerini analiz ederken, virüste yalnızca laboratuvardaki manipülasyondan kaynaklanabileceğini söyledikleri 'benzersiz parmak izleri' keşfettiler.

'Sahte haber' dediler ancak...

Bulgularını yayınlamaya çalıştıklarını, ancak o sırada virüsün yarasalardan veya diğer hayvanlardan insanlara doğal olarak geçtiği konusunda kararlı olan büyük bilimsel dergiler tarafından reddedildiklerini söylediler. Eski MI6 şefi Sir Richard Dearlove, bilim insanlarının teorisinin araştırılması gerektiğini açıkça söylediğinde bile, fikir 'sahte haber' olarak lanse edilerek bilim çevreleri tarafından reddedildi. Bir yıldan fazla bir süre sonra, önde gelen akademisyenler, politikacılar ve medya nihayet Çin'deki Wuhan Viroloji Enstitüsü'nden sızmış olma olasılığını düşünmeye başladılar.

'Komplo teorisi" demişlerdi

Salgının Çin'deki bir laboratuvardan sızmış olabileceği ihtimali bir zamanlar 'aşırı uç bir komplo teorisi' olarak değerlendirilirken, bu tartışmalı iddia son haftalarda yeniden gündeme geldi. ABD Başkanı Joe Biden, istihbarat servislerinden salgının köküne ilişkin teorilerin incelenmesi için acil olarak yeni bir soruşturma yürütmeleri ve araştırmalarıyla ilgili raporu 90 gün içinde teslim etmeleri talimatını verdi. Çin de Biden'a tepki gösterip Washington'ı "pandemiyle mücadeledeki zayıflıklarını örtme amacıyla komplo teorileri yaymakla" suçladı.

Fauci devreye girdi

ABD’de bulaşıcı hastalıklar alanında uzman olan Dr. Anthony Fauci, koronavirüsün doğal yollardan ortaya çıktığından şüphe ettiğini söyleyip Covid-19'un kökenine ilişkin şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu. "Ne olduğunu tam olarak bulana kadar Çin'de neler olup bittiğini araştırmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum" diyen ABD'nin bir numaralı bulaşıcı hastalıkları uzmanı Fauci, virüsün kaynağına ilişkin önceki tutumunu değiştirmiş görünüyor. Anthony Dr. Fauci, "Virüsün kökenini araştıranlar, bunun hayvandan insana bulaştığını söylüyorlar ancak başka bir şey de olabilir ve bunu bulmamız gerekiyor. Bu yüzden virüsün doğasıyla ilgili her türlü araştırmayı destekliyorum" ifadesini kullandı.

Wall Street Journal bombayı patlattı

Fauci'nin dikkat çeken açıklaması, Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yayınlanan ABD istihbarat raporuyla eş zamanlı geldi. Raporda, Kasım 2019'da Wuhan Laboratuvarı'nda çalışan üç araştırmacının virüs ve mevsimsel grip belirtilerine benzer şikayetlerle hastalanıp hastaneye başvurduğu öne sürüldü.

Reuters haber ajansı, Wuhan kentinden dünyaya yayılan virüsü inceleyen ABD istihbarat raporuna ilişkin Beyaz Saray'dan bir kaynağa dayandırdığı haberinde, salgından bir ay önce bir laboratuvar çalışanın ciddi şekilde hasta olduğunu duyurdu.

Çin, virüsün laboratuvarlarından birinden sızdığı teorisine şiddetle karşı çıkıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian ise, Pazartesi günü yaptığı açıklamada Wuhan'daki laboratuvar çalışanının hastalığa yakalandığı yönündeki bilgilerin tamamen yalan olduğunu savundu.

Joe Biden yönetimi, Çin'i virüse ilişkin sahip olduğu bilgileri paylaşma konusunda şeffaf olmamakla suçluyor. ABD yönetimi, virüsün kaynağı ve doğası hakkında daha fazla ayrıntı öğrenmek için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve uluslararası uzmanlar tarafından daha fazla araştırma yapılmasını savunuyor.=

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, "Çin'de çıktığı da dahil olmak üzere, salgının ilk günleri hakkında ciddi sorularımız var" dedi. Biden yönetimi, laboratuvardan sızan virüs teorisini resmi olarak desteklemese de, olayın bağımsız bir şekilde soruşturulmasını desteklediğini ifade etti. Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, ABD yönetiminin Çin hükümetinin başından beri şeffaf olmadığını net bir şekilde açıkladığını söyledi.

ABD istihbaratının raporu, Dünya Sağlık Örgütü ve Çinli uzmanların Mart ayında yayınladıkları ve virüsün yarasalardan kaynaklandığını ve başka bir hayvan aracılığıyla insanlara bulaştığını öne süren ortak raporla çelişiyor. Rapor, laboratuvardan sızdığı teorisinin düşük bir ihtimal olduğunu kaydetti.

WHO’nun son raporlar çerçevesinde bu konuda daha fazla araştırma yapması bekleniyor. Wuhan'daki saha incelemelerine katılan DSÖ uzmanı Marion Koopmans, koronavirüsün laboratuvarda üretildiği iddialarına ilişkin soruyu, "Bu tür iddialar istihbarat bilgilerine dayanıyor" ifadesiyle yanıtladı. Koopmans, "Benim tavsiyem bu tür salgınların çıktığı yerlerdeki bilimsel araştırma ziyaretlerini rutin hale getirmektir" dedi.

Trump'ın son günlerinde yayınlanan rapor

Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından görev süresinin sonlarında yayınlanan bir raporda, "ABD yönetimi, resmi olarak teşhis edilen ilk vakadan önce Wuhan laboratuvarındaki bir dizi araştırmacının 2019 sonbaharında hastalığa yakalandığına inanıyor. Bu araştırmacıların semptomları Kovid-19 ve mevsimsel hastalıklara benziyordu" ifadeleri yer aldı.

15 Ocak'ta yayınlanan raporda 'Pekin'in aldatmacası ve yanlış bilgilendirmesi' eleştiriliyordu. Bu şüpheler, Kongre'deki bir dizi Cumhuriyetçi tarafından, özellikle de geçmişte bu teori konusunda Fauci ile birden fazla kez karşı karşıya gelen Senatör Rand Paul tarafından tekrarlandı.

Kongre’deki bir oturumda Senatör Paul’un Dr. Fauci’ye, "Bu virüsün bir laboratuvardan sızdığını kesin bir şekilde inkar ediyor musunuz? sorusuna Fauci, "Çinlilerin ne yaptığına dair hiçbir bilgim yok. Orada olanlarla ilgili ek bir soruşturmayı destekliyorum" dedi.

Trump: Haklı çıktım

Virüsün kaynağına dair tartışmalar alevlenince, eski Başkan Trump ortaya çıkıp iddiasında haklı çıktığını ve birçok kişinin artık kendisine hak verdiğini savundu. Yazılı bir açıklama yapan Trump, "Şimdi herkes, Kovid-19'un kaynağının Vuhan olduğunu erkenden dile getirdiğim zaman haklı olduğum noktasına geliyor" değerlendirmesini yaptı.

Açıklamasında Covid-19 için bir kez daha 'Çin virüsü' ifadesini kullanan Trump, konuyla ilgili açıklamalarından dolayı o gün suçlandığını ama aslında bu konuda aklandığını savundu: "En başından itibaren benim için her şey açıktı ama her zamanki gibi çok fazla eleştirildim. Şimdi herkes diyor ki, 'O haklıydı.' Teşekkürler."

Covid-19'un uzak akrabası bulundu

Öte yandan, Çin'de yapılan bir araştırmada, yarasalarda görülen koronavirüslerin soy ağacında yeni bir dal bulundu. Wuhan Viroloji Enstitüsü'nden araştırmacılar, yeni dala ait koronavirüslerin Covid-19'a yol açanın 'uzak akrabası' olduğunu söylüyor.

Salgının başından beri tüm gözlerin çevrildiği laboratuvardaki araştırmacılar, yeni çalışmanın sonucunu yarasalardan keşfedilen koronavirüs türlerinin şimdilik sadece buzdağının görünen bir kısmı olabileceğini kaydediyor.

Çin ve ABD, 2020'nin başından bu yana virüsün virüsün kökenine dair farklı pozisyonlarda bulunuyor. Pekin Washington'ın soruşturma başlatılması talebini reddetti, Avustralya'nın Nisan 2020'de DSÖ'ye uluslararası soruşturma çağrısı yapması üzerine bu ülkeye de ihracat kısıtlamaları getirmişti.

Uluslararası baskıların artmasıyla ABD, Avustralya, Almanya, Japonya, İngiltere, Rusya, Hollanda, Katar ve Vietnam'lı uzmanların yer aldığı heyet, Ocak ayı başında Çin'e gitmiş ancak Pekin yönetiminin geçerli vizelerin alınmadığı uyarısını yapmasının ardından geri dönmek zorunda kalmıştı.

İzinlerin alınmasının ardından 14 Ocak'ta özel uçakla kente gelen heyet, iki hafta karantinada tutulmuş, ardından deniz ürünleri pazarının yanı sıra birçok tesiste incelemeler yapmıştı.

Dünya, koronavirüs salgınından ilk kez Çin'in 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde 'kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının' ortaya çıktığını bildirmesiyle haberdar oldu.

Hastalık, ilk kez Wuhan'da deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görülmüştü. Ancak Çin, hastaların 17 Kasım'da yaptığı başvuruyu haftalarca gizledi ve 2019'un son gününde dünyaya ilan etti.