ABD'nin eski dışişleri bakanı Colin Powell, Irak savaşı ile ilgili itiraflarda bulundu. İstifa ettiği Kasım 2004'ten bu yana ilk kez İngiliz Daily Telegraph gazetesine deme
Abone olABD'nin eski dışişleri bakanı Colin Powell Powell, "Bazen Avrupalıların nasıl algılanacağını hesaba katmadan sözler sarf ettik. Avrupa kamuoyuyla yapılacak çok işimiz var" dedi. ABD Başkanı George Bush'u Ağustos 2002'de bir akşam yemeğinde, "zor olanın Irak'ı işgal etmek değil, işgalden sonra ülkeyi istikrara kavuşturmak olduğu" konusunda uyardığını da ifade eden Powell, "Zor olan kısmın daha sonra geleceği, askeri kısmın kolay olacağı, Irak'ın kristal bir bardak misali kırılacağı ve dağılan parçaları toplamanın sorun olacağı konusunda uyardım. Bush, işte bunun üzerine, BM nezdinde bir çözüm bulunabilir mi diye bakmam için bana izin verdi" dedi. BM Güvenlik Konseyi'nde, istihbarat servislerinden gelen ve sonradan yanlış olduğu ortaya çıkan, "Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna" dair bilgilerle ilgili konuşmasından, "Çok acı duyuyorum" diye söz eden Powell, "Hep bu argümanları sunan kişi olarak bilineceğim. Bütün bunların kaynağı çok şaibeli hale geldiğinde ve her şey bir bir yıkılmaya başladığında korkunç bir hayal kırıklığına uğramıştım" ifadesini kullandı. "Sorun kitle imha silahları stoklarıydı. Hiçbiri bulunamadı. Bulunacağını da sanmıyorum. Belki o dönemde yoktu bile. Bunlar istihbarat servislerinden gelen yargılardı, benim uydurmam değildi" diyen eski bakan, ABD'nin, kabul edilmeyeceğini bile bile, müttefiki İngiltere'nin Başbakanı Tony Blair'in İngiliz parlamentosunda savaşı haklı çıkarabilmesine olanak sağlamak amacıyla, BM Güvenlik Konseyi'ne ikinci bir karar tasarısını sunduğunu söyledi. Powell, "İkinci bir karara ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorduk ve Fransızlarla çok ciddi bir sorun yaşayacağımızdan emindik, ancak İngiltere'nin buna ihtiyacı vardı ve kesinlikle ikinci bir karar istiyordu" açıklamasında bulundu. Powell, demecini şu sözlerle tamamladı: "İkinci kararı çıkaramayacağımız gün gibi ortadaydı ve kararı oya sunmadık. Ancak 1-2 hafta sonra Tony Blair, İngiliz parlamentosundan istediği desteği aldı. İkinci karar tasarısı şu amaca hizmet etmiş oldu, İngiltere şunu diyebildi: Denedik, şimdi ileriye gitmek lazım..."