Emin Çölaşan, Kurban Bayram arifesinde kurban kesimi konusuna yer verdi. Çölaşan, kurban kesimini beğenmediği için bu bayramı da fazla sevmiyor.
Abone olEmin ÇÖLAŞAN, "Kurban rezaleti" başlıklı yazısında Kurban Bayrımı'nda Türkiye'den insan manzaralarına yer verdi. Çölaşan'ın bayramla ilgili endişeleri şöyle:
SEVGİLİ okuyucularım, yarından başlayarak Türkiye’nin dört bir yanında korkunç bir kurban katliamı yaşanacak. Bunu kurban kesmeye karşı olduğum için söylemiyorum.
Kurban kesiminde tanık olacağımız rezaleti, pisliği gözler önüne sermek istiyorum.
Özellikle büyük kentlerin orta yerlerinde, parklarda, bahçelerde, evlerin önünde, cadde ve sokaklarda, apartman bahçelerinde kurbanlar kesilecek.
Küçük çocuklar bu acılı manzaraları içleri sızlayarak izleyecek.
Kasapların pek çoğu acemi olacak.
Bunlar kurbanı keserken kendilerini de kesecek! Kurban kanıyla insan kanı birbirine karışacak.
Sonra ilçelerde, beldelerde, kentlerde geriye kalan manzara şöyle olacak:
Yeşil alanlarda, sokaklarda, bahçelerde arta kalmış iç organlar... Bağırsak parçaları ve hayvan pislikleri... Kan... Bunlara üşüşen aç köpekler ve kediler...
Etlerden birkaç lokma pay alabilmek için bekleşen fakir fukara...
Kurban başında çıkan para tartışmaları, sen aldın ben almadım kavgaları...
Sonra kurban derisi kavgaları... Din tüccarlarının derileri kapışmak için vereceği mücadele...
Böyle bir ilkellik dünyanın hiçbir yerinde olamaz. Kurban Bayramı’nda açıkta ve sağlıksız koşullarda kurban kesenlere 500 milyonla bir milyar arasında ceza kesilecekmiş!
Bunlar işin hikayesidir. Kimse kimseye ceza kesmez, kesemez.
***
Dün İstanbul’dan, Bayrampaşa Belediye başkanı Hüseyin Bürge’den aldığım mektubu özetliyorum:
‘İlçemizde artık açık alanlarda kurban kesimi yapılmayacak, kurbanlık satışı olmayacak. Türkiye’nin dört bir yanında görülen sorumsuz kasap, kaçak kurbanlık, açıkta kesim gibi üzüntüyle izlediğimiz görüntülere artık yer olmayacak.’
Bayrampaşa Belediyesi modern kurban satış ve kesim merkezi kurmuş. 25 bin metrekarelik bu kapalı alanda usta kasaplara görev verilmiş. Kurbanlar sağlıklı koşullarda veteriner hekim denetiminde kesilecekmiş.
Örnek olmalarını dilerim.
***
AB Türkiye’yi her açıdan denetliyor, hatta belli konularda üzerimize gelip zora sokuyor. Bunların başında Güneydoğu, Kürtçülük, Kıbrıs gibi konular geliyor.
Bunlar bizi rencide ediyor.
Ama AB, örneğin şu kurban rezaletinin üzerine hiç gitmiyor. Bu vahşeti, barbarlığı, ilkelliği, kentlerin göbeğinde yaratılan pisliği nedense hiç görmüyor.
Bizim iktidarlar, hükümetler, belediyeler ve diğer ilgili kuruluşlar da bu konuda suspus olmayı yeğliyor.
AB’ye aday bir ülkeyiz! Haydi gelin, hiç değilse bu konuda AB standartlarına uyalım!
Bu ilkelliğin Müslümanlıkla, dinimizle ilgisi yok.
Cahil adamların yarattığı bir ortam.
***
Bu konuda da artık belli vakıflar var. Mehmetçik Vakfı, Lösemili Çocuklar Vakıfı ve ötekiler... Kurban bedelini onların adına bankaya yatırıyorsunuz.
Kurbanı sizin adınıza vekaleten onlar kesimhanelerde kestiriyor.
Etler ziyan edilmiyor. Hayvanın her parçası özellikle değerlendiriliyor.
Eğer istemezseniz, ‘Ben parayı yatırıyorum ama kurban kesmeyin, bu parayı kurban yerine hayır işinde kullanın’ diyorsanız, öyle yapıyorlar.
Uygarlık, dindarlık işte bu.
Yarın Kurban Bayramı’nın ilk günü. Yarın gece televizyon ekranlarında izleyeceksiniz, perşembe günü gazetelerde okuyacaksınız.
Caddelerde, sokaklarda, meydanlarda, parklarda yine korkunç bir katliam yaşanacak.
Kan gövdeyi götürecek.
İlkellik, pislik akacak.
Göreceksiniz.
YAZI:Emin ÇÖLAŞAN