BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,67
ALTIN 2.970,73
HABER /  GÜNCEL

Çölaşan'dan vekillere ağır suçlama

Emin Çölaşan CHP'den AKP'ye transfer olan vekilleri yazdı. Milletvekillerinin 180 derece döndüğünü söyleyen Çölaşan, "Allah kimseye yolunu şaşırtmasın" dedi.

Abone ol

Emin Çölaşan, CHP'den AKP'ye transfer olan vekilleri kaleme aldı. Milletvekillerinin eleştirdikleri partiye transfer olduklarını belirten Çölaşan, "Bunların yaptığı ayıptır. İlkesizliktir. Allah kimsenin yolunu şaşırtmasın. Amiiin" dedi. İşte Emin Çölaşan'ın Hürriyet gazetesindeki köşe yazısı... Dün, CHP’den seçilen kişi daha AKP’ye geçti. Hayırlı uğurlu olsun. Edirne milletvekili Necdet Budak ve Adana milletvekili Atilla Başoğlu. Böylesine ‘ilkeli’, ‘inançlı’ ve ‘kişilik sahibi’ insanları siyasetin içinde görünce insanın gözleri yaşarıyor. Sen bundan birkaç gün öncesine kadar bu iktidarın en amansız karşıtlarından biri olacaksın, verdiğin çok sayıda önerge ile bunlara sorular soracaksın, haksızlık, yolsuzluk ve israfın üzerine gideceksin, sonra bir anda hidayete erip üzerine gittiğin, eleştirdiğin partiye geçeceksin! Bir milletvekili partisi veya genel başkanı ile ihtilafa düşebilir. Aralarında görüş ayrılığı çıkabilir... Ve partisinden istifa da edebilir. Ama bunların yaptığını yapmaz. Dün ‘kara’ dediğine bugün ‘ak’ demez. 180 derece dönmez. * * * Bunlar bu dönem CHP’den istifa edip AKP’ye geçme başarısını gösteren 3. ve 4. şahıslar. Daha önce Batman milletvekili Nezir Nasıroğlu ile Ağrı milletvekili Cemal Kaya aynı işi yapmıştı. Meclis albümündeki bilgilere göre Nezir Nasıroğlu ortaokul mezunu müteahhit. Cemal Kaya ziraat teknisyeni, işadamı (müteahhit). Cemal Kaya’nın şu anda devletten almış olduğu kaç ihale var? Örneğin İstanbul’da kaç okul yapıyor? AKP’ye girdikten sonra BOTAŞ’tan 11 milyon dolarlık boru hattı ihalesi aldı mı? Daha doğrusu, AKP’ye girdikten sonra kendisine ihaleler verildi mi? Bu soruların yanıtı gelir mi? Gelmez! İstanbul’da haftalık yayınlanan İdealist Gazetesi 25 Haziran 2004 tarihli sayısında manşet atmış: ‘Torpilli okul ihalesi. 54 okulun inşaatını kapsayan ihalelere siyaset gölgesi düştü. BOTAŞ boru hattı ihalesi karşılığında CHP’den AKP’ye transfer olduğu öne sürülen Cemal Kaya’nın şirketleri İstanbul’da okul ihalesi kazandı.’ Dün kendilerine bu manşet konusunda Kaya’dan açıklama, yalanlama gelip gelmediğini sordum. Hiçbir şey gelmemişti. * * * Şimdi gelelim dün AKP’ye geçen CHP eski milletvekili Atilla Başoğlu’na! Kendisi sanayici. Adana’da büyük tekstil fabrikaları var. Bankalardan büyük miktarda kredi almış. Bu arkadaş soru önergeleriyle AKP’nin üzerine gittikçe, iktidar partisi de onun üzerine gelmiş. Şirketlerine müfettişler salınmış, açıkları aranmış. Kredi alamaz, borçları ertelenmez olmuş. İhracatı kesilmiş, batma aşamasına getirilmiş. Bu hususları dün kendisinin en yakınlarından doğrulattım. Parasal durumu zora girince AKP’ye geçmek durumunda kalmış. CHP muhabirimiz Şaban Sevinç’in haberine göre, geçenlerde partisinden istifa ettiğinde ‘Ben hep Atatürk’ün yolunda olurum’ demiş. Şaban dün AKP’ye geçerken kendisine bunu sorduğunda yanıtı: ‘Burası da Atatürk’ün yolu!’ Allah kimseye yolunu şaşırtmasın. Amiiiin! Dün AKP’ye geçen Edirne milletvekili Necdet Budak’ın sözleri de hiç fena değil! ‘Ben zaten muhalefette olmaktan rahatsızdım.’ O da Kemal Derviş’in adamı imiş. İddialara göre kendisini Tarım Bakanı paketleyip AKP’ye getirmiş. Böylelerine ‘helal sana bu yollar’ demekten başka elden ne gelir? * * * Sevgili okuyucularım, bunlar koskoca adamlar... Ve biz geçmişte bunlar gibi nicelerini gördük. Burada bir kez daha söylüyorum. Bir siyasetçi partisiyle, genel başkanıyla anlaşmazlığa düşebilir. Bunun sonucunda partisinden istifa da edebilir. Ama bunların yaptığı ayıptır. İlkesizliktir. Sen parti değiştir, CHP’den AKP’ye geç, bol kepçe ihale al, ya da durumunu kurtar. İşlerin kötüye gidiyorsa, sıkıştıysan, iktidar senin üzerine geliyorsa, seni batırmaya niyetliyse, üzerine müfettişler saldıysa, kredilerin tıkandıysa, hiç durma, AKP’ye geç! Dün en ağır sözlerle saldırdığın iktidar partisine bugün stepne ol. Bu nasıl siyasettir, nasıl demokrasidir, nasıl insanlıktır, onur, şeref, haysiyettir? Vay anasını sayın seyirciler yahu, yoksa ben kafayı yemek üzere miyim, neyim! Yazı: Emin Çölaşan Kaynak: hurriyetim.com.tr