BIST 9.430
DOLAR 34,42
EURO 36,45
ALTIN 2.845,37
HABER /  GÜNCEL

Çölaşan'dan Nevruz uyarısı

Türkiye'de Nevruz günlerinde, PKK yandaşı grupların eylemleri büyük kayıplara neden oluyor. Emin Çölaşan, bugünkü yazısında halka Nevruz uyarısında bulundu.

Abone ol

Emin ÇÖLAŞAN, "Nevruz’a dikkat" başlıklı yazısında insanları uyardı.

SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye’nin dört bir yanında olay çıkarmaya hazırlanan kesimler var. Bunlar her fırsattan yararlanıp toplanıyor, slogan atıyor, polise taşlarla ve molotofkokteylleriyle saldırıyor.

Camlar çerçeveler iniyor. İnsanlar rahatsız ve tedirgin.

Özellikle İstanbul ve Güneydoğu’da işi kızıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

(Hırsızlardan, gaspçı ve kapkaççılardan söz etmiyorum.)

Birkaç gün önce İstanbul ve Şanlıurfa’da iki ayrı gösteri düzenlendi. Elleriyle zafer işareti yapıyorlar, ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ diye bağırıyorlardı.

Ancak bu kez yürüyüşçüler ve protesto edenler kimlerdi biliyor musunuz?

İlkokul öğrencileri!

DEHAP isimli parti tarafından hazırlandığı iddia edilen pankart ve afişler bu minicik yavruların eline tutuşturulmuştu.

Gazetelerde yer almadı ama ekranlarda gözlerimle gördüm. Siz de görmüşsünüzdür.

Minikler ellerinde afişlerle yürüyor, Öcalan lehine slogan atıyorlardı. Sonra içlerinden biri, eline tutuşturulmuş olan bir ‘basın açıklamasını’ bile okudu.

Yine gözlerimle ekranlarda gördüm. Siz de görmüşsünüzdür.

Yürüyüşe geçen miniklerin üzerinde okul önlükleri vardı.

Yaşları 7-12 arasıydı.

Aynı günlerde Deniz Baykal’ın parti otobüsü Cizre’de taşlandı, camları kırıldı. Yüzlerini poşularla örtmüş olan PKK yandaşlarının saldırısı neyse ki ucuz atlatıldı.

Yine aynı günlerde DEHAP’lı belediye başkanları Diyarbakır’da toplandı. İzmir’de ve yurdun pek çok yerinde gösteriler yapıldı. Bunların tamamı, Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin yıldönümünde oluyordu.
***
Lütfen çok dikkat ediniz. Bunlar küçümsenecek olaylar değil. Yine birileri bir yerlerden düğmeye bastı.

Bundan birkaç yıl önceki ‘nevruz kutlamalarını’ anımsayın. PKK takımı özellikle Güneydoğu’da alanlara çıkar ve kadınları ön saflara sürerdi. Her yerde büyük çatışmalar olur ve adeta kan gövdeyi götürürdü.

Kadınlardan sonra şimdi sıra çocuklarda. Ellerine pankartlar tutuşturulan, zafer işareti yapması öğretilen ve slogan attırılan küçücük ilkokul öğrencilerinde...

Ve onlar bu kez okul giysileriyle, okul önlükleriyle sokaklara salınıp yürüyüşe geçiriliyor. Böylesine, bu kadarına ilk kez tanık oluyoruz.

Peki bunlar kimin, kimlerin marifeti?

Yine dikkat ediniz, ülke yönetimi tam tabiriyle ne zaman çuvallamaya, güçsüzleşmeye başlarsa, bunlar o aşamada hemen devreye girer. O aşamada birileri -içeriden ve dışarıdan- düğmeye basar. (ABD basınında ‘hasta adam Türkiye’ yazıları boşuna yer almıyor.)

Önümüzdeki mart ayında yine ‘nevruz kutlamaları’ yapılacak. Bu nevruzun olaylı, hatta kanlı geçmesinden endişe ediyorum. Gidiş onu gösteriyor.

Yanılmayı bütün kalbimle dilerim ve inşallah yanılırım.
***
PKK, Kürtçülük ve bölücülük eylemleri birkaç yıl boyunca durulmuştu. Sesleri çok fazla çıkmıyordu. Şimdi yeniden hortluyor gibi.

Acaba devlet ve güvenlik güçleri rehavete mi kapıldı? Mücadeleyi unuttu mu? Akla bu sorular geliyor.

Belki diyeceksiniz ki ‘Kürtçülerin arkasında Avrupa var, ABD var’. Doğrudur. Özellikle Avrupa Birliği bunları kanatları altına almış durumda. Ellerinden gelse Güneydoğu’yu elimizden bir anda alıp Kuzey Irak’ta kurulması planlanan Kürdistan’a bağlayacaklar.

Kuzey Irak’takiler ABD’nin, bizdekiler AB’nin kanatları altında... Ve Türkiye Cumhuriyeti sesini soluğunu kesmiş, yanıbaşında olup bitenlerin sadece izleyicisi!

Bir sürü şeyi sırf Avrupa istiyor diye suç olmaktan çıkardık! Güvenlik güçlerimizin elini kolunu bağladık, yetkisiz kıldık. Onlar şimdi adım atarken bile ‘acaba başıma bela açılır mı?’ diye birkaç kez düşünmek zorunda.

AB’nin istemleri karşısında kendimizi ezdirdikçe ezdirdik. Eğri büğrü bir müzakere tarihi alabilmek uğruna eğilip büküldük, yalvarıp yakardık, ne emir verdilerse onu yerine getirdik. Bunları yaparken ulusal çıkarlarımızı ve başımıza açılacak belaları hep göz ardı ettik.

Yırtınmalarımız, uyarılarımız, yalvarmalarımız, feryatlarımız hep boşa gitti.

Şimdi buyursunlar buradan yaksınlar!

İlkokul öğrencilerinin PKK ve Abdullah Öcalan yürüyüşlerini izlemeyi sürdürsünler.

YAZI:Emin ÇÖLAŞAN
HÜRRİYET