BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Çölaşan'dan Ilıcak'a akıl dolu cevap

Emin Çölaşan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da patlayan PKK mayınları için hükümeti topa tutmuştu. Çölaşan'a Nazlı Ilıcak tepki gösterdi. Çölaşan'ın cevabı akıl dolu oldu.

Abone ol Emin Çölaşan, PKK olaylarının iyice artığı şu günlerde hükümete yönelik bazı eleştirilerde bulunmuştu. Çölaşan, PKK mayınlarının hükümetin yolları ihlam etmesinden dolayı patladığını savundu. Bu yazı üzerine Nazlı Ilıcak, Çölaşan'ı sert bir dille eleştirmiş ve "Çölaşan belgesini yayınlasın" demişti. Uzun süre Çölaşan'dana ses çıkmadı. "O yollar mayınlı yollar" isimli yazıyı yazana kadar...
Yazı: Emin Çölaşan
Kaynak:
www.hurriyetim.com.tr

SEVGİLİ okuyucularım, birkaç gün önce burada çok önemli bir sorunu gündeme getirdim. Güneydoğu’da güvenlik güçlerinin çok sık kullandığı bazı toprak ve stabilize yollar asfaltlanmıyor, buralara kolayca gömülen mayınların patlaması sonucunda sık sık şehit veriyorduk.

Mayını asfalta gömmek hem zordu, hem de belli oluyordu. Oysa toprak ve stabilize yollarda bu iş kolaydı.

Bu durumu eleştirdim. Bir ‘gazeteci’ vatandaşımız iktidar yağcılığı saplantısıyla yazılar yazdı: ‘Haber kaynağını açıkla!.. Belgesini göster!..’ Sonra Başbakanlık açıklaması geldi: ‘Bizden asfalt isteyen olmadı.’

Öğrenmiş olduk ki, terör ve operasyon bölgesinde kritik yolların asfaltlanması için ‘istek’ gerekiyordu!

Bir muhabir arkadaşımız bu konuyu 25 Temmuz 2005 tarihli dilekçesiyle Genelkurmay’a sordu: ‘Güneydoğu’da güvenlik güçlerinin sık kullandığı yolların mayına karşı önlem olarak asfaltlanması için hükümet veya yerel yetkililerden talepte bulundunuz mu? Bu işin maliyeti konusunda yapılmış bir çalışma var mı? Varsa maliyeti nedir? Genelkurmay bu konuda başvuruda bulunduysa, yetkililerden alınan cevap ne olmuştur? Cevap yeterli görülmüş müdür? Saygılarımla. Hürriyet muhabiri Özgür Ekşi.’

Bu dilekçe bir kez daha yinelendi. Aradan geçen 14 gün içerisinde Genelkurmay’dan bir yanıt gelmedi!

***

Dün bizim gazetedeki haberi herhalde okudunuz. Pazar günü Ankara’da bir şehit cenazesi var. Camide Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Türkeri, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt’a gazetecilerin de duyacağı biçimde anlatıyor: ‘... Başına silahlı adam koyuyorum ama yol stabilize. Kandil dağından aşağıya giden yol yine kapanıyor efendim. Orası işe yaramaz. Stabilize, toprak. Şehit oluyor komutanım. Bir yol asfalt yapıldı ama (elleriyle göstererek) böyle her tarafı oyuk. Orası felaket. Dokuz tane üs bölgemiz var, dokuzu da yol bile değil.’

Bu konuşmayı bizim Hasan Tüfekçi aynen zapt etmiş ve bantlardan çözerek verdi. Tablo ortada. Bu önemli konuyu ilk kez gündeme getirdiğimde bana ‘Haber kaynağını açıkla, belge göster’ diyen Nazlı Ilıcak acaba şimdi ne diyecek?

Dahası var. Ekinlik adasında tatil yapan Recep Tayyip Bey, orada kendisine Marmara Adası’nda bir yolun durumundan yakınan belediye başkanını dinliyor ve ilgililere hemen emir veriyor. Yolun maliyeti 1 trilyon 400 milyar lira olacakmış. Hemen oracıkta Erdoğan’ın verdiği emir doğrultusunda 400 milyar liralık ödenek Balıkesir İl Özel İdare bütçesine aktarılıyor.

Erdoğan’ın tatil yaptığı yerler için para var. Moğolistan yolları için var. Ama Güneydoğu’nun toprak ve stabilize yolları için yok!

Dikkat ediniz, birkaç gün önce bir şehit cenazesinde Abdullah Gül’e büyük tepki gösterildi. İnsanlar ‘Siz ne biçim hükümetsiniz’ diye bağırdı.

Bunlar ciddi işlerdir. Şehitlerin sorumluluğu o yolları yapmayan, yaptırmayan, bu konuda uğraş vermeyen asker-sivil herkesin üzerindedir.

Ben beklerdim ki terörle mücadelede ‘kısıtlanmış yetkilerinden’ söz eden Genelkurmay Başkanı bu konuda da konuşsun... Ya da bizim gazete adına verilen dilekçeye somut bir yanıt verilmesini emir buyursun.

Öyle ya, belki de ben yalan yazıyorum, abartıyorum!.. Belki de böyle bir sorun hiç yok!

Yani birilerinin sürekli ‘suskun’ kalması bazen iyidir de, bazen de ‘yakışıksız’ oluyor ve karşı tarafın elini güçlendiriyor.