BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,68
ALTIN 2.957,75
HABER /  GÜNCEL

'Çölaşan bize çok ayıp etti!'

Özellikle Hürriyet Gazetesi yazarlarını hedef alan çift, Emin Çölaşan'ı ise yerden yere vurdu.

Abone ol

İşte çiftten gelen mail: Sevgili web sitesi yetkilileri, Adım Yılmaz Namlı. Eşimle beraber 1 şubat günü, hürriyet köşe yazarı Emin Çöleşan sayesinde, kontrolumuz dışında pek çok yerde olduğu gibi sizin sitenizde de haber olmuş kişileriz. Öncelikle merak ettiğim husus, bu haberin nasıl bu kadar büyük sansasyon yarattığı. Buna gerçekten ben ve eşim çok şaşırdık, bu kadar büyük bir reaksiyon beklemiyorduk çünkü; neyse gelelim sitenizde yazılanlardan sonra hakkımız olan sözlerimize: 1-Emin Çöleşan ve diğer 2 yazardan başka bu maile 2-3 yazar daha cevap verdi. Bunlardan biri de Oktay Ekşi idi. (Bu teklifi toplam 10-15 yazara geçmiştik) 2-Hadi Özışık bize, burada da dediği gibi teşekkür etti (böyle bir işbirliğine ihtiyaç duymadığını söyledi) kendisine bizde teşekkür ederiz dedik, kendisi ile başka bir iletişimimiz olmadı. 3-Emin Pazarcı bu mailimizi "ahlaksız teklif" olarak nitelemiş. Doğrusu bu nitelemeyi son derece saçma bulduk, Çünkü Türkiye'de bu iş zaten (kendisininde çok büyük ihtimalle bildiği gibi) yıllardır yapılıyor. Bizde bu işte ek gelir+kendimizi ispat etmek için (çünkü her köşeyi kapmış torpillilerin yanında ancak bize onların taşeronluğu yolu kalıyordu.) bu teklifi yazarlara geçtik. Yalnız şunu hemen ifade etmek istiyorum ki, köşe yazarı seçiminde çok fazla olmamakla beraber, bilinçsiz davrandık, kimin mail adresini bulduysak, kim olduklarını fazla düşünmeden gönderdik, dolayısıyle fazla homojen bir dağılım olmadı yazar profilleri içinde bu teklifimiz. Bu nedenle mail attığımız yazarlar yada atmadığımız yazarlar, "neden bu mail bana gönderildi? yada gönderilmedi? diye lütfen düşünmesinler, çünkü , dediğim gibi hedef köşe yazar seçimlerimizde çok fazla titiz davranamadık. 4-Gelelim bir zamanlar çok saygı duyduğumuz,sevdiğimiz Emin Çöleşan'a. Kendisi 1 şubat tarihli yazısında da ifade ettiği gibi, bizi telefonla aradı ve bize, yazımızın kendisine çok ilginç geldiğini, onu yarın ki (1 şubat) hürriyet gazetesindeki köşesinde yazmak istediğini söyledikten sonra isimlerimizi yazıp yazamayacağını bize telefonla sordu, bizden bunun için izin istedi; Ben de , başka türlü düşüncelerle kendisine bu izni verdim. (birazdan yazacağım bu düşüncelerimi) ve nihayetinde ertesi günü, hepimizin okuduğu yazıyı yazdı. Yazıyı 4 kez okuduktan sonra yine de iyimser düşündüm ama çevremdeki insanların olumsuz yorumlarının tesiriyle kendisine ertesi gün mail atmamaktan kendimi alıkoyamadım. Kendisine açıkça bu yazıdaki amacını sordum. (tabii bundan önce kim olduğumuzu, nasıl bir insan olduğumuzu, hayat görüşümüzü ve ideallerimizi kendisine uzun uzun anlattım.) ama maalesef 5 gün geçti ,kendisinden cevap gelmedi, bende malum kendisi çok yoğundur diye 5 gün sonra maili re-send ettim, tekrar gönderdim, hatırlatma yaptım, ama yine cevap gelmedi, şu anda 23 gün oldu gene cevap gelmedi, sonra da artık anladım ki, afedersiniz biz bir mendil gibi kendisi tarafından kullanılıp atıldık, bu konudaki yorumlarınızı size bırakıyorum. 5-Emin Çöleşan'a yazımızı yazmasını ve isimlerimizi afişe etmesini izin verirken beklentim şuydu, ya, kendisi türkiye'de böyle bir olayı bizim sayemizde açığa çıkarmak için bu yazıyı yazacaktı, yada daha büyük bir olasılıkla , kendisine hiç bir şans verilmeyen torpilsiz genç insanların (hatta gazetecilik okulunu okumuş olsalar bile) nasıl acı bir şekilde işsiz ,geleceksiz, umutsuz bırakıldıklarını eleştirecekti. Evet aynen bunu düşünmüştüm, bunu tahmin etmiştim. İşte bu yüzden, bu sebeple kendisine yazımızı olduğu gibi yazmasını, (isimlerimle beraber) izin vermiştim. Ayrıca Emin Çöleşan'ı daha öncesinden hep takdir eder, her yazısını okur, onu eşimin sevdiği gibi severdim. Ama maalesef Emin Çöleşan bizi şok etti, kendisi bizi resmen kullandı, o günkü köşesini sayemizde doldurdu. Haklı sorularımıza cevap vermedi. Adeta sağır dilsizi bize oynadı. Bu olayın etik yorumunu da bu sektördeki idealistlere, gerçek gazetecilere bırakıyoruz. (Bu olaya aşırı üzüldük, insanlara, insanlığa,sağduyuya olan inancımız iyice yokoldu.) 6-Artık saygı duyamadığım hürriyet gazetesi yazarlarından Oktay Ekşi'de bize olumsuz bir cevap yazdı. Kendisi bu teklifimizden dolayı kendisine ve tüm yazarlara hakaret ettiğimizi ileri sürdü. Aynı şekilde okuyucuları da bu şekilde kandırdığımızı iddia ederek ,teklifimizi etik açıdan kirli bulduğunu ifade etti, bunun üzerine kendisine de aynı emin bey'e yaptığımız gibi hemen o akşam 4-5 A4 sayfası mail gönderip , yine kendisine, bizim kim olduğumuzu, amacımızı ve neden böyle bir mail geçtiğimizi etkileyici bir şekilde anlattım. Ama aynı Emin Çöleşan'ın yaptığı gibi Sayın Oktay Ekşi bey, mailimize en ufak bir yanıt yazmaya bile tenezzül edemedi... (Bize bu kadar ilginç bir tepki vermesi de zaten bizi şok etmişti, demekki oktay bey ilk mailimizi çok hızlı okumuş olmalı ki, bizi anlayamadı, ve bu şekilde ilginç bir reaksiyon verdi.) 7-Burada bir yerlerde bizim bu işi (taşeron köşe yazarlığı) yaptığımız iddia ediliyor, Bu, bizim için doğru olmamakla beraber, başkaları için doğru olabilir ama bizim için bu bilgi yanlış. 8-Son olarak tekrar ifade etmek istiyorum ki; Bu maili şunun için yazdık: 1-Ek gelir elde etmek için, çünkü buna ihtiyacımız var, benim şahsi tek maaşımla geçinemiyoruz. 2-İyi olduğumuza inandığımız bir alanda çalışmak için, sevdiğimiz işi yapmak için. (Eşim zaten gazeteci, onun zaten mesleği bu, ben ise bu meslekten olmamakla beraber, bu konuda kendime son derece güveniyorum, öyleyse neden bizde şansımızı bu alanda denemeyelim? neden sevdiğimiz bu işi yapamayalım? neden insanları yönlendirmeyelim? onları eğitmeyelim? onlara yardımcı olup yol göstermeyelim? ve son olarak neden hep uyutulmuş ve halen de uyumakta olan türk halkını uyandırmayalım? bilinçlendirmeyelim?) 3-Spesifik olarak neden böyle bir yöntem seçtiğimizin cevabı : Hiç bir torpilimiz olmadığı için, tek torpilimiz kendimiz, aklımız, zekamız ve girişimciliğimiz olduğu için. (Önce taşeronculukla başlayıp sonra kendimizi birilerine ispat edince artık bu sektörde, bu alanda hakkımızı alabiliriz diye düşünüyoruz, geleneksel yollar maalesef tıkalı çünkü.) 4-Türkiye'de nice değişik renkteki,görüşteki insanların bu alanda varoldukları için (Onlar bile bu işi yapabiliyorsa, biz hayli hayli bu işi yaparız diyoruz, En az o malum kişiler kadar yetenekli olduğumuzu düşünüyoruz.) 9-En son olarak, burasını, yani bu web sitesini tesadüfen bulduk, keşfettik, (google'dan arama motoruna ismimi yazdım ve hakkımda yazılmış bu yazıyı , bu web sitesini ancak bugün buldum, bu yüzden hakkımız olan cevabı bu kadar geç yazıyorum.) Herkese iyi geceler, iyi çalışmalar. Yılmaz&Pelin Namlı