BIST 9.673
DOLAR 35,25
EURO 36,77
ALTIN 2.960,98
HABER /  DÜNYA

Çolakkadı: Neyi kimden kaçırıyoruz

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, salı günü Savcı Muammer Akkaş’ın kendisine soruşturma dosyasıyla ilgili “Yarın size bilgi ve...

Abone ol

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, salı günü Savcı Muammer Akkaş’ın kendisine soruşturma dosyasıyla ilgili “Yarın size bilgi vereceğim” dediğini ancak dosyanın medyaya sızdığını belirterek, “Neyi kimden kaçırıyor?” dedi.
Başsavcı Turan Çolakkadı, yaşanan son gelişmeler üzerine Başsavcıvekili Oktay Erdoğan ile birlikte adliyenin konferans salonunda gazetecilere açıklama yaptı. Sözlerine “Bir savcımız açıklama yaptı. Yalan yanlış açıklamalar içeriyordu ve bunun üzerine açıklama yapma ihtiyacı hasıl oldu” diye başlayan Çolakkadı, TMK 10. madde ile yetkili Savcı Muammer Akkaş’ın dosyadan el çektirilmesi sürecine değindi. Çolakkadı, “Dün sizlere yazılı basın açıklaması vermiştik. Orada şöyle demiştik; ‘Başsavcıların savcının üzerinde denetim ve gözetim yetkisi vardır, bu yasada böyle yazılıdır. Bşsavcılığımız 200 kadar savcıyı bünyesinde barındırıyor. Bu 200 savcı rastgele kendine kendine ne soruşturma başlatır, ne de soruşturma bitirir. Bürolar şeklinde çalışıyoruz. Belli suçları, belli bürolarda yürütüyoruz. Bir iş bölümü içerisinde çalışıyoruz. Çalışma talimatımız var. Bu talimat yıllardan beri yürürlükte, zaman zaman değişiklik yapıyoruz, kitapçık halinde bastırıyoruz, bütün savcılara, diğer kurumlara, emniyete gönderiyoruz. Son çalışma talimatımız, kitapçığımız 1 Ekim 2012. Yani yaklaşık 1,5 sene önce basılmış. Kuralları orada koymuşuz, burada koymamışız. Dün açıkladığımız gibi ‘Cumhuriyet savcıları önemli olayları, kamuoyunu ilgilendiren, medyada yer alacak olayları derhal, en kısa süreyle hatta çok önemliyse faksla, telefonla başsavcıvekiline bildirir. Başsavcıvekiline bildirirse, başsavcıvekili derhal başsavcıyı bilgilendirir. Böyle bir şey olmazsa kaos olur. Her önüne gelen kendiliğinden bir şey yaparsa” dedi.
“Bırakalım faks ve telefonla bildirmeyi 2 yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var” diyen Çolakkadı, kayıtlara başka isimler girmiş, ya da hiç kaydedilmiş dosyalar da olduğunu söyledi. Çolakkadı, şöyle devam etti: “Yani bir savcı isterse yırtar, yok eder, isterse istediği zaman işleme koyar. Bilen, gören yok. Bizim talimatımızda diyor ki ‘soruşturmaların hukuka uygun yürümesi için gizliliğe riayet edilecek.’ Biz basın açıklaması yapabiliriz. Ya başsavcı yapar, ya da sözcümüz var. Buna riayet etmeyen, elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcılara verilir. Yani bu yıllar önce yazdığımız talimatta böyle. Geçmişte de buna riayet etmeyenler aynı şekilde değiştirildi. Yüzlerce evrakı alıp, başkasına verebiliriz.”

“SAVCI YANLIŞ AKTARIYOR”
Çolakkadı, savcı Akkaş’ın olayları yanlış aktardığını ifade ederek, “Bu yeni bir uygulama değil. İçinde başsavcıvekilimiz olmak üzere 5 savcımız inceliyor. Yani 5 savcı yanlış yapacak, tek savcı mı doğru yapacak?
Son bir yönetmelik çıktı. Bu gibi soruşturmalar başsavcıya bildirilecek. Önceden de vardı, daha kesin hale getirildi. Salı günü soruşturma savcılısıyla görüştük. Öğleden sonra bize anlattı. Vekiliyle beraber geldi, vekilin haberi yok. Bir şeyler anlattı kapsamlı. Bir kısmı İzmir’de, bir kısmı başka şehirlerde. Bizim yetkimizde olmayan yerlerde. Cebir ve şiddet yok ise TMK organize suçlara da bakmaz. Arkadaşımız bazı bilgiler verdi ama dedim ki ‘dosyayı başsavcıvekilimiz ile beraber okuyun, yarın kapsamlı bana bilgi verin. Eksik olmasın fazla olmasın, yetkimiz mi, değil mi. Anlaştık. ‘Yarın size detaylı bilgi veririz’ deyip gittiler. Ama sabahleyin geldim ki olay medyada. Yani dün. Dün akşama kadar bu olay medyadaydı. Onun üzerine bir de basın açıklaması yaptık. Gizlice hemen emniyete, medyaya intikal ettiriliyor. Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılır mı? Soruşturmayı bu şekilde medyaya aktarmak suç değil mi? Savcının bu hareketi karşısında ben bugün başsavcıvekiline yazı yazdım, talimatı uygula diye. O da uygulayarak 5 savcıyı kendisi de dahil görevlendirdi. 5 kişi inceliyor. Kapsamlı dosyalar var” dedi.

“KİMSEDEN EMİR ALMAM”
35 seneden fazladır bu meslekte olduğunu kaydeden Başsavcı Turan Çolakkadı, şöyle devam etti: “Hiç kimseden emir almam. Bütün gücümle Türkiye’de en uzun terör mahkemelerinde çalışmış savcıyım. Benim bütün amacım belki sizler de bilirsiniz ya hukuk uygulansın, soruşturmalarımız sırf adalet adına yürüsün, şu veya bu amaçla yürümesin. Buna çaba sarf ediyoruz. Kimseden emir almam. Haklıysa o yerini bulacak. Soruşturmaları yapılacak, ne fazla ne eksik. Türkiye’nin en büyük adliyesi. 600 kadar hakim ve savcının çalıştığı adliyede şu ya da bu sebeple yargının rencide edilmesini, yanlış anlamalara sebebiyet verilmesini önlemek için bu açıklamayı yapıyorum. Hiçbirinize özel bir bilgi vermiyorum. Bilgi vereceksek yazılı veya sözlü topluyoruz sizi bir basın açıklamasını yapıyorum. Ya ben yapıyorum, ya da sözcümüz. Bunun dışındaki açıklamalara itibar edilemez. Esasen bir savcı başsavcısıyla, vekiliyle konuşup, ‘yarın bilgi vereceğim’ diye söz verip, yarın gizlice medyaya aktarır mı? Aktarıyorsa amacı ne? Neyi kimden kaçırıyor. Salı günü konuştuk. Bilgi falan verilmemiş. 2 gün öncesine kadar bizim de yok.”
Adalet Bakanı ile görüştükleri iddialarına da değinen Çolakkadı, “Benim lojmanım 105 haneli bir apartman Bahçeşehir’de. Girişinde 24 saat özel güvenlik var. Kapıları şifreli. Yani bakan geldi bu evde görüştük. Bu nasıl iş. İkincisi görüşsek niye saklayalım. Yıllardır belki de 100 kere görüşmüşüzdür. Ama nereden çıktı Başakşehir’deki evde görüşmek. Gidin sorun o zaman biz nasıl ispatlayalım” diye konuştu.
Çolakkadı, Haliç Kongre Merkezi’nde bakanla görüştükleri iddialarını da yalanlayarak, “Haliç Kongre Merkezi’nde yüzlerce görevli var niye sormuyorsunuz? Görüşebiliriz bunda bir şey yok. Bakanla, müsteşarla başsavcı görüşmez, kiminle görüşür? Valiyle İçişleri Bakanı’nın görüşmesi gibi bir şey. Mahkemenin kararını savcılık istiyor, uygulayabilir. Savcılık tutuklama ister, tutuklanan kişiyi mahkeme kararı almadan bırakabilir. Ona bir yetki veriliyor, kullanır kullanmaz. 5 kişi inceleyecek, gerçekten ne var, ne yok. Hiçbir şey karartılamaz. Kim suçlu olursa olsun, kimin oğlu olursa olsun. Biz yargıyı yıpratmak istemiyoruz. Adalet, hukuk neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır” dedi.