BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,78
ALTIN 2.969,01
HABER /  GÜNCEL

'Çöl ayısı' öldü

1991'deki ilk Körfez Savaşı'nda koalisyon güçlerinin komutanlığını yapan 'Çöl Ayısı' lakaplı ABD'li Emekli General Norman Scwarzkopf 78 yaşında öldü.

Abone ol

1991'deki ilk Körfez Savaşı'nda koalisyon güçlerinin komutanlığını yapan Amerikalı Emekli General Norman Scwarzkopf 78 yaşında öldü.

"Çöl Ayısı" lakaplı Schwarzkopf komutasında ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin'e bağlı güçleri Kuveyt'ten çıkartmıştı.

Dönemin ABD Başkanı George Bush, Schwarzkopf'u "kuşağının en büyük askeri liderlerinden biri" diye tanımladı.

General Scwarzkopf, emeklilik yıllarını bir dönem ABD Merkez Komutanlığı görevini yürüttüğü Florida Eyaleti'nin Tampa kentinde geçirdi.

Washington'daki BBC Muhabiri Ben Wright, askeri başarılarının Schwarzkopf'u döneminin en meşhur generallerinden biri haline getirdiğini, ancak Saddam Hüseyin'in iktidarda kalmasına yol açan ateşkes anlaşmasını müzakere ettiği için de eleştirildiğini söylüyor.

Teksas'ın Houston kentindeki bir hastanede yoğun bakımda tutulan Eski ABD Başkanı George Bush, yayımladığı yazılı açıklamada, "West Point Akademisi'nden yetişen General Schwarzkopf, özgürlüğümüzü savunan "görev, hizmet ve ülke" akidesinin somutlaşmış halidir ve en zorlu uluslararası krizlerde ulusumuza liderlik etmiştir. Dahası iyi bir insan iyi bir dosttu." dedi.

'Silinmez izler'

ABD Savunma Bakanı Leon Panetta da, Shwarzkopf'un 35 yıllık hizmetlerinin "Ordu ve ülkede silinmez izler bırakmıştır" diye konuştu.

Schwarzkopf, Körfez Savaşı sırasında düzenlediği basın toplantılarında, rakiplerini iğnelemesiyle tanınıyordu.

BBC Muhabiri Nick Childs, çabuk öfkelenen bir yapıya sahip olan Scwarzkopf'un sık sık astları ve dönemin ABD Genelkurmay Başkanı Colin Powell gibi üstleriyle tartışma yaşadığını söylüyor.

Childs, bu duruma ve pek renk vermeyen yapısına karşın, Schwarzkopf'un sanılandan daha zeki ve diplomatik bir isim olduğunu aktarıyor.

General Scwarzkopf Körfez Savaşı'ndan sonra ulusal bir şöhret haline gelmiş ama başkanlık yarışına girme önerilerini hep reddetmişti.