New York Times gazetesinde yer alan bir makalede, Türkiye'deki çok eşliliğe değinildi.
Abone olNew York Times gazetesinde yer alan bir makalede, çok eşliliğin, laiklik ile Müslüman geleneklerini uzlaştırmaya çabalayan bir ülkede kültürel çatışma oluşturduğu, Türkiye'nin de hamlelerini baltalayarak Avrupa Birliği'ne kabul edilmesini riske attığı ifade edildi.
ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'ta yayımlanan Dan Bilefsky imzalı ''Çok Eşlilik Türkiye'de Kültür Çatışmalarını ve Pişmanlığı Besliyor' adlı makalede 5 karısı, 55 çocuğu, 80 torunu, 400 koyunu ve çok sayıdaki yardımcısı ile birlikte geniş toprakları üzerinde yaşayan Işıklar Köyü Ağası Mehmet Arslan örneğinden yola çıkılarak Türkiye'deki çok eşlilik problemine değinildi. Evinin duvarında çok eşliliği 1926 yılında yasaklayan Atatürk'ün resmi asılı olan Arslan'ın, ''Beş kadınla evlenmek günah değil, benim de beş eşim var çünkü bu bir güç sembolü'' şeklindeki sözlerine yer verilen makalede tek eşliliğin savunucusu gibi görünmemesine karşın Arslan'ın yeniden genç olsa bir kez evleneceğini söylediğini ve oğullarına çok evliliği yasakladığı aktarıldı.
Çok eşliliğin Türkiye Cumhuriyeti'nin modernleştirilmesi ve kadınların güçlendirilmesi çabalarının bir parçası olarak Atatürk tarafından yasaklanmasına rağmen, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaygın olarak sürdüğüne dikkat çekilen yazıda, ''Çok eşlilik, laiklik ile Müslüman geleneklerini uzlaştırmaya çabalayan bir ülkede kültürel çatışma oluşturuyor. Ayrıca, Türkiye'nin hamlelerini baltalayarak ülkenin Avrupa Birliği'ne kabul edilmesini riske atıyor'' yorumunda bulunuldu.
''Çok eşli evlilikler devlet tarafından geçerli sayılmadığı için eşler yasal bir statüye sahip olamıyor. Bu da onları evlilikte işler kötüye gittiğinde mağdur durumda bırakıyor'' ifadelerinin yer aldığı yazıda, yerel yetkililerin çok eşliliğin bir gelenek olarak görülmesinden dolayı genellikle olayı görmezden geldikleri iddiasına yer verildi.
Yazıda ''İki yıl önce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin önde gelen iki üyesinin ikinci eşleri olduğu iddialarının ardından zinayı suç kabul etme girişimiyle çok eşlilikle mücadeleye çalıştı. AB çok eşliliği kınasa da başbakanı milletin yatak odalarına karışmakla suçlayarak onun geri adım atmasına sebep oldu'' denildi.