Çocuklukta süt tüketiminin önemi...Çocuklar ne kadar süt tüketmeli?
Çocukluk çağındaki süt tüketiminin obezite, hipertansiyon ve insülin direnciyle ortaya çıkan metabolik sendromdan koruduğu bildirildi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Küçükkasap Cömert, süt ve süt ürünlerinin hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, içerdiği besin ögeleri bakımından diyetin önemli bir bileşeni olarak kabul edildiğini ifade etti.
Süt ürünlerinin protein kalitesinin yüksek olduğunu vurgulayan Cömert, ayrıca sütte yağda çözünen A, D, K vitaminleri, suda çözünen B12 vitamini ile riboflavin ve kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi minerallerin bulunduğunu belirtti. Cömert, inek sütünün protein kalitesinin yüksek olmasının çocuklarda büyüme ve gelişmeyi desteklediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
Cömert sözlerine şöyle devam etti: "Bunun yanı sıra inek sütü, bağışıklık sistemini olumlu yönde destekler, kan basıncını ve kanser riskini azaltır, diş çürüklerine karşı koruyucudur. İnek sütü, içeriğindeki besin ögelerinin yanında, büyüme faktörlerini de uyarıyor. İnsan vücudundaki en önemli büyüme faktörlerinden biri olan insülin benzeri büyüme faktörü-1, en çok kemik dokuda bulunuyor ve kemik dokuda protein yapımını artırarak büyümeyi ve gelişmeyi sağlıyor. Çocukluk döneminde kemik yapımı çok hızlıdır ve bu nedenle kalsiyum gereksinimi artıyor. Büyüme ve gelişmenin ve yeterli kemik mineral yoğunluğunun sağlanabilmesi için, gereksinmesinin karşılanması ve yeterli miktarlarda kalsiyum alımı bu dönemde önem kazanıyor."
"Süt tüketimi, metabolik sendrom ve obeziteden korunmada yararlı"
Cömert, süt yağının; elzem yağ asitleri, yağda eriyen vitaminler ve enerji için önemli bir kaynak oluşturmanın yanı sıra "konjuge linoleik" asit de içerdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Konjuge linoleik asitler, çocuğun gelişimi, vücut bileşimi, bağışıklık sistemi, insülin duyarlılığı ve yağ metabolizması açısından olumlu etkilere sahip. Günümüzde şişmanlığın kronik hastalıklarla olan ilişkisi ve yetişkinlikte görülen şişmanlığın temellerinin çocukluk çağında atılmış olması, çocukluk çağı şişmanlığının önlenmesini ve tedavisini daha önemli hale getiriyor. 2010'da yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'na göre obezite görülme sıklığı 0-5 yaş grubunda yüzde 8,5 ve 6-18 yaş grubunda ise yüzde 8,2'dir."