Polis, Kayseri'de 3 çocuğun gömüldüğü yeri inceledi. Ortaya çıkan manzara herkesi dehşete düşürdü!
Abone olKatilin izini süren polis, Uğur Veli G.'nin çocuklara ilgisini tespit etti. Zanlının facebook profili de dikkat çekici. Listesindeki 99 'arkadaşından', 21'inin profilinde çocuk fotoğrafı var... Ayrıca, olay yeri incelemesi yapan polis dehşet verici bir manzara ile karşı karşıya kaldı. Cani sapık, öldürdüğü üç çocuğun cesedini ellerinde şekerlerle toprağın altına koymuş!
Kayseri Talas'ta, 1.5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplamak için evine gelen Ahmet Tuna (8) ve Dilruba Tekin (6) kardeşler ile Türkan Ay'ı (10), katleden Uğur Veli G.'ye ilişkin çarpıcı ayrıntı.
Çocuklardan birine tecavüz eden caninin facebook'ta 'Derbeder' lakabıyla açtığı sayfa dikkat çekici. Zanlının facebook'ta eklediği kişilerin çocuklarına ait fotoğraflara yorumlar yazdığı görülüyor.
Hem de 3'lü cinayetten çok çok sonra. Listesinde 99 arkadaşı olan Uğur Veli G.'nin, bu arkadaşlarından 21'inin profilinde, yaşları 2 ila 14 arasında değişen çocuk resimleri var. Bunlardan bir kısmı çocuklara, bir kısmı sanal arkadaşlarının çocuklarına ait.
10 OCAK'TA YAZMIŞ
3 çocuğu katleden Uğur Veli G., bir arkadaşının çocuklarının fotoğrafı altına 10 Ocak'ta 'gız vay gurban olduklarım vayyy maşşallah yedi binkere süphane allah' yorumu eklemiş. Başka bir çocuk fotoğrafı için 'gurban oldum seni yirim gız maşallah büyümüşsün gıııızzzzz' diye yazmış.
ADLİ TIP'A ULAŞTI
Akşam gazetesinin haberine göre, Yozgat Çayıralan'da gömülü olarak bulunan ve kayıp çocuklara ait olduğu belirtilen kemik ve elbise parçaları ise sabah saatlerinde Keçiören'deki Ankara Adli Tıp Kurumu'na getirildi. İnceleme 1-2 gün sürecek.
MAHALLEDE 1 YIL DOLDU KATLETTİ
Katil zanlısı Uğur Veli G.'ye ilişkin de yeni detaylar ortaya çıktı. Zanlının Talas İlçesi'ndeki binaya, cinayetlerden bir yıl önce yerleştiği ortaya çıktı.
Canavara ilişkin bilgiler şöyle: - 2 Haziran 2003 tarihinde F.Ş. ile evlenen Uğur Veli G., 20 Mart 2006'da eşinden boşandı.
- 2007 yılında Avusturya'da bir süre kalan Uğur Veli G. 18 Eylül 2008 tarihinde, cinayetleri işlendiği Talas İlçesi Yenidoğan Mahallesi'ndeki binaya yerleşti.
YAŞINI 2 YIL BÜYÜTMÜŞ
- Zanlının 1999 yılında mahkemeye başvurarak yaşını büyüttüğü bilgisine de ulaştı. Uğur Veli G.'nin 23 Şubat 1999'da Çayıralan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurduğu ve mahkeme kararıyla '09.09.1980' olan doğum tarihini '09.09.1978' olarak değiştirdiği tespit edildi.
- Uğur Veli G.'nin 2010 yılında da Çayıralan İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne başvurarak yeni nüfus cüzdanı aldığı öğrenildi.
'SAPIKLIK' TESTİ
POLİS, zanlının pedofili eğilimini tespit için bir dizi taktik uyguladı. Sivil ekipler, 2 ay boyunca katili izledi, parkta, durakta sohbet kurdu. Uzman polisler, tepkisini ölçmek için bazen zanlıya yoldan geçen bir çocuğu gösterip, 'Ne güzel değil mi?' gibi sorular yöneltti.
CANAVARI ÇÖZEN SÖZLER
Onlar masumdu mezarları olsun
Polİs, soruşturmada sona gelinince katliam evine girdi. Duvarlara kimyasal maddeler sıkıldı. Özel gözlüklerle 12 saat delil arandı. Çocuklardan birine ait kan izi bulan ekip, Uğur Veli G.'yi gözaltına aldı. O, suçlamayı kabul etmedi. Çocukların fotoğrafıyla sorguya katılan polis 'Onların geleceği vardı.
Masumdular. Masumiyetlerini kirlettin. Vicdanını kirletme, bir mezarları olsun. En azından arkalarından dua edilmesini sağla' deyince suçunu itiraf etti.
KATİL NASIL YAKALANDI?
OLAY YERİ İNCELEMESİ YAPAN POLİS NE GÖRDÜ?
DETAYLI BİLGİ DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
ELLERİNDE ŞEKERLE GÖMMÜŞ?
Çocukların Yozgat'ın Çayıralan ilçesindeki Yahyasaray Barajı yakınlarında gömüldükleri yerde inceleme yapan polisler çocuklara ait kemik ve elbise parçaları yanında şeker ve şeker kağıtları da buldu.
KATİL MAHALLEDEN ÇIKTI
Özel torbalar içindeki kemik ve elbise parçaları görevliler tarafından Keçiören'deki Ankara Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Yetkililer yapılacak DNA ve kriminal incelemenin 1-2 gün süreceğini belirterek, kemik parçalarının daha sonra ailelere teslim edileceğini bildirdi.
MÜŞAHADE BÖLÜMÜNDE
U.V.G.'nin 23 Şubat 1999'da Çayıralan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurduğu ve mahkeme kararıyla "09.09.1980" olan doğum tarihini "09.09.1978" olarak değiştirdiği tespit edildi. Katil zanlısı, sorgusundan sonra önceki akşam getirildiği Kayseri Adliyesi'nde linç girişiminde bulunulması üzerine çok sıkı korumaya alındı.
Tutuklu ve hükümlülerin saldırısına uğrayabileceği ya da canına kıyabileceği ihtimali dikkate alınarak U.V.G., tek kişilik özel bölümde tutuluyor.
KAHRAMAN POLİS CİNAYETİ BÖYLE ÇÖZDÜ
Kayseri'nin Talas ilçesinde 2009 yılında Şeker Bayramı'nı ikinci günü evlerinden ayrılan 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile 11 yaşındaki Türkan Ay'dan bir daha haber alınamamıştı. Üç yavrunun ailelerinin umutlu bekleyişi önceki gün gelen acı bir haberle son buldu. Üç küçük çocuğun cesedi Yozgat'ın Çayıralan ilçesinde toprağa gömülü olarak bulundu. 550 gün sonra çözülen olayda katil Uğur Veli Gülışık tutuklandı.
Eski ekibini topladı, 4 ay Kayseri'ye kamp kurdu
Türkiye'yi ayağa kaldıran Cumhurbaşkanı Gül'ün bile bulunmaları için devreye girdiği olay, CSI Konya olarak bilinen özel ekibin çalışmaları sonucu çözüldü. Konya'da başarılı çalışmalarla isimleri duyuran özel ekip, faili meçhul tek bir olay bile bırakmaması ile tanınıyordu. Yüzlerce cinayet olayını çözen ekibin başında 6 ay önce Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Yardımcılığı'na getirilen Ercan Taştekin bulunuyordu. Kayseri'de görevlendirilen 60 kişilik ekip olayı aydınlatma konusunda başarısız olunca, Taştekin olayı çözmekle görevlendirildi. Kayseri'ye gelen Taştekin, bir dönem Konya'da birlikte çalıştığı arkadaşlarından oluşan özel bir ekip oluşturdu. Ekip, elindeki verilerden yola çıkarak dört ayda üç çocuğu vahşice öldüren katili yakaladı.
'Herkes organ mafyası dedi, ben ilk onu eledim'
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin kamuoyunda 'şeker çocuklar' olarak bilinen çocukların katiline 550 gün sonra nasıl ulaştıklarını VATAN'a anlattı: "Göreve başlar başlamaz ilk ekibin tüm çalışmalarını inceledik. Önce olayın nedenini bulmamız gerekiyordu. Bu bizim için hayati bir soruydu. Organ mafyası bağlantısı ile ilgili birçok iddia ortaya atılıyordu. Ancak biz ilk olarak bu ihtimali devre dışı bıraktık. Çünkü Türkiye'de bu nedenle işlenmiş tek bir cinayet bile yoktu. Ardından çocukların aileleri, yakınları ya da husumetleri olan birisi tarafından mı bu olay gerçekleştirildi diye araştırma yaptık. Ancak bu da sonuçsuz kaldı."
'Çocuklardan ikisi kız olunca pedofili örneklerini inceledik'
"Pedofili örneklerini inceledik. Çemberi daraltıp özelden genele gittik. Suçlu profillerine dışarıdan bakıldığında çevresinde iyi bilinen, mülayim insanlar ama içlerindeki fırtınları dışarı çıkarmak da bizim işimiz. Bu olayda en önemli detay, kaybolan üç çocuktan en büyüklerinin kız olmasıydı. Cinsel saldırı olabileceği ihtimali üzerine yoğunlaşmaya başladık. Diğer iki çocuğun da görgü tanığı olduğu için öldürülebileceği üzerinde durduk. Önceki deneyimlerimize göre katilin bir kişi olma ihtimali çok yüksekti. Çevrede yaptığımız incelemelerde bu konu üzerine yoğunlaştık" diye anlattı.
'Yoksul bir adamın araba kiralamasından şüphelendik'
"Çevrede yapılan incelemeler sonucu çocukların araçla kaçırılmadığı, başka bir yere gitmedikleri tespiti yapıldıktan sonra olayın bir evde gerçekleşmiş olabileceği üzerine durduk. Çocukların şeker toplamak için dolaştığı mahalledeki tüm kamera kayıtlarına ulaştık. Çocukların apartmanlardan çabuk çıkması bize sadece birinci kattaki ilk dairelere girip çıktıkları sonucunu verdi. Bizden önceki ekip çalışmalarında, bekar bir erkeğin her gün evinde temizlik yaptığı notunu almıştı. O şüphelinin üzerine yoğunlaştık. Maddi imkanları yerinde olmamasına rağmen olaydan iki gün sonra arkadaşının adına bir otomobil kiraladığını öğrendik. Şimdiye kadar bir otomobil kiralayıp kiralamadığına da baktık. Kiralamamıştı. Araştırdık ve olaydan iki hafta sonra memleketi Yozgat'a taşındığını belirledik.
Katili 15 günde belirledik 3.5 ay boyunca takip ettik
"Bunların hepsi bir araya getirlidiği zaman olayın bizim açımızdan aydınlatılması için sadece bir adım kalıyordu. Sebebi ve yeri tespit etmemizin ardından zanlının nerede olduğunu bulduk. Artık olayla ilgili en önemli şüphelimiz oydu. Çalışmamızın ikinci haftasında katili tespit etmiştik. Ancak delilleri tam toplayabilmek zamana ihtiyacımız vardı. Maddi deliller gerekiyordu. Teknik ve fiziki takip başlattık. Katilin o olduğunu bildiğimiz halde bunu ona hiç hissettirmedik. İfadesine başvurduk. Katil profillerini incelediğinizde cinayet işleyen kişilerin serin kanlı, heyecan yapmayan, rahat kişiler olduğunu bilirsiniz. İfadesini alırken bu profile uyuyordu. Bu sürede teknik ve fiziki takibimizde devam etti. Bir yandan delilleri topluyor bir yandan katili takip ediyorduk. Son günlerde üzerinde baskı kurmaya başladık. Artık kendisini aradığımızı yavaş yavaş hissettirdik. Hata yapmaya zorladık ancak hata yapmadı."
'Ayaküstü karşılaşıp birlikte sigara bile içtik'
"Zanlı ile ilk irtibatımız 2 ay kadar önce oldu. Şahsı tespit ettikten sonraki süreç de önceki süreç gibi çok zordu. Bu, sıfır hata soruşturmasıydı. Sıfır hata soruşturmasında sebebi iyi belirleyemezseniz istediğiniz kadar çalışın, sonuca gidemezsiniz. Olay yerini, delil toplamayı, faili doğru belirleyemediyseniz sonuca gidemezsiniz. En son aşamada artık ellerinizin titrememesi lazımdı. Ameliyat çok önemliydi ve çok büyüktü. Bazı günler şahısla binasına girerken 10 dakika ayak üstü karşılaştık, zanlıyla sigara bile içtik. Bu 10 dakikalık görüşmeyi 10 saat analiz etmeye çalıştık. Burada doğru hamleleri yapmak, bizi neticeye götürecekti. Şahısla ilgili delil toplamada artık doğru şifreleri bulmamız gerekiyordu, pin kodunu çözmemiz gerekiyordu."
'Son görüşmemizde biz onu değil, o bizi çözdü'
"Zanlının kiraladığı arabayla çocukları Yozgat'taki köyüne getirdiğini ve oraya gömmüş olabileceğini düşündük. Arkadaşlarımızda istişare ettik. Ceset aramak için köpekler getirmemiz gerektiğini ve bu bölgede çalışma yapmaya karar verdik. Bu uzun soluklu bir çalışmaydı. Şahısla bir kez daha görüşüp, ondan sonra köyüne gidip nerelerde ceset arayabileceğimize bakacaktık. Biz o bölgeye ceset aramak için zaten defalarca gitmiştik. Son görüşmemizde biz onu değil, o bizi çözdü. O bize baktı ki durum hiç de öyle bildiği gibi değil. Failin kendisi olduğunu delillendirdiğimizi ve son adımı atmak üzere olduğumuzu anladı. Tam çıkacakken 'Ben de geleyim' dedi. Geldi ve cesetlerin yerini gösterdi."
Şişlenmesin diye tek kişilik hücrede
Tutuklu ve hükümlülerin saldırısına uğrayabileceği ya da canına kıyabileceği ihtimali dikkate alınarak Uğur Veli Gülışık, tek kişilik özel bölümde tutuluyor. Hukukçular, Uğur Veli Gülışık'ın adam öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi üç ayrı suçtan yargılacağını ve ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi.