Uzmanlar bu eksikliğin bebeklerin zeka gelişimini olumsuz etkilediğini belirtiyor...
Abone olKayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, iki yaş dönemindeki beslenmenin önemine vurgu yaparak, çocuklarda günde yarım litreden fazla tüketilen sütün demir eksikliği sebebi olabileceğini açıkladı.
Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, demirin, insan organizmasındaki çeşitli sistemlerin fonksiyonunu yerine getirebilmesi için vazgeçilmez öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Demir eksikliğinin tüm dünyada, özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde çok yaygın bir halk sağlığı problemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdemir, bu durumun en önemli sebeplerinin yetersiz ve dengesiz beslenme ile bağırsak parazitleri olduğuna dikkat çekti. "Demir eksikliği sadece kansızlık nedeni olmayıp, vücutta enerji metabolizması, sinir sistemi, fiziki performanstan sorumlu adale sistemi ve vücudun enfeksiyonlarla mücadelesini sağlayan savunma sistemiyle yakından ilgilidir" diyen Özdemir, İnsan beyninin en hızlı geliştiği dönem, yaşamın ilk iki yılı olup, ikinci yaşın sonunda beyin gelişiminin yüzde 80-90'ı tamamlandığını anlattı. Özdemir, bu nedenle, bu dönemde çocukların demir eksikliği hastalığına yakalanmaları halinde zekâ gelişiminde kalıcı kayıplara neden olacak hasarlar oluşacağına işaret etti.
Özdemir, şu bilgileri verdi: "Bunu yaygın bilinen şekliyle bir zekâ geriliği şeklinde tarif etmek doğru olmaz. Ancak bu çocukların demir eksiklikleri sonradan düzeltilse bile, genetik kapasiteleriyle ulaşabilecekleri en yüksek zekâ düzeyinin daha altında bir zekâ düzeyine ulaşabilirler. Yani bu çocuklar, bebeklik döneminde demir eksikliğinden korundukları takdirde zekâ seviyeleri daha yüksek olacaktır. Bu nedenle, iki yaş aralığında demir eksikliğini giderme adına kontroller yapılarak, gerekirse ilaçlarla demir takviyesi yapılmalıdır."
Özdemir, okul çağındaki çocuklarda, demir eksikliği nedeniyle, başarıyı olumsuz etkileyen zihni ve fiziki performans düşüklüğü görülebildiğine işaret ederek, "Bu çocukların zekâ düzeyleri, demir eksikliği olmayan kişilere oranla biraz daha düşüktür" ifadesini kullandı.
Anlama kabiliyetleri, fiziki güçleri, problem çözme yeteneklerinin zayıf olduğunu anlatan Prof. Dr. Akif Özdemir, bu durumun, demir eksikliğinin giderilmesiyle tamamen düzelebileceğini anımsatarak, demir eksikliği olan bir atletin bile, adalelerinde oksijen depolayamadığı için adale gücü azalacağına ve çabuk yorulacağına dikkat çekti.
Anne sütünde az olan birkaç madde arasında demirin de bulunduğunu ifade eden Özdemir, "Bu problemin önlenmesi için gelişmiş ülkelerde çocuklara verilen mamalar demir bakımından güçlendirilmiştir. Bizim çocuklarımıza da bu destek sağlanmalıdır. Ayrıca, hamilelere mutlaka demir ve folik asit takviyesi yapılmalıdır" diye konuştu.
Prof. Dr. Özdemir, Sağlık Bakanlığı'nın başlattığı "Demir Gibi Türkiye" projesinin, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi açısından önemli katkı sağladığını ve devam ettirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.