Yurt dışı kaynaklı kızamık vakaları Türkiye'yi tehdit ediyor. Konuyla ilgili uyarı yapan Sağlık bakanlığı çocukların kızamığa karşı aşılatılmasını istedi
Abone olSağlık Bakanlığı yurt dışı kaynaklı kızamık vakalarına karşı vatandaşı uyardı. Özellikle de 1998 yılında vaka sayısı 27 bini aşan ve sonrasında alınan tedbirlerle hemen hemen 0 seviyesine inen kızamık hastalığı 2011 yılının ilk aylarında tekrar görülmeye başlandı. Yurt dışı kaynaklı 18 vaka tesbit edilirken bakanlık aileleri çocukların aşı yaptırılması konusunda uyardı.
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili olarak kızamık hastalığından aşıyla korunmanın mümkün olduğu bildirilen açıklamada, Türkiye'de ''Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi'nin kızamık eliminasyon hedefine paralel olarak 2003 yılından bu yana kızamık hastalığının tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik program yürütüldüğü'' kaydedildi. Açıklamada, Sağlık Bakanı Recep Akdağ olmak üzere bilim insanlarının Türkiye'de yurt dışı kaynaklı vakalar görülebileceğine dikkati çektiği hatırlatıldı... Bu bağlamda merak ettik. Kızamık yine mi hortladı? Ne yapılması gerek?
AŞI ÇOK ÖNEMLİ
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Hasan Eraydın, vaka sayısının değiştiğini ifade ederken şöyle devam etti: "Şu anda 18 vaka var. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın aşı kampanyası sayesinde kızamıkta vaka sayısı inmişti. 2007'de 4 vaka ile karşılaşılmıştı. Sonrasında da denk gelmedik. Ama yabancı ülklerede rutinde değil aşı. Bakanlık yurtdışından hareketlerin olması nedeniyle yurtdışı kaynaklı kızamık görülebileceğine dikkat çekti.
İstanbul'daki kızamık vakaları da yurtdışı kaynaklı bireylerle başladı. Aile hekimleri rutin olarak 12 ay ile 15 ay arasındaki çocuklarımıza kızamık, kızamıkçık ve kabakulak üçlü aşısı yapıyor. Aileler yan etkileri nedeniyle yaptırmıyor. Ama önemli bir yan etkisi yok. Sadece aşı yapıldıktan sonra bir kaç gün içinde ateş olabilir. Çok önemli şeyler değil. Bunlar beklenen etkilerdir. Aşının önemli yanı koruyuculuğunun yüksek olması. Mutlaka yapılması gerekiyor. Daha kalıcı bağışıklık kazanılması için tekrarını yapıyopruz 4-6 yaş arasında. Aşı yapılmayan ülkelerden gelen hastalar ya da bireyler toğplumumuza da bulaştırıyor. Aşılı bireylerin korkmaması gerekir".
ÜCRETSİZ AŞILAR ASM'LERDE
Aşılar Aile Sağlık Merkezleri'nde yapılıyor. Ücreti yok. ASM'de yapılan diğer işlemler ücretsiz. SGK'sı var mı yok mu diye yaklaşımları duyuyoruz. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşısı ücretsiz olarak yapılıyor. Daha çok koruyucu hizmetlere dikkat çektik. Ailelerin aşı konusunda duyarlı olmasını, zamanı geldiğnde çocuklarının aşılarını kendilerine sunulan takvim içinde ASM'deki arkadaşlarımız yardımcı olurlar. Aşılarını takip ederlerse, bu tür sorunlar yaşanmaz. Duyarlı davranmak gerekiyor" açıklamasını yaptı.
AŞI OLMAZSA KÖTÜ SONUÇLAR DOĞABİLİR
Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu da 1989 yılından önce doğan ve tek doz aşı uygulanan erişkinlerin ve hiç kızamık aşısı olmamış 1 yaş altı bebekler ile henüz 2. doz kızamık aşısını olmamış 6 yaş altındaki çocukların kızamık hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu belirtiyor.
1989 yılından önce doğanlar dikkat!Nuhoğlu, 1963 yılında ilk lisansı Amerika Birleşik Devletleri’nden alınan, tek doz olarak uygulanmaya başlanan kızamık aşısının % 90-95 oranında hastalıktan koruduğunu, ancak, 1989 yılından sonra 2 doz olarak yapılan uygulamaların hastalıktan korunma oranını % 99.7’ye yükselttiğini vurguluyor. Dolayısıyla tek doz aşının uygulandığı 1989 yılı öncesinde doğmuş kişilerin ve henüz 2. doz aşıyı olmamış 6 yaş altı çocukların, kızamık hastalığına yakalanma risklerinin oldukça yüksek olduğuna değiniyor.
Virüs vücuda girdikten 8-12 gün sonra belirtileri başlıyor. Genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında görülen ve bulaşıcı olan kızamık hastalığı, virüs vücuda girdikten 8 -12 gün sonra yüksek ateş, burun akıntısı, gözlerde kızarma ve akma, yanak içinde toplu iğne başı büyüklüğünde beyaz döküntülerle başlıyor. Birkaç gün içinde yüzden başlayıp gövdeye yayılan kırmızı pembe cilt döküntüsünün geliştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, kızamık için özgün bir tedavinin olmadığını belirtirken, hastaların, 2-3 haftalık iyileşme sürecinde istirahat etmesini, iyi beslenmesini, diğer çocuklarla ve risk altındaki erişkinlerle temasa etmemesini öneriyor.
Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu; kızamık vakalarının daha sık görüldüğü şu günlerde henüz iki doz aşı olmamış 1989 öncesi doğan kişilerin ve 6 yaş altı çocukların kızamıklı bir hastayla temas etmesi durumunda en kısa zamanda (1 hafta içinde) aşı yaptırmalarını, iki kızamık aşısı arasında en az bir ay süre olması gerektiğini belirtiyor. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşısı ile ilgili otizme neden olduğu yönündeki haberlerin de gerçeği yansıtmadığını vurguluyor. (Habertürk)