Çocuk evinde altına kaçıran çocuklara yapılanlara inanamayacaksınız
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Manisa İl Müdürlüğüne bağlı Turgutlu çocuk evinde kalan 6 çocuğa bakıcılık yapan 26 yaşındaki H.T.'nin altlarına kaçıran 2 çocuğa dışkılarını yalattırdığı iddia edildi. Skandal iddianın ardından işine son verilen H.T. hakkında soruşturma açıldığı ve tutuklu yargılanacağı öğrenildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının başlattığı çocuk evleri projesi kapsamında açılan, Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Turgutlu Kartal Çocuk Evi'nde çok vahim iddialar dillendirildi. İddiaya göre, yaklaşık 2 yıldır çocuk evlerinde bakıcı anne görevini yürüten H.T. (26), 11 Ocak tarihinde çocuk evinde altlarına kaçıran çocuklara kendi dışkılarını yalattırdı. Hakkında soruşturma açılan ve işine son verilen H.T., tutuklanarak yargı süreci başlatıldı. Önümüzdeki günlerde dava sürecinin başlayacağı öğrenildi.
PERSONEL İHBAR ETTİ
Turgutlu'da 2'si erkek 3 çocuk evi bulunuyor. İki hafta önce meydana gelen olay, 6 yaşındaki 6 erkek çocuğunun kaldığı evde yaşandı. Olay aynı çocuk evinde görev yapan personelin ihbarı ile ortaya çıktığı öğrenildi. Çocuklarında şikayet ettiği H.T.'nin çocuklara psikolojik şiddet uyguladığı ve çocukların bu yüzden psikolojilerinin bozulduğu ileri sürüldü.
"İŞİNE HEMEN SON VERİLDİ"
Olayın duyulmasının ardından Manisa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, yaklaşık iki yıldır çocuk evinde bakıcı anne görevini yürüten H.T.'nin işine son verdi. İddianın aksine Manisa İl Müdürü Aydın Yılmaz, olay hakkında yaptığı açıklamada çocukların dışkısının yedirilmesi olayının olmadığını açıkladı. Yılmaz, " Bizim için bu proje çok önemli bir projedir. Biz çocuklarımızı yetiştirme yurdundan ev ortamına geçirmeyi hedefliyoruz. Ancak bazı kendini bilmez insanlar bu güzel projeleri böyle olaylarla karalıyorlar. Olayın duyulmasıyla birlikte işine hemen son verildi. Bizim bilgimiz altına kaçıran çocuklara psikolojik şiddet uyguladığı yönündedir. Çocuklara bağırarak psikolojik şiddet uygulamıştır. Bu çocuklar çok özel çocuklardır, kesinlikle böyle bir şeye müsaade edemeyiz. Çocukların ve diğer bakıcı annelerinde ifadeleri ile bu olay ortaya çıkmıştır ve hemen şikayet edilmiştir. Kesinlikle çocuklara dışkılarını yalattırdığı yönündeki iddialardan bilgimiz yoktur" ifadelerini kullandı.
YAPMADIM SADECE KORKUTMAK AMAÇLI SÖYLEDİM
Çocuk evinde kalan ve olayı yaşayan çocukların altlarına kaçırma hastalıklarının olduğu ve olay gününde de H.T.'nin çocukların altlarına yapıp yapmadığını kontrol ettiği ve altlarına kaçıran çocuklara şiddet uyguladığı iddialar arasında. H.T.'nin savunmasında çocuklara dışkılarını yalattırmadığı sadece korkutmak amaçlı söylediğini anlattığı öğrenildi. Savunmasında bir daha yaparsanız birbirinize yalatırım dediğini ancak yapmadığını belirten H.T., kendisine iftira atıldığını savundu.
AVUKATI TUTUKLUĞA İTİRAZ ETTİ, REDDEDİLDİ
Halen tutuklu bulunan H.T.'nin yargılanmasına ilişkin dava önümüzdeki günlerde başlayacak. Tedbiren tutuklu bulunan H.T.'nin avukatının tutukluluk haline itiraz ettiği ancak mahkemenin tutuksuz yargılanmayı reddettiği öğrenildi.
VALİ DAŞÖZ: "BU ÇOCUKLAR DEVLETE EMANET, HATANIN GEREĞİ YAPILIR"
İddialarla ilgili konuşan Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, şunları söyledi: "Birçok işlem yapılmış, tedbir alınmış görevlinin işine son verilmiş. Eksik kalan bir şey varsa tamamlanır. İdari tahkikatlar yapılmış. Bende yapılan işlemlerin dökümünü istedim. Eksik kalan taraf varsa tamamlanır. Bu tür hataları yanlışları kim yapıyorsa gereği yapılır. Oradaki çocuklar devlete emanet edilmiş çocuklar. Onların en iyi şekilde korunması, geliştirilmesi, topluma kazandırılması hepimizin en büyük görevidir. Bu süreci yaparken orada birisi yanlış yapıyorsa onunda karşılığını görecektir. Mağdur olan kişilerle ilgili alınacak tedbirler varsa onlarda alınacaktır."
MANİSA'DA 8 ÇOCUK EVİ VAR
Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı'nın yetiştirme yurtları yerine çocuk evlerini yaygınlaştırmak üzere 2001 yılında start verdiği çocuk evi projesi Manisa'da aynı yıl içerisinde hayata geçti. Aile ve sosyal Politikalar Manisa İl Müdürlüğü de çocukların gerçek bir eve kavuşması için 2011 yılında 8 çocuk evi açtı. Yetiştirme yurtlarında yaşayan çocukların topluma kolay adapte olmaları ve sorumluluk almalarını sağlayan Çocuk Evleri projesi çerçevesinde; 4'ü Manisa Merkez, 3'ü Turgutlu, 1'i Akhisar İlçesi'nde olmak üzere toplam 8 Çocuk evinde 48 çocuğa aile ortamı sağlanıyor.
BİR AİLE BÖYLE YOK OLDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Gaziantep'te karbonmonoksit gazından zehirlenen 5 kişi öldü.
Gaziantep'in Nizip ilçesinde Suboyu köyünde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen aynı aileden 5 kişi hayatını kaybetti. Cenazeler, Birecik Devlet Hastanesine kaldırıldı.
ÜNİVERSİTELİ GENÇ BANYODA ÖLÜ BULUNDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Bölümü 4'ncü sınıf öğrencisi 24 yaşındaki İsmail Cem Tamkuru, Edirne'deki evinde duş yapmak için girdiği banyoda ölü olarak bulundu. Üniversiteli gencin kalp krizi sonucu öldüğü sanılırken, kesin ölüm nedeninin otopsiden sonra belli olacağı kaydedildi.
Üniversite öğrencisi İsmail Cem Tamkuru, yarıyıl tatili nedeniyle ailesinin yaşadığı Edirne'ye geldi. Abdurrahman Mahallesi Eski İstanbul Caddesi üzerindeki Geçit Apartmanı'ndaki evlerinde önceki gün kimsenin olmadığı sırada duş yapmak için banyoya giren Tamkuru, eve gelen anne ve babası tarafından banyoda yerde hareketsiz bulundu. Ambulansla Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan gencin öldüğü belirlendi.
TOPRAĞA VERİLDİ
İsmail Cem Tamkuru için Abdurrahman Mahallesi Kadı Bedrettin Camii'nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye üniversite öğrencisinin ailesi ve yakınları katıldı. Baba Ceyhun Tamkuru, tabutunun üzerine denizcilik üniforması koyduğu oğlunun ardından gözyaşı döktü. İkindi vakti cenaze namazı kılınan İsmail Cem Tamkuru Buçuktepe Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi.
Dogalgaz bulunan evde banyo suyunun kombiyle ısındığı belirtilirken, kalp krizi sonucu öldüğü sanılan İsmail Cem Tamkuru'nun kesin ölüm nedeni, otopsinin ardından belirlenecek.
KORKUNÇ CİNAYETTE TAHRİK İNDİRİMİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Kaçırdığı sevgilisini ailesi istemeyince boğup bahçeye gömdü. Olaydan önce tartıştıklarını söyledi ve cezası müebbetten 15 yıla indirildi
Konya'nın Seydişehir ilçesinde sevgilisi 21 yaşındaki Ebru Erdoğan'ı öldürüp cesedini meyve bahçesinde gömen 25 yaşındaki Abdullah Orakçı 15 yıl hapis cezasıyla kurtuldu.
Seydişehir merkezde oturan Ebru Erdoğan, 6 Temmuz 2009 yılında kayboldu. Baba Mehmet Erdoğan, bir gün sonra polise başvurdu. Polis, Ebru Erdoğan'ın, kamyonlarda muavinlik yapan Abdullah Orakçı ile ilişkisi olduğu saptandı. Bunun üzerine Orakçı'yı 2011 yılı Mayıs ayında evinde gözaltına aldı.
'Elmayı çok seviyordu'
Poliste, Ebru Erdoğan ile bir süredir birlikte olduklarını ve kaçmaya karar verdiklerini belirten Abdullah Orakçı şunları anlattı:
"Ebru'yu kaçırdıktan sonra Kesecik köyündeki babamın evine götürdüm. Ailem karşı geldi, rıza göstermedi. Ben de Ebru'yu evine geri götürdüğüm sırada tartıştık. Bana küfretti. Ben de otomobil içinde yumruk attıktan sonra, sürükleyip yolun kenarındaki dere kenarına götürdüm. Orada başını suya sokup boğdum. Ebru elmayı çok seviyordu. O yüzden cesedini köyümüzdeki elma bahçesine götürüp, iki elma ağaçı arasına gömdüm." Erdoğan'ın cesedi polis tarafından gömüldüğü yerden çıkartıldı ve kendisi de tutuklandı.
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kasten adam öldürmek"ten ömür boyu hapis cezası ile yargılanan Orakçı önce ömür boyu hapse çarptırıldı. Sanığın suçu tahrik altında işlediğine kanaat getiren heyeti, mahkemedeki iyi halini de göz önüne alarak cezayı 15 yıla indirdi.
NİŞANLIYA KEFALET ÖLÜM GETİRTDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
İzmir'in Bornova ilçesi Altındağ semtinde, ayrıldığı nişanlısıyla sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden görüşüp intihar edeceğini söyledikten sonra canına kıyan Tarkan Polat'ı ölüme sürükleyen acı süreç ortaya çıkarıldı
Polat, eski nişanlısıyla görüştükten sonra aynı siteye "Ayrılmak hiç kolay olmayacak ama ne yapalım hepimizin sonu orası. Bir gün geç, bir gün erken. Son nokta. Saygılar Tarkan Polat" notu bırakıp av tüfeğiyle yaşamına son vermişti.
KUKUK MÜCADELESİ
Tarkan Polat'ın ayrıldığı nişanlısının ailesine ev almaları için kefil olduğu, kredinin ödenmemesi üzerine kendisine yönelik haciz işlemi başlatılınca canına kıydığını belirten ağabeyi Hacı Polat, hukuk mücadelesi başlattıklarını söyledi.
Ailenin iddiasına göre, Tarkan Polat, nişan hazırlıkları yaptıkları sırada kız arkadaşı Ö.O.'nun babası H.O.'ya ev alırken kefil oldu. H.O.'nun kredi ödemelerini aksatması üzerine Tarkan Polat, annesinden yatırım yapacağını söyleyerek aldığı 35 bin TL ve ağabeyi Hacı Polat'ın Fransa'dan gönderdiği paralarla, kredi taksitlerini ödemeye başladı. Polat, yaklaşık 4 ay önce kredi taksitlerini güçlükle ödediği sırada nişanlısı tarafından terk edildi ve bunalıma girdi.
ÖĞRENCİLERİN ULUDAĞ GEZİSİNDE SKANDAL
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Okul gezisinde çıkan 'sigara içme' tartışması öğrencileri çok zor durumda bıraktı
Dokuz lise öğrencisini öğretmenleriyle karşı karşıya getiren olay, iddiaya göre Uludağ'a düzenlenen gezi dönüşünde yaşandı. Yaşları 16 ila 18 arasında değişen B.B., E.Y., İ.K., T.T., H.D., O.D., B.B., İ.Y. ve O.E., 14 Ocak'ta yapılan günübirlik gezinin dönüşünde yaşananlar konusunda şu iddialarda bulundu: "Gezi için Uludağ'a gittik.
18.30'da geri dönmek için yola çıktık. Yarım saat sonra bir arkadaş sigara içti. Şoför 'Kim sigara içti?' diye bağırıp küfür etti. Biz tepki gösterince öğretmenimiz N.Ö., "İçen sen misin?" diyerek E.Y.'ye yumrukla vurmaya başladı. Öğretmenimiz, 'Sizinle uğraşacağım' deyip, küfürler ederek bizi otobüsten indirdi."
'KÖPEKLER SALDIRDI'
Çocuklar iddialarını şöyle sürdürdü: "Kaza ve kar nedeniyle yol kapalıydı. 2 saat yürüdük. Vahşi köpek saldırısına uğradık. Bir otobüsün kayması nedeniyle de ezilme tehlikesi geçirdik. Bir minibüs bulup terminale gittik. İstanbul'a dönmek için de bir otobüse bindik. Gece saat 03.00'te İstanbul'a ulaştık. Ölümle burun buruna geldik." 9 öğrenci, Kartal Cumhuriyet Başsavlığı'na suç duyurusunda bulundu. Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de bir şikâyette bulunan öğrenciler, öğretmen N.Ö.'nün kendilerini şikâyetçi olmaları halinde okuldan atmakla tehdit ettiğini de öne sürdü. Okul Müdürü Serdar Korkut da yaşanan olayın Milli Eğitim Müdürlüğü ve savcılık tarafından soruşturulduğunu söyledi.
'TİRYAKİYİZ HOCAM'
Lisede müdür muavini olan ve adını vermek istemeyen bir yetkili ise yasal sürecin devam ettiğini belirterek şunları söyledi: "Öğrenciler, hem gidiş hem de dönüş yolunda tiryaki olduklarını söyleyerek sigara içmek istemişler. Öğretmenimiz buna müsaade etmemiş. Tartışma yaşanmış. Arabalı vapurda karşılaşıyorlar, öğretmen tekrar arabaya almak istiyor ama gelmemişler"
46 GÜNLÜK EŞİNE BOĞARAK ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Pendik'teki evinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Öznur Delibaş'ın (23), 46 gün önce evlendiği eşi Cemal Delibaş (24) tarafından boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Suçunu itiraf eden Cemal Delibaş, "Bir elimle eşimin boğazını sıkmış ve diğer elimle de elini tutmuş halde uyandım. Elimi çekerken eşimin sertleştiğini fark ettim. Bir süre sonra öldüğünü anladım. Rüya gördüğüm sırada öldürmüşüm." iddiasında bulundu.
Pendik Şeyhli Mahallesi Sonbahar Sokak No: 11'de 9 Ocak'ta yaşanan olayda Öznur Delibaş, yatağında ölü bulundu. Eşinin haber vermesi üzerine eve gelen polis ekiplerinin incelemesinde, ceset üzerinde herhangi darp ve yara izine rastlanmadı. Ölümü şüpheli bulunan Öznur'un cesedi incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İncelemenin ardından eşi tarafından alınan cenaze memleketi Van'a götürülüp burada defnedildi.
Polis ekiplerinin Cemal Delibaş'ı takip etmeye devam ettiği süreçte Adli Tıp Kurumu, sonuçlanan otopsi raporunu emniyete gönderdi. Otopsi raporunda, Öznur Delibaş'ın elle boğularak öldürüldüğü belirtildi.
Cenazeyi defnettikten sonra İstanbul'a dönen Cemal Delibaş, gözaltına alınarak Cinayet Büro Amirliği'nde sorguya alındı.
Önce cinayeti kabul etmeyen Cemal Delibaş, otopsi raporunun önüne konulması üzerine her şeyi itiraf etti. Delibaş ifadesinde, "Aynı zamanda amcamın kızı olan Öznur'a çocukluğumdan beri ilgi duyuyordum. 2006 yılında ailesinden istedim. Yaşı küçük diye vermediler. Geçen yıl Mayıs ayında memleketimiz Van Ercis'te nişanlandık. Deprem olunca düğünü bir süre ertelemiştik. 24 Kasım 2011 tarihinde düğün yapıp İstanbul'a geldik. İnşaat işinde çalışıyorum. Eşimle herhangi bir sorunum yok. Olay gecesi bir süre sohbet ettikten sonra birlikte uyuduk. Bir elimle eşimin boğazını sıkmış ve diğer elimle de elini tutmuş halde uyandım. Elimi çekerken eşimin sertleştiğini fark ettim. Bir süre sonra öldüğünü anladım. Rüya gördüğüm sırada öldürmüş olabilirim. Ağabeyimi aradım o gelip ilgilendi." iddiasında bulundu.
İfadesine başvurulan Cemal Delibaş'ın ağabeyi Kemal Delibaş ise, "Ben gittiğimde kardeşim şoka girmişti. Hanımı öldürdüm. Ben öldürdüm deyip duruyordu." dedi.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlanan Cemal Delibaş, çıkarıldığı Pendik Adliyesi'nde mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
DEMET'İN ÖLÜMÜNDE CİNAYET ŞÜPHESİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Adana'nın Karataş İlçesi'nde içinde bulunduğu otomobilin şarampole yuvarlanması sonucu öldüğü ileri sürülen 18 yaşındaki Demet Kürdoğlu'nun aynı kazada yaralanan ve haklarında 3 ayrı suçtan dava açılan erkek arkadaşı ile onun polis ağabeyinin yargılanmasına başlandı.
Olgunlaşma Enstitüsü öğrencisi Demet Kürdoğlu, lise öğrencisi 19 yaşındaki Durmuş Atvur ile tanışıp arkadaş oldu. Birbirlerine aşık olan gençlerden Atvur, Demet ile evlenmek istedi ve ailesine haber gönderdi. Genç kızın babası Muhammet Kürdoğlu, "Siz çocuksunuz" diyerek buna karşı çıktı. Bunun üzerine Durmuş Atvur, iddiaya göre sevgilisinin babasını arayarak, "Sana hayatının en büyük acısını yaşatacağım" diyerek onu tehdit etti. Ardından da 21 Kasım 2010'da, Durmuş Atvur ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli ağabeyi Mahmut Kemal Atvur, Demet Kürdoğlu'nu kaçırarak Karataş İlçesi'ne götürdü. İddiaya göre, polis memuru Atvur'un kullandığı 01 ADB 01 plakalı otomobil ilçeye bağlı Yemişli Köyü yakınlarında şarampole uçtu. Kazada genç kız öldü, polis memuru Mahmut Kemal Atvur ile kardeşi Durmuş Atvur yaralandı. İfadeleri alınan kardeşler, serbest bırakıldı.
'ÖLMEDİ, ÖLDÜRÜLDÜ'
Ölen Demet'in ailesi, kızlarının dövülerek öldürüldüğünü, ardından olaya kaza görünümü verildiğini öne sürerek kardeşler hakkında suç duyurusunda bulundu. Baba Muhammet Kürdoğlu, "Bu kaza değil bir cinayettir. Yaşları küçük olduğu için evlenmelerini istemedim. Kızım da ondan vazgeçince tehdit edildim. Böyle bir olay yapacağı, kızımı öldüreceği aklımın ucundan dahi geçmedi. Yoksa kızımı okula yalnız göndermezdim. Kızımı silah zoruyla götürdükleri Karataş'ta feci şekilde döverek öldürdüler, daha sonra dönüşte planladıkları cinayete kaza görüntüsü vererek bu olayı kapatmak istiyorlar. Bu cinayetin peşini bırakmayacağız" dedi.
Soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, polis memuru Mahmut Kemal Atvur hakkında 'bilinçli taksirle öldürme' suçundan 6 yıla kadar, kızın sevgilisi Durmuş Atvur hakkında ise 'cinsel saldırı ve suçu üstlenme' suçlarından 14 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Tutuksuz kardeşlerin yargılanmasına Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Demet Kürdoğlu ile 3 yıl arkadaşlık ettiklerini belirten Durmuş Atvur, "Arkadaşlığımız boyunca hiç cinsel ilişkimiz olmadı. Ben savcılıkta verdiğim ifademde, savcının sorusunu yanlış anladığımdan dolayı 'İlişkimiz oldu' demiştim. Kazadan sonra da ehliyetim olmadığı için 'Aracı ben kullanmıyordum' dedim. Peşimizden gelen araca yol vermek isterken kaza yaptım" diye konuştu.
İddiaların asılsız olduğunu ileri süren Mahmut Kemal Atvur da "İddia edildiği gibi okulundan alıp silah zoruyla kaçırmadık. Birlikte pikniğe gittik. O gün benim en mutlu günümdü. Dönüşte kardeşim 'Kız arkadaşımın yanında aracı ben kullanayım' dedi. Dönüşte ona verdim. Ayrıca bu olay ve olay nedeniyle yazılan haberler bizi çok rahatsız etti. Duruşmaya özellikle izin alıp geldim. Burada Demet'in annesi gelsin bana tokat vursun da rahatlayayım" diyerek kendini savundu.
'EN AĞIR CEZA VERİLSİN'
Konuşmakta güçlük çeken Demet'in annesi Ayşe Kürdoğlu, sanıklardan şikayetçi oldu. Kürdoğlu Ailesi'nin avukatı Adem Yılmaz ise "Sanık Durmuş, Karataş Cumhuriyet Savcısı'na verdiği ifadesinde, Demet ile belirttiği adreste ters ilişkiye girdiğini kabul etmiş. Bizce kendisini mafya olarak tanıtıp zorla ilişkiye girmiştir. Demet'in otopsi raporunda da ilişkiye girdiği sabittir. Biz bu ilişkinin zorla olduğu kanaatindeyiz" diyerek sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.