Çocuk yüreğindeki utanma duygusu
El kadar bebelere utanma duygusunu tattırmak istiyorsan eğer; işin kolaydır.
El kadar bebelere utanma duygusunu tattırmak istiyorsan eğer; işin kolaydır.
Daha neyin ne olduğunu bilmeden; güzel ve çirkini gösterirsin.
Sevgiye ihtiyaçları varken kıskanmayı; kalplerine yerleştirirsin.
Ailesi paylaşımın erdemini vermeye çalışırken; sen paylaşmamayı önemsetirsin.
Para nedir, ne işe yarar bilmezken; zengin, fakir nediri gözüne sokarak öğretirsin.
Öfkesiz ve unutkan yüreklerine; yürek yarası ne menem bir şeymişi kanırtırsın.
Velhasıl anasının babasının gözbebeği yavrucaklara utanma duygusunu; fakirliği ile yaşatırsın.
Kolaymış değil mi?
Ama belli ki birileri daha da kolayını bulmuşlar.
“Önlükler yasak” dediler.
Oldubitti…
Siz bakmayın “iyi oldu” diyenlere, siz bakmayın “önlük fakirliği zaten kapatmıyordu” diyenlere…
Neymiş efendim pantolonundaki yamadan, üç numara saç tıraşından belli olurmuş çünkü fakirlikleri.
Silgileri kokmazmış mesela yoksul çocukların, önlükleri sökük, pabuçları delik olurmuş güya onların.
Bu mudur?
Bu kadar kolay “iyi oldu” demenin gerekçeleri bunlar mıdır?
Ama unutmayın sadece bir çocuk bile yukarıdaki duyguların benzerini yaşarsa; o yürekteki utanma duygusunun sebebidir bu oldubitti, bu önlük yasağı…
O yüzden isteyen istediği kadar “önlük fakirliği saklamıyordu” desin.
Külahıma anlatsınlar, külahıma…