BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.961,75
HABER /  GÜNCEL

Çocuk yapmayı askıya almayın

Çocuk sahibi olmak, her evli çiftin hayali. Bazı çiftler çocuk yapmayı erteliyor. Fakat bu tutum yanlış. Uzmanlar, geç çocuk yapmanın sakıncalı olduğunu söylüyor...

Abone ol

Genç çiftlerin çocuk yapmayı ertelemesinin, Down Sendromu, Trisomi 18'i ve Nöral Tüp Defekti gibi kromozomal anomalilerin risk oranını arttırdığı belirtildi. Denizli Devlet Hastanesi Biyokimya Uzmanı Dr. Hatice Erbeyin, anne adayları, hamileliklerinin 15 ile 20. haftaları arasında üçlü tarama testini ihmal etmemeleri gerektiğini belirterek, "Üçlü tarama testini ihmal ettikleri takdirde Down Sendromu, Trisomi 18 ve Nöral Tüp Defekti gibi kromozomal anomalilere yakalanma riski artar" dedi. Denizli Devlet Hastanesi'nde 3'lü tarama testi başladığından bu yana kadar, hamileliğinin 15 ile 20. haftalarında 50 hastanın başvuruda bulunduğunu ifade eden Dr. Erbeyin, 3'lü taramanın, yüksek risk taşıyan gebeliklerde, hamile bir kadının taşıdığı bebeğin kromozomal ve diğer bazı anomalileri taşıyıp taşımadığını belirlemek için kullanılan önemli bir test olduğunu söyledi. Her bin doğumdan 6'sının kromozomal anomaliyle doğduğunun tahmin edildiğinin altını çizen Dr. Erbeyin, "Bu anomalilerden en sık rastlanan Trisomi 21'dir. Down Sendromu, 700 canlı doğumdan 1'inde rastlanır. Genç çiftlerin çocuk yapmayı ertelemesi nedeniyle bu risk artar. Trisomi 18 (Edwards Sendromu) ve Trisomi 13 (Patau's Sendromu) diğer sık rastlanılan anomaliler arasındadır. Her 3 kromozomal anomalinin sıklığı anne yaşıyla artar. Özellikle 35 yaşın üstündeki gebeler riskli kabul edilir" dedi. Uz. Dr. Erbeyin "Down Sendromu, çocuklarda zeka ve gelişme geriliği, kalp anomalileri, yemek borusu tıkanıklığı ve spesifik fiziksel özelliklerle karekterizedir. Down Sendromu'nun doğum öncesi kesin tanısı için amniosentez ve koryon villus biyopsisi gibi girişimsel uygulamaların yapılması gereklidir. Bu girişimlere bağlı olarak çocuğun kaybedilme riski amniosentez için yüzde yüzde 0.5-1.0 koryon villus biyopsisi için ise yüzde 1.5-2.5'tur. Bu nedenle bu girişimler tüm gebelere değil, ancak tarama testi sonucu riskli çıkan gruptaki gebelere önerilir. Günümüzde bu amaçla Down Sendromu, Trisomi 18, Nöral Tüp Defekti gibi anomalilerin riskini saptayan tarama testleri kullanılmaktadır. Down Sendromu Tarama Testi 1980'lerin sonlarında üçlü tarama testi olarak geliştirilmiştir" şeklinde konuştu. Günümüzde Avrupa'da da yaygın olarak gebeliğin 15. ve 20. haftalarında yapılan üçlü tarama testinin kullanıldığını işaret eden Uz. Dr. Erbeyin, "Test için anneden gebeliğin 15 ile 20. haftalar arasında alınan kan örneğinde AFP, Serbest Estriol ve hCG analiz edilir. Down Sendromu taramasında gebenin ırk ve ağırlığı bu biyokimyasal testleri etkileyen faktörlerdir. Annenin sigara kullanımı, gebelik sayısı, tüp bebek, fetusun cinsi, anne Rh kan grubu, diyabet de testlerin düzeylerini etkileyebilmektedir. Bu biyokimyasal test düzeyleri, anne yaşı, gebelik haftası ve ultrasonografi bilgileri özel bir programda değerlendirilerek Down Sendromu yaklaşık yüzde 60-70 hassasiyetle saptanabilmektedir. Unutmamalıdır ki bu testler sadece bir tarama testi olarak kabul edilmelidir. Fetusun kromozomal anomalili olduğunu hiç bir zaman göstermez. Sonuç hekim tarafından değerlendirilir ve yüksek riskli gruba giren gebelere gerekli görülür ise kesin tanı için amniosentez örneğinde veya koryon villus biyopsisinde kromozom analizi önerilir" diye konuştu.