BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  SAĞLIK

Çocuğunuzun kalbi spora hazır mı?

Ebeveynlerin çoğu büyüme çağında çocuklarını bir spor aktivitesine yönlendiriyor...

Abone ol

Ancak bu ebeveynlerin çok azı çocuklarının kalp kontrolünden geçmesi gerektiğini biliyor. Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Resmiye Beşikçi, çocuğun spora başlamadan önce kalbinin spora hazır olup olmadığının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Sporun, çocukluk yaşlarından başlayarak bir yaşam tarzı haline getirilmesi tüm vücut fonksiyonları açısından faydalı. Özellikle büyük şehirlerde çocuklar oyun alanlarından yoksun büyüyen, zamanlarını televizyon ya da bilgisayar başında geçiren çocuklar, hantal ve sağlıksız bireyler olarak yetişiyorlar. Bunun farkında olan ve bilinçlenen aileler, çocuklarına spor yapma fırsatı yaratma çabasındalar.

Atma, koşma, atlama gibi temel becerilerin öğrenildiği yaşlardan sonra genellikle 6-7 yaş  civarında çocukların spora başlayabileceklerini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Resmiye Beşikçi, sporun çocuğun gelişimine etkilerini şöyle anlatıyor: “Erken yaşlarda sporla tanışmak çocuklara; spora başladıkları ilk yıllarda  fiziksel aktivitenin yanı sıra oyun ve eğlence ortamı sunar, daha sonraki yaşlarda da onlara sağlıklı bir  kas ve iskelet sistemi, düzgün bir postür kazandırır, sağlıklı büyümeye yardım eder. Daha da önemlisi kalp ve damar sağlığına ömür boyu sürecek olumlu katkılar sağlar. Düzenli spor yapmanın yaşam tarzı haline gelmesinin ilk adımları erken yaşlarda atılır. Özellikle takım sporlarında yer almak  çocuklarda işbirliği, sorumluluk ve disiplin gibi kavramların gelişimine de yardım eder.

SPOR EN ÇOK KALBİ ETKİLİYOR

Egzersiz yapmak, tüm vücut fonksiyonlarında değişiklikler yaratmakla birlikte en çok kalbi etkiliyor. Çünkü spor sırasında vücudun oksijen ihtiyacı artıyor. Bu da kalbin daha hızlı çalışması ve daha çok kanı pompalamasını sağlıyor. Bu nedenle dinlenme halindeyken hiç bir şikayete yol açmayan bazı kalp hastalıkları ağır efor gerektiren sporları yaparken yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı, gögüste ağrı, bayılma şeklinde  belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Zaman zaman bu belirtilerin en korkulanı  olan “ani ölüm” bile  görülebiliyor.

Profesyonel ya da amatör bazı sporcuların medyaya yansıyan ani ölüm haberleri bu konuyu zaman zaman gündeme getiriyor. Yapılan araştırmalarda, sporculardaki ani ölümlerin % 95’inin kardiyovasküler nedenlerden olduğu biliniyor.

SPOR YAPILDIĞI SÜRECE DÜZENLİ KONTROL ŞART

Bütün bunların sporun aslında belirli kurallar ve sınırlar  içerisinde  yapılması gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Dr. Beşikçi, bu kuralların başında da sağlık kontrollerinin geldiğini belirtiyor. Dr. Resmiye Beşikçi, konuyla ilgili şunları söylüyor: 

“Özellikle ağır efor gerektiren basketbol, voleybol, futbol, yüzme gibi yarışmalı sporlara başlamadan önce çocukların mutlaka kalp kontrolünden geçirilmesi gerekir. Genç sporcularda  ani ölüm, özellikle altta yatan ve genelde önceden bilinmeyen doğumsal kalp hastalıklarına bağlıdır. Kalp kasının aşırı kalınlaşması, koroner arter anomalileri, kalp ritm bozukluğuna sebep olan bazı durumlar, doğuştan ya da sonradan olan kalp kapak bozuklukları egzersiz sırasında belirti oluşturabilecek hatta ani ölüme yol açabilecek ilk akla gelen kalp hastalıklarıdır. Çocuğun sadece spora başlarken değil spora devam ettiği sürece de belli aralıklarla kalp kontrolleri mutlaka yaptırılmalıdır.”