Uzmanlar 'Erkek için iş neyse, çocuk için de oyun odur. Çocuklarınızla oyun oynayın" uyarısında bulundu.
Abone olApartman çocuklarının bilgisayara mahkum edilmemesini isteyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 'Erkek için iş neyse, çocuk için de oyun odur. Çocuklarınızla oyun oynayın" uyarısında bulundu.
Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen "Teknoloji Bağımlılığı ve İnsan" seminerinde konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Teknoloji bağımlılığının uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibidir." dedi. Birliğin Eminönü'nde bulunan merkez binasında gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Recep Bozlağan, yoğun biçimde teknolojik aygıt kullanan insanlarda, konuşma bozukluğundan davranış bozukluğuna kadar birçok problem gözlemlendiğini belirtti.
Türkiye'nin internet kullanımında bağımlılık sınırındaki ülkelerden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "İnsanları bağımlı yapan, bilgisayar veya internet değil, oradaki ortamdır. Bu ortam bazen oyun, bazen birtakım görüntüler, bazen sanal sohbet oluyor. İlgi duyulan ortam, beyinde dürtü problemi yapıyor. Sinir bilimcileri tarafından 'sessiz bölge' olarak bilinen bölgede fazla dürtü olunca, bağımlılık başlıyor. Teknoloji bağımlılığı, aynı uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibidir. Teknolojiyi doğru bir şekilde, kararında ve insanlığın hizmetinde kullanmalıyız. 1 GB'lık muska yapan sahte hocalar bile var" diye konuştu.
Nevzat Tarhan açıklamalarının devamında, "Parayı kullanmakla, duyguyu kullanmak arasında önemli bağlar var. Duygularını kontrol edemeyen ve önüne gelene aşık olan insanlar tanıyoruz. Burada sosyal sermaye dediğimiz sorun başlıyor. Avrupa ülkelerinde ciddi bir sosyal sermaye sorunu var. Ahlaki sistem çökmüş durumda. Fransa'da % 52 gayrimeşru çocuk var. Türkiye'de de Denizli ve Kayseri'de boşanma oranlarının, evlilik oranlarının üstünde olması düşündürücü. Birbirlerine aşık insanlar, evlendikten 6 ay sonra boşanıyor. Ailelerde mutlaka sorun çözme sistemi oluşturulmalı" dedi.
APARTMAN ÇOCUKLARINI, BİLGİSAYARA MAHKUM ETMEYİN
Çocukların mutlaka sosyalleştirilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Aileler, çocuğum nasılsa evde, elimin altında diyor. Oysaki odasına kapanan çocuk, belki şiddete veya bağımlılık yapıcı maddeye alıştırılıyor, belki bir yuva yıkıyor. İnternette fazla zaman geçiren çocuğu olan aileler, hemen bir kliniğe başvurmalı. Erkek için iş neyse, çocuk için de oyun odur. Çocuklarınızla oyun oynayın. Apartman çocuklarını bilgisayara mahkum etmeyin. Onları mutlaka sosyalleştirin. Bu çocuklar kreşlere de gönderilebilir. Serada yetiştirir gibi yetiştirmeyelim çocuklarımızı. Bazı riskler almalıyız çocuğumuzun iyiliği için. Anne babalık, kapalı kutuda çocuk yetiştirmek değil, onları hayata hazırlamaktır." diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerinin sonunda cep telefonlarının zararlarına da değinerek, "Cep telefonlarının beyin hücrelerine zarar verdiği ispatlandı. Fazla kullanım durumunda genleri zedeleyip, DNA'larda bozukluğa neden oluyor. Araç kullanımında emniyet kemeri ne ise, cep telefonları için de kulaklık odur." uyarısını yaptı.
Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen "Teknoloji Bağımlılığı ve İnsan" seminerinde konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Teknoloji bağımlılığının uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibidir." dedi. Birliğin Eminönü'nde bulunan merkez binasında gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Recep Bozlağan, yoğun biçimde teknolojik aygıt kullanan insanlarda, konuşma bozukluğundan davranış bozukluğuna kadar birçok problem gözlemlendiğini belirtti.
Türkiye'nin internet kullanımında bağımlılık sınırındaki ülkelerden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "İnsanları bağımlı yapan, bilgisayar veya internet değil, oradaki ortamdır. Bu ortam bazen oyun, bazen birtakım görüntüler, bazen sanal sohbet oluyor. İlgi duyulan ortam, beyinde dürtü problemi yapıyor. Sinir bilimcileri tarafından 'sessiz bölge' olarak bilinen bölgede fazla dürtü olunca, bağımlılık başlıyor. Teknoloji bağımlılığı, aynı uyuşturucu ve alkol bağımlılığı gibidir. Teknolojiyi doğru bir şekilde, kararında ve insanlığın hizmetinde kullanmalıyız. 1 GB'lık muska yapan sahte hocalar bile var" diye konuştu.
Nevzat Tarhan açıklamalarının devamında, "Parayı kullanmakla, duyguyu kullanmak arasında önemli bağlar var. Duygularını kontrol edemeyen ve önüne gelene aşık olan insanlar tanıyoruz. Burada sosyal sermaye dediğimiz sorun başlıyor. Avrupa ülkelerinde ciddi bir sosyal sermaye sorunu var. Ahlaki sistem çökmüş durumda. Fransa'da % 52 gayrimeşru çocuk var. Türkiye'de de Denizli ve Kayseri'de boşanma oranlarının, evlilik oranlarının üstünde olması düşündürücü. Birbirlerine aşık insanlar, evlendikten 6 ay sonra boşanıyor. Ailelerde mutlaka sorun çözme sistemi oluşturulmalı" dedi.
APARTMAN ÇOCUKLARINI, BİLGİSAYARA MAHKUM ETMEYİN
Çocukların mutlaka sosyalleştirilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Aileler, çocuğum nasılsa evde, elimin altında diyor. Oysaki odasına kapanan çocuk, belki şiddete veya bağımlılık yapıcı maddeye alıştırılıyor, belki bir yuva yıkıyor. İnternette fazla zaman geçiren çocuğu olan aileler, hemen bir kliniğe başvurmalı. Erkek için iş neyse, çocuk için de oyun odur. Çocuklarınızla oyun oynayın. Apartman çocuklarını bilgisayara mahkum etmeyin. Onları mutlaka sosyalleştirin. Bu çocuklar kreşlere de gönderilebilir. Serada yetiştirir gibi yetiştirmeyelim çocuklarımızı. Bazı riskler almalıyız çocuğumuzun iyiliği için. Anne babalık, kapalı kutuda çocuk yetiştirmek değil, onları hayata hazırlamaktır." diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerinin sonunda cep telefonlarının zararlarına da değinerek, "Cep telefonlarının beyin hücrelerine zarar verdiği ispatlandı. Fazla kullanım durumunda genleri zedeleyip, DNA'larda bozukluğa neden oluyor. Araç kullanımında emniyet kemeri ne ise, cep telefonları için de kulaklık odur." uyarısını yaptı.