Gaziantep'te kurulan Talasemi Merkezi'ne gelerek tarama yaptıran çiftler, çocuklarının talasemili doğma riskini öğreniyor. Riskli hastalar ise yönlendiriliyor.
Abone olGaziantep'te kurulan Talasemi Merkezi'ne gelerek tarama yaptıran çiftler, çocuklarının talasemili doğma riskini öğreniyor. Çocuklarının talasemi hastalığıyla doğacağı belirlenen çiftlere merkezde bilgi veriliyor ve çiftler gerekli sağlık kuruluşlarına yönlendiriliyor. İl Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıldan bu yana faaliyet gösteren merkezlerine gelen çiftlere evlenmeden önce kan testi yapıldığını ve bu kan testleri sonucunda çiftlerin taşıyıcı olup olmadığının tespit edildiğini söyledi. Çiftlerden bir tanesinin taşıyıcı olmasının hastalığın çocuğa geçmesi için yeterli olmadığını, hasta bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için hem kadın da hem de erkekte taşıyıcılık tespit edilmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: ''Evlenmeden önce merkezimize gelerek test yaptıran çiftler taşıyıcı olup olmadıklarını ve çocuklarının talasemili olma riskini öğreniyor. Hem kadının hem de erkeğin taşıyıcı olduğunun belirlenmesi durumunda biz bu durumu çifte bildiriyoruz. Çünkü böyle bir durumda çocuk yüzde 50 taşıyıcı, yüzde 50 ise hasta olma riskiyle doğuyor. Bunu çifte anlatarak kararı onlara bırakıyoruz.'' Yıldırım, 2004 yılında merkezlerinde 15 bin 293 kişinin taramadan geçirildiğini ve bunlardan 311'inin taşıyıcı olduğunun belirlendiğini, 2005 yılının ilk 6 ayında ise 9 bin 777 kişiyi taramadan geçirdiklerini ve bu kişilerden 181'inin taşıyıcı olduğunun tespit edildiğini ifade etti. Hem kadının hem de erkeğin taşıyıcı olduğu 3-4 çift belirlediklerini ve bu kişilere riskleri anlattıklarını bildiren Yıldırım, ''Bu kişiler (biz riski göze alıyoruz) dediklerinde danışmanlık hizmeti veriyoruz ve onları hastalık hakkında bilgilendirerek gerekli sağlık kuruluşlarına yönlendiriyoruz'' dedi. Yıldırım, talasemi hastalığının tüm Akdeniz şeridinde olduğu gibi Gaziantep'te de Türkiye geneline oranla daha yaygın görüldüğünü ve hastalığın kanla geçen kalıtsal bir hastalık olduğunu belirtti. Hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını, hastaların destekleme tedavileriyle yaşayabildiğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: ''2 doktor ve 5 hemşirenin çalıştığı merkezimizde çiftlerimizin test sonuçlarını 1 gün sonra verebiliyoruz. Amacımız çocuklarımızın böyle bir hastalıkla doğmasının önüne geçmek. Çünkü hastalığın tedavisi çok acı veriyor ve maliyeti çok yüksek. Çiftlerimizin evlenmeden önce merkezimize gelerek yaptıracakları testler bu açıdan büyük önem taşıyor.''