BIST 9.741
DOLAR 35,22
EURO 36,77
ALTIN 2.980,18
HABER /  MEDYA

'Cizre'deki olayların arkasındaki derin oyun'

Cizre'de geçtiğimiz günlerde yaşanan ve adeta sokak savaşlarına dönen olayların perde arkasında ne var? Cizre olayları provokasyon mu? İşte cevabı...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM

Cizre'de 3 kişinin yaşamını yitiridiği HÜDA-PAR ve PKK'nın gençlik yapılanması arasında çıkan olayların arkasında provokasyon olduğu iddiaları gitgide büyüyor. Peki Cire'deki olaylara zemin hazırlayan provokasyonlar kimin işi ve bu olayların arkasında ne var? İşte yanıtı...

Hizbullah’a yakın HÜDA-PAR ile PKK’nin Gençlik yapılanması Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi arasında geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın Cizre ilçesinde aylardır süren gerilim çatışmaya dönüşmüş; 3 kişinin ömüş, en az 3 kişi de yaralanmıştı. Habertürk'ten Özcan Tikit, Cizre olaylarının perde arkasını yazdı.

"ÇÖZÜM SÜRECİNE YÖNELİK PROVOKASYON"

Tikit, HÜDA-PAR ve DBP'nin de olayı "çözüm sürecine yönelik provokasyon" olarak nitelendirirdiği ve her iki tarafın da birbirini suçladığı olaylar için, Türkiye’nin çözüm sürecini başarması halinde yaşayacağı sıçramayı gayet net şekilde görebilen provokatörlerin Cizre'de alel acele bir şeyler yapmaya çalıştıklarını fakat çözüm sürcinin geldiği bu noktayı bozacak bir güç gösteremediklerini ifade etti.

İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:

Ne zaman Türkiye’nin birliğini pekiştirecek bir gelişme yaşansa birileri suyu bulandırmaya çalışıyor. Cizre bunun son örneği oldu. Fakat bu sefer tarih tekerrür etmiyor. Bu kez sadece hükümet değil, HDP ve HÜDA PAR liderleri de Cizre’deki olayların provokatörlerin işi olduğunu söylüyor. Kimse ortada bir provokasyon olduğu gerçeğini inkâr etmiyor.

"HATALI OLAN KENDİSİNİ BİLİYOR"

Tarafların açıklamalarının arasında tek bir fark var.
Herkes provokasyondan karşısındakini sorumlu tutuyor. Kuvvetle muhtemel, hatalı olan kendisini biliyor. Ancak yine de hatalı görünmemek ve işlenen günahın sorumluluğundan kurtulmak için karşı tarafı suçluyor.

Oysa bu karşılıklı suçlamaların kimseye faydası yok. Bölge halkı, ne HÜDA PAR’a ne de HDP’ye gönül verenlerin kaosu arzular pozisyonda olmayacağını görüyor.

Cizre, Diyarbakır veya Batman kaosa sürüklense ne olacak? Böyle bir durumda yaşanacakların herkesi vuracağını taraflar gayet iyi biliyordur.

Haset-husumet ikliminin 90’larda yol açtığı rezaleti unutmuş olamazlar. 10-15 yıl önce piyonu oldukları bu rezaleti unutup o günlere dönmelerine yol açacak günahları yeniden işlemeye başlamaları sadece mantıksızlıkla açıklanabilir.

Hal böyleyken bir provokasyonun olduğu noktasında hemfikir olanların yapacakları şey belli. Cizre’deki durumun başarılı olması halinde kimi memnun edebileceğine bakmalılar. Böyle bir kaosu arzulayanlar bugüne dek bölgedeki yıkıcı, bölücü tüm yangınlarda serinlik arayanlardır.

Cizre üzerinden Türkiye elden gidiyor, devlet dağılıyor yaygarası koparanlar ise bu yangında serinlik arayanların maşalarıdır.

"TARAFLARA DÜŞEN ŞEY..."

Bu noktada taraflara düşen şey, varsa emniyet, HDP veya HÜDA-PAR içindeki provokasyona meyilli, önyargılı profilleri Cizre musibeti üzerinden tespit edip ayıklamaktır.

Çözüm sürecine yönelik bu provokasyon, “kötü niyetlileri” fena halde paniğe düşürecek kadar doğru bir yolda olduğumuzun ispatıdır. Cizre’de, acemice bir hamleyle yanlış taşı yerinden oynattılar. Çözüm sürecini bozacağını sandıkları bu hamleyle kendi maskelerini düşürdüler. Benzeri hataları daha önce 7 Şubat’ta, 17 Aralık’ta ve 6-8 Ekim eylemlerinde yaptılar. Panik düzeyi arttıkça hata oranları da artıyor.

Cizre’de de ve diğerlerinde de kastettikleri şey aynıydı aslında. Bu ülkenin adil bir zeminde birleşerek güçlenmeye, özgürleşmeye yönelik planlarını ve gayretilerini yıkmak istediler.

Koca koca devletler Türkiye’nin Kürt meselesini çözmesinden korkuyor.

Peki neden korkuyorlar biliyor musunuz?

Türkiye’nin çözüm sürecini başarması halinde yaşayacağı sıçramayı gayet net şekilde görebiliyorlar. Adil bir zeminde birleşebilen halkların, devletlerin ne kadar büyük bir hızla güçlenip yükseldiklerini bizzat kendi hikâyelerinden biliyorlar.

"FORMÜL TUTTU"

Kendileri son 300 yıl boyunca “adil zeminlerde” birleşme yolunu tuttular. Bu sayede durmadan güçlenip önce bölgesel, sonra da küresel güçlere dönüştüler. Dost bildikleri halkları da aynı formülü uygulamaya, adil zeminlerde birleşip güçlenmeye sevk ettiler. Formül tuttu, uygulayan halklar dünyanın en zengin halklarına, devletleri ise en güçlü devletlerine dönüştüler.

"KIRMIZI ÇİZGİ"

İşin kötü tarafı şu ki bu sıçramayı yapanlar, sömürmek istediklerini bu formülden mahrum bırakmayı “kırmızı çizgi” bellediler. Kendileri birleşip büyürlerken, başkalarını böl-yönet taktikleriyle küçülttüler.

Önce bölüp diz çöktürdüler, sonra da başlarına getirdikleri kullanışlı maşalar marifetiyle onları sömürdüler.

Cizre’deki basit provokasyonun temelinde de işte böylesine sofistike ve derin bir oyun yatıyor.

"BOŞUNA HEVESLENMESİNLER"

Fakat bence bu sefer boşuna heveslenmesinler. Zira oynanan bu kirli oyun artık çok daha net görülüyor. Cizre’deki olaylardan sonra tarafların yaptıkları açıklamalar da bu tezgâhın artık çökmekte olduğuna işaret ediyor.

1.20141229093324.jpg

CİZRE'DE NE OLMUŞTU?

Hizbullah ve PKK sempatizanları IŞİD’nin Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin kontrolündeki Kobani kantonuna saldırıları sonrası yeniden karşı karşıya gelerek adeta bir sokak savaşı içinde yer almışlar; 3 kişi bu sokak savaşlarıdna hayatını yitirmişti.

2.20141229093333.jpg

ÇATIŞMA NASI BAŞLADI?

Peki Cizre’de “sokak savaşı”na dönen, yürekleri ağza getiren çatışma nasıl başladı? İddiya göre PKK’nin gençlik yapılanması Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi (YGD-H) üyelerinin Cizre’nin Nur Mahallesi’nde kurdukları nöbet çadırına yaklaşan, kimliği belirlenemeyen iki kişi ile YDG-H’liler arasında silahlı çatışma çıkMIŞ; çadıra yaklaşmaya çalışan iki kişinin açtığı ateşle 19 yaşındaki Yasin Özer yaşamını yitirmişti.

3.20141229093342.jpg

Bu olayın ardından ilçe bir anda karışmış; her iki kesimin taraftarlarının da olaya katılması üzerine çatışmalar büyümüş, sokak aralarında uzun namlulu silahlarla çatışmaya kadar varmıştı.

CİZRE'DE SON DURUM: KEPENKLER KAPALI

Cizre'de esnaf bir süre işyerlerini açmadı. Nur Mahallesi'nde eylem yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, yaptığı açıklamada Cizre'deki olaylarla ilgili "Bu açıkça Kandil'e nanik yapmaktır. 'Ben sizi takmıyorum' demektir" diye konuştu.

cizre.20141229094228.jpg

Saldırıda ateşe verilen 2 ev ile silahla taranan 10'u aşkın evdeki hasar, yaşanan olayın vahametini gözler önüne serdi.


CİZRE'DE ÇIKAN OLAYLARIN GÖRÜNTÜLERİ- İZLEMEK İÇİN PLAYER'A TIKLAYINIZ