Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman'ın Cizre olayları ile ilgili yazdıkları bölgede PKK ve HÜDAPAR ile ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor. İşte Yayman'a göre Cizre'de son durum
Abone olCizre'de son durum ile ilgili aktörlerin görüşlerini alan Vatan Gazetesi yazarı Hüseyin Yayman, akıllardaki bir çok soruyu yazısında gündeme getiriyor. Hükümetin Cizre'de neden "bekle gör" politikası yürüttüğünü anlatan Yayman'ın duyumları oldukça çarpıcı.
"Cizre olaylarında paralel yapı polislerinin parmağı mı var?" sorusuna Gülen cemaatinin Kürt meselesine yaklaşımını vurgulayarak cevap veren Hüseyin Yayman, hükümete yakın kaynaklardan Cizre ile ilgili duyumlarını da paylaşıyor.
İşte PKK'nın gençlik yapılanması, HÜDAPAR ve hükümetin yaklaşımı çerçevesinde Cizre olaylarıyla ilgili Yayman'ın yazdıkları:
Hükümete yakın kaynaklar HDP heyetiyle yapılan son görüşmede ‘HDP’lilere Cizre’de yaşanan sorunu ya siz çözün ve yolumuza devam edelim. Siz çözemiyorsanız bırakın biz çözelim’ dedikleri ileri sürülüyor. Eleştirilebilir, beğenmeyebilirsiniz. Ancak mücadele yerine müzakerenin benimsenmesi başlıbaşına değerli bir tavır. Yüzyıllık sorun da ancak böyle olgun ve sorumlu bir tavırla çözülebilir.
PARALEL YAPI POLİSLERİ Mİ?
Bu sorunun uzun cevabı var. 17/25 operasyonuna kadar bölgedeki rütbeli polislerin neredeyse tamamı Gülen’e yakın isimlerdi. Bölgedeki pek çok ilin valisi, emniyet müdürü, istihbarat, kaçakçılık ve organize şube müdürleri bu yapıya teslim edilmişti. Nereden mi biliyorum? Her gittiğimde sahada karşılaşır, sohbet ederdik. KCK operasyonlarında kelepçeli fotoğrafın çekildiği gün Diyarbakır’daydım. Operasyonu yürüten müdürle tartışmamız olmuştu. Gülen hareketine mensup güvenlik görevlilerini siz de hemen anlayabilirsiniz, standart bir söylemleri var. Sohbete ‘süreci desteklediklerini’ söyleyerek başlarlar. Bir noktadan sonra PKK’nın bölgeyi kontrol altına aldığını, devletin taviz verdiğini, PKK’nın öncü kadroları yok edilmeden ve örgüt ezilmeden çözümün olmayacağını’ söylerler. Esas sorun Cizre’de paralel yapıya mensup polislerin olması değil. Asıl mesele Gülen ve onu sevenlerin Kürt sorununa yaklaşımı. Müzakere ve diyalogu savunan hareketin Kürt sorununun çözümünde mücadeleyi benimsemiş olması. Tabii kamu görevlilerin politik ve başka tercihleri olacak ama mesele emirleri kimden alıyorlar sorusunda düğümleniyor.
CİZRE'DE NE DUYDUM?
1. Halk, Hizbullah’ın HÜDAPAR’a destek verdiğini konuşuyor.
2. Geçmişte devletin yaptığı baskıyı şimdi PKK’nın yaptığı belirtiliyor
3. PKK’nın şehir yapılanması YDGH yeni, sert ve bilinmeyen bir aktör olarak sürece dahil oluyor.
4. Kanaat önderleri ve yaşlılar PKK’nın yeni bir savaş için hazırlık yaptığını iddia ediyor
5. Devlet değişti, PKK değişime direniyor algısı daha da güçleniyor
6. 5 yıl önce taş atan çocuklar büyüyüp yeni bir politik gerçekliğe işaret eder hale gelmişler.
7. YDGH’la mücadele etmek üzere Şeyh Sait Gençliği adını verilen yeni bir yapı ortaya çıkmış. HÜDAPAR’ın gençlik yapılanması olduğu yönünde iddia var.
8. Cizre Emniyet Müdürü son bir yılda üç defa değişmiş. Mevcut müdür Hrant Dink davasında yakalama kararı çıkarılan bir isim.
9. Kanaat önderleri, süreç ya Cizre’de biter, ya da çıkar diyorlar. Hükümeti, olayları önemsemesi hususunda uyarıyorlar.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN