BIST 9.446
DOLAR 34,56
EURO 36,05
ALTIN 3.009,65
HABER /  MEDYA

Cizre Abdullah Öcalan'ı dinlemiyor mu?

Oral Çalışlar bugünkü yazısında gitgide şiddetlenen Cizre olaylarında Abdullah Öcalan'ın olayları durdurma yönünde neden etkili olamadığını sorguladı.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- CİZRE’de yirmi gündür devam gerilim gün geçtikçe daha tehlikeli bir boyuta sürükleniyor İlçede mahallelerin etrafına hendekler kazıldı ve son bir ay içinde 4 çocuk öldürüldü.

Son olarak Hatip Dicle’nin bölgede bir gözlemci tarafa ihtiyaç olduğu yönündeki açıklamaları ve paralel yapıyı işaret eden sözleri oıldukça dikkat çekti.

Radikal yazarı Oral Çalışlar bugünkü yazısında bölgede ciddi bir etkisi bulunan Abdullah Öcalan'ın Cizre'deki olayları bastırma konusunda gücünün yetmiyor olduğuna işaret ederek, Cizre'nin Abdullah Öcalan'ı dinlemediği söylemlerini ele aldı.

"ÖCALAN'IN ÇAĞRISINA RAĞMEN EYLEMLERİN DEVAM ETMESİNİN SEBEBİ..."

Çalışlar'a göre, Hatip Dicle'nin, Abdullah Öcalan'ın mesajını Cizrelilere aktarmasının ardından, bir çocuğun daha öldürülmesi; ciddi soru işaretlerini beraberinde getiriyor. HDP İmralı heyet üyeleri Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş'a 'Öcalan'ın çağrısına rağmen, eylemlerin devam etmesinin nedeni' sorduklarında aldıkları cevabı aktaran Çalışlar, Buldan ve Demirtaş'ın "Hayır öyle bir şey yok. Cizreli gençler Öcalan'ın çağrısını kabul ettiler ve çağrıya uydular. Hendekleri kapattılar, saldırı bunun ardından gerçekleşti." diye cevap verdiğini aktardı.

"PKK'NIN ÇÖZÜM SÜRECİNDE 'BEN DE VARIM' MESAJI"

Bölgede araştırma yapan Vatan gazetesi yazarı ve akademisyen Hüseyin Yayman'ın saptamalarına da yer veren Çalışlar, Yayman'a göre; 'eylemleri yürüten PKK'nın gençlik yapılanması olan YDG-H güçlerinin doğrudan Cemil Bayık'a bağlı olduğunu, Öcalan'ın çağrısına rağmen gösterilerin durmamasının, PKK'nın "süreçte ben de varım" mesajı olarak değerlendirilebileceğini' aktardı.

İşte o yazıdan çarpıcı satırlar: 

(...)

HDP'liler, "bu cinayetin (son olarak 1 çocuğun daha öldürülmesi) devlet içindeki güçler tarafından yapıldığını, başka türlüsünün mümkün olmadığını" söylediler. "Hükümet isterse, bunları ortaya" çıkarır mesajı verdiler.

"YA BUNLARI DURDURUN YOKSA BİZ..."

Hükümet ise, "bu olayları PKK'nın çıkarttığı" düşüncesinde. Hükümetin, HDP'lilere şu çağrıyı yaptığı söyleniyor: "Cizre'deki olayları kimin yaptığını biz de biliyoruz, siz de biliyorsunuz. Ya bunları durdurun, yoksa biz gereğini yapacağız."

DİCLE: KCK OPERASYONLARININ BEYNİ BİLE BUNLARDIR

Hatip Dicle ise provokasyonların arkasındaki güç olarak Paralel Yapı'yı işaret ediyordu: "Çözüm sürecini 'paralel' denen güçler ilerletmek istemiyor, süreci baltalamak istiyor. Bunlara ait basın-yayın organlarını açıp izlemek yeterli. KCK operasyonlarının beyni bile bunlardır. Bu süreç, mutlaka halklarımızın kardeşliğinde bir çözüme varmalı. Aksi takdirde bu yeni bir darbe mekaniğini harekete geçirir. 6-8 Ekim'i hepimiz yaşadık. Bugün Cizre sokaklarında hendekler kazılmışsa bunun nedeni bu KCK operasyonlarında devletin, polisin takındığı tavrın halkta yarattığı tedirginliktir. Onun için önce kendi politikalarına baksınlar. Cizre'de kimin gençlere ateş açtığı, kimin bu insanları öldürdüğü ortaya çıkarılsın."

Hükümet, çözüm sürecini kararlılıkla sürdürmeye niyetli olduğunu ifade ediyor. Öcalan'ın da benzer bir tutum içinde olduğu; yaptığı değişik açıklamalarla netlik, kazanmış durumda. HDP'liler de, sürecin devamından yana olduklarını, açıklıyorlar. PKK'nin de, Öcalan'ın çağrısına uyarak, müzakerelere başlayıp, yürütülmesine olumlu yanıt verdiği, dile getiriliyor.

YAYMAN: CİZRE'DE EMNİYETE PARALEL YAPI EGEMEN

"Kim bu olayları çıkarıyor" sorusuna net bir cevap bulmak, hala çok zor. Hüseyin Yayman, izlenimlerini aktarırken; "Cizre'de emniyete Paralel Yapı'nın egemen olduğunu", kesin bir dille ifade etti. Hatta iddiasını daha ileri götürerek, "YDG-H güçlerinin içine bunların sızmış olabileceği" ihtimalinden söz etti.

"HDP SEÇİMLERE PARTİ OLARAK GİRİYOR"

Yüksekdağ ve Demirtaş, "seçimlere parti olarak girmeye kararlı olduklarını" söylediler. Oylarının, yapılan anketlere göre, yüzde 9 bandında olduğunu, bunun yüzde 10'a ulaşması için gayret edeceklerini, ısrarla dile getirdiler.

"YA BARAJI AŞAMAZSANIZ..."

"Ya barajı aşamazsanız" sorusuna verdikleri cevap, şöyle: "Dünyanın sonu değil, kıyamet kopmaz, siyasi mücadelemize devam ederiz. Barajın indirilmesini isteriz ve ardından erken seçim çağrısı yaparız."

HDP'liler, barajı ucu ucuna geçmeleri halinde, 52 milletvekili çıkarabileceklerini, biraz üstüne çıkarlarsa 70 milletvekiline ulaşabileceklerini belirterek, umutlarını dile getirdiler. Onlara göre; diğer iki muhalefet partisi (CHP ve MHP) umut vermiyor. AK Parti iktidarıyla mücadele için, seçmenden destek isteyeceklerini, belirtiyorlar.

HDP, çözüm süreci konusunda topun, hükümette olduğunu, hala müzakerelere başlanmadığını, ertelemeci bir tutumun sürüp gittiğini dönüştüğünü, hükümetin artık harekete geçmesi gerektiğini, vurguluyor.

Bir talepleri de; bugüne kadar süren görüşmeler dahil, bazı bilgilerin kapalı kalması kaydıyla sürecin şeffaf yürütülmesi; "Vatandaş ne konuşulduğunu, kimin hangi sözleri verdiğini bilsin."

İSTANBUL BOMBALARI

YDG-H'nin, İstanbul'da değişik yerlere bomba koyması ise, Cizre meselesinin hala netleşmediğini gösteriyor. YDG-H; yaptığı açıklamada, bombaları Cizre'nin hesabını sormak için koyduklarına dikkat çekiyor.

Bütün bu tabloya baktığımız zaman, çözüm sürecinde mesafe alındıkça, işlerin daha zorlaşacağını söylemek mümkün...