"Beni tehdit mi ediyorsun, beni öldürtecek misin, beni vurdurtacak mısın?"
Abone olİNTERNETHABER - ÖZEL
Medyamızın, bize göre Rex Harrison'u (Bernard Shaw’ın ünlü oyunu My Fair Lady’nin Prof. Henry Higgins’i) kendine göre ise Jack Nicholson'u Duayen gazeteci yazarlarımızdan Güneri Cıvaoğlu bugünkü yazısının girişinde halk arasında pek sık kullanılmakla birlikte elitlerin hoşlanmayacakları bir “halk deyişi”ni hatırlatıyor:
“İmam işerse, cemaat s..ar...”
“İmam işerse, cemaat s..ar...”
Cıvaoğlu'nun; doğrusu "İmam ..urursa, cemaat ..çar" şeklinde olan bu halk deyişini kullanış sebebi ise son günlerde siyasilere yapılan kaba kuvvete dayalı saldırılar.
Van'da Deniz Baykal'a yumurta atıldığını; Samsun'da Ahmet Türk'ün, Kayseri'de Bakan Taner Yıldız'ın ise yumruklandığını hatırlatan Cıvaoğlu bu eylemlerin kınandığını ama sokakta bunlar olurken rol modelleri olarak kamuoyunun aynı görüntüleri meclis genel kurul salonunda izlediğine dikkat çekiyor.
BENİ VURDURTACAK MISIN?
Meclis'te de yumrukların uçuştuğunu, tehditler savrulduğunu ve hatta Meclis Başkanı'nın kendisini tehdit ettiği iddiasıyla milletvekillerinden birine; "Beni tehdit mi ediyorsun, beni öldürtecek misin, beni vurdurtacak mısın?" diye seslendiğini belirtiyor.
Cıvaoğlu'na göre, "Yukarıdakiler" diye tanımladığı milletvekillerinin yarattığı bu görüntülerin aşağıdakilere (halka) yansıması doğal.
Cıvaoğlu'na göre, "Yukarıdakiler" diye tanımladığı milletvekillerinin yarattığı bu görüntülerin aşağıdakilere (halka) yansıması doğal.
Bu tespitlerini yaptıktan sonra şöyle diyor Cıvaoğlu: "Burada Ahmet Türk'ün yumruklu saldırı sonrası yaptığı açıklamadaki sağduyusuna işaret etmekte fayda var."
Ahmet Türk'ün bu açıklamasını, "Tahrikten kaçınmaya özen gösteren, intikamcı duyguları ve tepkileri önleyen örnek bir konuşma" olarak nitelendiren Cıvaoğlu bu arada Ahmet Türk'ü yeterince korumadıkları yargısıyla PKK'nın, Samsun'da iki polisimizi şehit ederek güya tepki koyduğunu, bu eylemin amacının ise tepki psikolojisi oluşturarak Türkiye'yi daha da germek olduğunu savunuyor.
İlerleyen günlerde Ahmet Türk'ün "yatıştırıcı ve olgun" söylemlerinin bu kundakçılığın patlamalara dönüşmelerini önlediğine dikkat eden usta yazar, "Ancak siyasette gerginliklerin, çatışmaların, kavgaların topluma dalga dalga olumsuz elektrik yaymakta olduğu da bir gerçek" diyor.
TOPLUMSAL ERKEN UYARI
Kavga kültürünü yaşayan ve yayan siyasetin "iç barıştan" dem vururken inandırıcı olamadığının da altını kalın bir çizgi ile çizen Cıvaoğlu; daha anayasa değişikliği paketi görüşmelerinin başında olduğumuz, ilerleyen haftalarda ve özellikle "referandum" sürecinde tansiyonun daha da yükseleceği uyarısı yaparak, Meclis kavgalarının bu tehlikeli sürecin başlayacağının işareti olduğunu ifade ediyor.
Kavga kültürünü yaşayan ve yayan siyasetin "iç barıştan" dem vururken inandırıcı olamadığının da altını kalın bir çizgi ile çizen Cıvaoğlu; daha anayasa değişikliği paketi görüşmelerinin başında olduğumuz, ilerleyen haftalarda ve özellikle "referandum" sürecinde tansiyonun daha da yükseleceği uyarısı yaparak, Meclis kavgalarının bu tehlikeli sürecin başlayacağının işareti olduğunu ifade ediyor.
Duayen Cıvaoğlu'nun "Toplumsal bir erken uyarı" niteliği taşıyan makalesi şu cümlelerle sona eriyor:
"Tam ve kesin bir kamplaşmaya doğru gidişin kaygı verici psikolojisi çöküyor bu toprakların üzerine...
Yazının başındaki 'imam' ve 'cemaat' için bir söylem daha:
'İmamın söylediğini yap, yaptığını yapma...'
İyisi budur."
Yazının başındaki 'imam' ve 'cemaat' için bir söylem daha:
'İmamın söylediğini yap, yaptığını yapma...'
İyisi budur."
Cıvaoğlu her zamanki inceliğiyle kimseyi kırmak istemeyen bir centilmenlik anlayışına sahip olduğunu da şu dip notla anlatmaya çalışıyor.
"Not: İmam yurttaşlarımız alınmasınlar. Burada sadece halk diline yerleşmiş iki söylemi yansıttım. Aslında anlatmak istediğim, onlar değil, en büyük cemaat olarak Türkiye insanına imamlık etmeye soyunan siyaset erbabıdır."
ÖNCEKİ HABERLER
