BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Çıplak fotoğraf muhabirin sonu oldu

İranlı sevgilisinin iddiasına göre Mehmet Gülbiz ayrıldığı için onun çıplak fotoğraflarını internette yayınlamıştı. Farisa ülkesinde öldürülmekten korktuğu için cinayeti işle

Abone ol

İranlı sevgilisinin iddiasına göre, Mehmet Gülbiz ayrıldığı için onun çıplak fotoğraflarını internette yayınlamıştı. Farisa ülkesinde öldürülmekten korktuğu için Mehmet'i öldürdü. Şimdi olayın başlangıcına dönelim. Bilindiği gibi geçen cuma gecesi yangın ihbarı üzerine Firuzağa'ya giden itfaiyeciler alevleri söndürdükten sonra yatak odasında elleri bağlı ve yarı yanık bir genç erkek cesediyle karşılaştılar. Polis olaya el koyduktan sonra anlaşıldı ki bu ceset uluslararası sanat fotoğrafçısı Mehmet Gülbiz'e aittir. İPUÇLARI ARANIYOR O andan başlayarak müthiş bir çalışma içine giren Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü dedektifleri en ufak ayrıntıyı değerlendirmeye başladılar. İlk kuşkulanılan birkaç ay öncesine kadar olay yerinin bir kat aşağısında oturan iki travesti oldu. Çünkü diğer komşular geceleri gürültü çıkaran travestilerle Mehmet arasında sık sık şiddetli tartışmalar yaşandığını söylemişlerdi. Cesedin yanık olması tinerci yöntemlerini çağrıştırdığından olayın o tarafı da didik didik edildi. Bu arada olay yeri inceleme ekibi evde kanlı bir av bıçağı, erotik shoplarda satılan bazı aletler, çok sayıda prezervatif ve değişik kadınlarla çekilmiş bazı pornografik fotoğraflar bulmuşlardı. BİR TELEFON MESAJI Olayı duyup oraya gelen arkadaşlarıyla tek tek görüşen dedektifler Mehmet Gülbiz'in en yakın arkadaşı olan bir başka fotoğrafçı Ayk'ın verdiği bilgiyi aldılar. Ayk'ın telefonunda aynen şu yazılıydı; "Oğlum, Farisa geldi mutfakta krema yapıyor. Bu gece iş acayip de yarın soyulmasam bari." Hemen Farisa'nın kimliği araştırıldı ve kızın Gülbiz'in internette tanışıp aşık olduğu sevgilisi olduğu öğrenildi. Sızan bilgilere göre Farisa ile Mehmet arasında şunlar geçmiş: "İnternet'ten ona çarşaflı fotoğraflarımı yollayınca bunun en büyük fantezisi olduğunu söyledi. Beni İstanbul'a davet etti. Annem İran Havayolları'nda yetkili. Bilet bedava. Hep gelip gidiyordum. Biz kapalı bir ortamda yetiştiğimiz için önce garip gelen fantastik seks teklifleri sonradan çok hoşuma gitmeye başladı. Birlikte olurken fotoğraflar, video filmler çekip seyrediyorduk. Ben yıl başında ona haber vermeden Bodrum'a geldim. Orada Martin ve arkadaşlarıyla tanıştım. Martin'e aşık oldum ve Mehmet'e bunu söyledim. Çok kızdı, ona dönmemi istedi. Sonra tehditlere başladı ve bir fotoğrafımı Romanya'daki bir porno sitesine verdi. Bunu İran'da görürlerse beni paramparça eder, öldürürler. Çok korktum ve kin duydum. O gün teklifini kabul ediyor gibi evine gittim. Kamerayı kurmuş bekliyordu. Biraz birlikte olduktan sonra, 'ellerini bağlayıp kendi hazırlayacağım bir kremayı vücuduna süreceğim' dedim. Gülerek kabul etti. Mutfakta krema hazırlayıp getirdim. DEHŞET FİLMİ... Bundan sonrasını anlatmakta zorlanınca video filmine bakıldı. Filmde elleri bağlı olarak yatakta yatan Mehmet'le kzı arasında ilişki başlıyor daha sonra genç kız Mehmet'in gözlerini de bağlayıp sana bir sürprizim var diyerek tekrar mutfağa dönüyor. Oradan aldığı bıçakla geri dönen kız, her şeyden habersiz bekleyen Mehmet'in üzerine uzanıp önce uzun uzun öpüyor ve aniden iki eliyle kavradığı bıçağı tam kalbine indiriyor genç adamın. Son bir gayretle, "Yapmaa" diye bağıran ve ellerini ipten kurtaran Mehmet kıza direnmeye çalışıyor bu arada kızın da sol eli çarpan bıçaktan kesiliyor. Aldığı öldürücü darbeyle son nefesini veriyor genç adam. Kız daha sonra defalarca bıçaklıyor bu ölü vücudu. Ve sakince kameraya gidip stop düğmesine basıyor. 'İRAN'A GÖNDERMEYİN' Sonra olay şöyle gelişiyor: Alkol, kolonya filan buldum. Kumaşlara pamuklara döküp çakmağı çaktım. Delil kalmasın istedim. Sonra kamerayı, çıplak resim CD'lerimi ve bazı şeyleri alıp çıktım. Taksim Hastanesi'ne uğrayıp elime pansuman yaptırdım. Hemen Martin'in evine gittim. Kar yağdığı için evden çıkmadı. Ben de bu kasetleri imha edemedim. Nasıl yakalandığıma da şaşırdım. Ne olur beni İran'a göndermeyin. Orada beni mahvederler. Haber: Savaş Ay Kaynak: Sabah