Yargıtay, cinsiyetini değiştirmek isteyen bir kadının açtığı davada davacı lehine karar verdi.
Abone olYargıtay, cinsiyetini değiştirmek isteyen bir kadının açtığı davayı, ''ürolojik olarak erkek dış genital organlarına sahip bulunmadığı'' gerekçesiyle reddeden yerel mahkemenin kararını bozdu. Bir kişi, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca, kadın olan biyolojik cinsiyetinin erkek olarak değiştirilmesine izin verilmesi, yasal koşullar gerçekleştiğinde de nüfus kağıdına buna uygun cinsiyet ve isim yazılması istemiyle dava açtı.
Yerel mahkeme bu isteği, dosyada bulunan raporda davacının ürolojik olarak erkek dış genital organlarına sahip bulunmadığı gerekçesiyle reddetti. Kararın, cinsiyet değiştirmek isteyen kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesine geldi. Daire, davacının, resmi sağlık kurulu raporu sunmasına imkan tanınmasını, bu sonuca göre karar verilmesini isteyerek, yerel mahkemenin kararını bozdu.
''RUH SAĞLIĞI AÇISINDAN ZORUNLU''
Dairenin kararında, davacının, 18 yaşından büyük, bekar ve kadın olarak nüfusa kayıtlı olduğu, transeksüel yapıda olup Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniğinde 4 yıllık izleme sonucunda cinsiyetinin erkek olarak değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından zorunlu bulunduğunun dosyadaki tıbbi belge ve raporlardan anlaşıldığı belirtildi. Davacıya cinsiyetini değiştirmesi için izin verildiği ifade edilen kararda, davacının izinden sonra geçirdiği tıbbi operasyon sonucu düzenlenen raporda, ''kadınlık organlarının alındığı, ürolojik olarak erkek dış genital organına da sahip olmadığı, genital bölgesinin kadın görünümüne sahip olmadığı, biyolojik cinsiyetinin psikolojik cinsel kimliğine uygun olarak değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından gerekli olduğu''nun açıklandığı kaydedildi.
''ERKEK CİNSEL ORGANI AMELİYATI İÇİN İMKAN TANINSIN''
Dairenin kararında, dosyadaki raporların, Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesine uygun nüfus sicilinde cinsiyet değişikliği yapılması için yeterli olmadığına işaret edildi. Kararda, ancak davacının sunduğu Şişli Etfal Hastanesi Plastik Cerrahi uzmanı imzalı yazıda, ''davacının erkek cinsiyetine geçmek için gerekli ameliyatlardan birincisini olduğu, kadınlık iç ve dış organlarının alınarak fiziksel kadın kimliğinin sonlandırıldığı, kadından erkeğe cinsiyet dönüşümünün ikinci aşama ameliyatının hastaya erkek cinsel organının takılması olduğu, bunun tıbbi açıdan mümkün bulunduğu''nun belirtildiğine işaret edilen kararda, ''Davacıya cinsiyet değişikliğinin ikinci aşamasının da yapılıp Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca tıbbi yöntemlere uygun ''Resmi Sağlık Kurulu Raporu'' sunması için imkan tanınıp, bunun sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, davanın reddi doğru bulunmamıştır'' denildi.
SAĞLIK KURULU RAPORUYLA BELGELEMESİ GEREKİYOR
Türk Medeni Kanunu'nun 40. maddesine göre, cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebiliyor. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin on sekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transeksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şartı getiriliyor. Söz konusu maddeye göre, verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbi yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması halinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar veriliyor.
