BIST 10.022
DOLAR 35,25
EURO 36,75
ALTIN 2.973,37
HABER /  GÜNCEL

Cinsel nitelikli saldırı karara bağlandı

Borcunu ödemediği iddiasıyla ormana kaçırılıp dövülen H.S., erkekliğini kaybettiği gerekçesiyle kendisini şişeye oturtan Zeki Altun'a 500 bin liralık dava açtı

Abone ol

ANTALYA'da borcunu ödemediği iddiasıyla ormana kaçırılıp dövülen H.S., erkekliğini kaybettiği gerekçesiyle kendisini şişeye oturtan Zeki Altun'a 500 bin liralık tazminat davası açtı.

Evli ve 3 çocuk babası 46 yaşındaki H.S., işlerinin kötüye gitmesi sonucu 2005 yılında 54 yaşındaki Zeki Altun'dan faizle para aldı. Altun, vadesinde parayı ödeyemeyen S.'yi 3 adamıyla birlikte kaçırıp ormanlık alanda önce dövdü, ardından makatına bira şişesi soktu. Olayın ardından H.S., kendisini döven ve cinsel tacizde bulunan Altun ve adamlarından şikayetçi oldu. Polisin yaptığı çalışmada Ahmet Say, Mustafa Say ve Ahmet Sarpdağ yakalanıp tutuklanırken, Zeki Altun 2 yıl önce yakalanarak tutuklandı.

4 sanık, 'hürriyeti kısıtlama' suçundan yargılandıkları davada 3'er yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, yerel mahkemenin şüphelilere verdiği 3'er yıl 4'er ay hapis cezasını onadı, şüphelilerin TCK'nın 102'nci maddesi uyarınca 'nitelikli cinsel saldırı' suçlamasıyla da yargılanmaları gerektiğine karar verdi.

Zeki Altun, 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan da 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılırken, bu suça karışmadıkları gerekçesiyle diğer sanıklar hakkında ceza talebinde bulunulmadı.

 EŞİNİN TECAVÜZÜNE UĞRADI YARDIM İSTEDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

"Eşim tecavüz etti, hamile kaldım" diyen genç kadın kürtajla bebeği aldırmak istedi. Ancak İl Sağlık Müdürlüğü "Kocanın da izni şart" gerekçesiyle bu talebi reddetti. "Kürtajla bebeği alın yoksa canıma kıyarım" diyen kadına baro sahip çıktı

İzmir'in Çiğli İlçesi'nde oturan 2 yıllık evli S.B., eşinin 1 yıl boyunca kendisine şiddet uyguladığını ve bardakla yüzünden yaraladığını iddia ederek polise başvurdu. Hamile olduğu belirtilen genç kadın eşinin yanına gitmek istemeyince Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü devreye girdi. S.B.'yi devlet koruması altına alıp, sığınma evine yerleştirdi. Şiddetmağduru S.B., Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne dilekçe vererek eşinin tecavüzü sonrası hamile kaldığını belirtti. Genç kadın "Eşimbana tecavüz etti. Bebeği istemiyorum. Eşimde kürtaj yaptırmama razı olmadı. Bebeği doğurmak istemiyorum. Beni koruyan devlet bana kürtaj yaptırsın" dedi.

ACİL KARAR ŞARTI

Sosyal Hizmetler İlMüdürlüğü, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne acilen dilekçe yazarak, S.B.'nin, yasal yoldan kürtaj talebinin gerçekleştirilmesini istedi. Ayrıca dilekçede S.B.'nin bebeği düşürmek için ilkel yollar denediğini, bebeğin 9 haftalık olduğunu, yasalara göre alınması için 10 haftalık sürenin geçirilmemesini, bu nedenle kararın acilen verilmesi gerektiğine yer verildi. Sağlık Müdürlüğü, gönderdiği yazıda kadının karnındaki bebeğin alınması için 2827 Sayılı Kanun'a göre, eşinin imzasının gerektiğini, olmadığı takdirde de kürtajın gerçekleşemeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine şok yaşayan S.B., Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne ikinci bir dilekçe vererek "Eğer kürtaj olmazsam, kendime ve bebeğe zarar veririm" diyerek intihar edeceğini yazdı. Şiddet gören kadının kendisine zarar vermemesi için kurumları harekete geçiren Sosyal Hizmetler İlMüdürlüğü, İzmir Barosu İnsan Hakları Müdürlüğü'ne yazı yazarak hukuki görüş istedi. Avukat DevrimCengiz'in hazırladığı raporda, genç kadının eşinin tecavüzüne uğradığı, şiddet gördüğü için TCK'nın 99/6.maddesi gereğince, cinsel saldırıyı gerçekleştiren eşinin rızası alınmadan, acilen kürtaj yapılabileceğini bildirdi. Cengiz ayrıca, Avrupa İnsan HaklarıMahkemesi' nin örnek kararları bulunduğunu da belirtti.

KARAR BUGÜN

S.B.'ye İzmir Barosu, Adli YardımSistemi'nden avukat atadı. S.B.'nin avukatı, kürtaj için geçtiğimiz perşembe günü mahkemeye başvurarak bebeğin yasal olarak alınabilmesi için 1 haftalık sürenin kaldığını, eşinin bebeğin alınmasına razı olmadığını, ama annenin kendisine zarar verebileceğini belirterek, tedbir amaçlı kürtajın yapılmasını talep etti. Mahkemenin bugün karar vermesi bekleniyor.

ÖZELDE YAPTIRABİLİRDİ

İzmir barosu avukatlarından Aykut Dikencik, tecavüz mağduru kadının devlet ve özel hastanelerde eşinin rızası alınmadan kürtaj yaptırma hakkı olduğunu belirtti. Dikencik, "2827 sayılı Nüfus Planlama Kanunu'na göre, gebeliğin sona erdirilmesi için eşinin imzası şarttır. Ancak, kadın tecavüze uğramış ve bunu belgelemiş ise eşinin imzası gerekmez. Kendi rızası ile gebelik sona erdirilir. Tecavüz yok, eşinin imzası da alınmadan gebeliği sona erdirilmiş ise eşi kürtajı isteyen anne ve doktor hakkında dava açmaya hak kazanır" dedi. '

LİSE ÖĞRENCİSİ FECİ ŞEKİLDE CAN VERDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]KONYA'nın Seydişehir İlçesi'nde gezmek için Küpe Dağı'na tırmanan liseli gençlerden 15 yaşındaki Erhan Kutlu, iniş sırasında dengesini kaybederek kayalıklardan yuvarlanması sonucu yaşamını yitirdi. Arkadaşını kurtarmaya çalışan aynı yaştaki Hasan Çiçek'te kayalıklardan yuvarlanarak yaralandı.

Anadolu Öğretmen Lisesi 1'inci sınıf öğrencisi Erhan Kutlu ve Mahmut Esad Anadolu Lisesi 1'inci sınıf öğrencisi arkadaşı Hasan Çiçek, motosikletle Kuğlu Mesire alanına piknik yapmaya gitti. Kutlu ve Çiçek, piknik yaptıktan sonra Küpe Dağı'ndaki Ferzine Mağarası'nı gezmek için dağa tırmandı. Mağarayı gezen gençlerden Kutlu iniş yolunda dengesini kaybederek kayalıklardan yuvarlandı. Arkadaşını kurtarmak isteyen Çiçek'de dengesini kaybedip, kayalıklardan yuvarlandı.

Liseli öğrenciler, durumu fark eden çevredekiler tarafından kayalıklardan indirildi. Ardından çağrılan ambulanslarla Seydişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan ilk müdahalesinin ardından Meram Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Kutlu, yolda hayatını kaybetti. Tedavi altına olan Çiçek'in ise sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

EHLİYETSİZ KADIN DEHŞET SAÇTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Bartın'da ehliyetsiz kadın sürücü yayaların arasına daldı. Kazada 3 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Tülay E. (30) yönetimindeki 67 ZH 666 plakalı otomobil Bartın merkez Kırtepe Mahallesi'nde yaya kaldırımında yürüyen yayaların arasına daldı. Ehliyetsiz sürücü kaldırımda yürüyen Hasan Oktay (60), Ufuk Akkaş (24) ve Musa Yuvarlaktaş'a (22) çarptıktan sonra çöp tenekesine vurarak durabildi. Yaralılara olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri ilk müdahaleyi yaptı. Yaralılar Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Yapılan incelemeye göre kadın sürücünün ehliyetsiz olduğu belirlendi. Hastaneye getirilen kadın sürücünün, yapılan alkol muayenesinde alkolsüz olduğu belirlendi. Olayla ilgili olarak tahkikat başlatıldı.

BABA KIZINI TACİZ EDEN KİŞİYİ BÖYLE BIÇAKLADI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Mersin'in Tarsus ilçesinde 75 yaşındaki baba, kızının uygunsuz fotoğraflarını internete koyduğu iddia edilen kişiyi öldürdü.

Adana'da ikamet eden Halil Alayaz'ın (54), Kilis'te öğretmenlik yapan Meltem S. ile arkadaşlık kurduğu, uygunsuz fotoğraflarını çekerek internette koyduğu, ayrıca fotoğrafları Meltem S'nin ailesinin Tarsus'taki evinin önüne bıraktığı iddia edildi.Yaşananlardan dolayı zor durumda kalan Meltem S, durumu Kilis Cumhuriyet Savcılığına ve Tarsus'ta yaşayan ailesine bildirdi. Yaşanan gelişmelere rağmen Alayaz, Meltem S'nin babası Durhasan S. ile görüşmek üzere Tarsus'a geldi.

Durhasan S. (75), Girne Mahallesi 2051 Sokak 9 No'lu evinin giriş kapısı önünde Alayaz'ı görünce sinirlendi ve yaşananlar nedeniyle tepki gösterdi. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Durhasan S, evdeki ekmek bıçağıyla Alayaz'ı göğsünden bıçakladı.

Ağır yaralanan Alayaz, olay yerinde yaşamını yitirdi. Durhasan S. ise eve gelen polis ekibine teslim oldu. Yetkililer, Alayaz'ın cenazesinin Tarsus Devlet Hastanesine kaldırıldığını ve olayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirdiler.

KIZINA ARKADAŞLIK TEKLİFİ ETTİ DİYE BIÇAKLADI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]KAYSERİ'de oturan 56 yaşındaki Sıddık Yıldırım, kızı 17 yaşındaki Y.Y.'yi rahatsız ettiğini ileri sürdüğü 17 yaşındaki Y.K.'yı market içinde 6 yerinden bıçaklayarak yaraladı.

Olay, Kocasinan İstasyon Mahallesi Kaldırım Caddesi'ndeki bir markette dün meydana geldi. Yeni Sanayi Sitesi'ndeki bir tornacı atölyesinde işçi olarak çalışan Y.K., oturduğu mahallede bir konfeksiyon mağazasında çalışan Y.Y. ile arkadaşlık etmek istedi. Y.Y. bu teklifi kabul etmedi. Y.K, bunun üzerine "Benimle çıkacaksın" diyerek, tehdit etti. Y.K.'nın baskı ve tehditleri üzerine Y.Y., durumu babası Sıddık Y.'ye anlattı. Sıddık Y. takip ettiği Y.K.'yı bir markette alışveriş yaparken üzerinde taşıdığı bıçakla 6 yerinden yaraladı.

Sol bacağı, sol kolu ve sırtından aldığı darbelerle kanlar içinde kalan Y.K., Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Kaçan Sıddık Y., bıçakla birlikte polis merkezine giderek teslim oldu. Gözaltına alınan baba, "Kızımı tehdit ediyordu. Ben de takip ettim, markette bıçakladım" dedi. Y.K. ise, Y.Y ile birbirlerine cep telefonu ile mesaj gönderdiklerini, sevdiği kızın babası tarafından bıçaklandığını söyledi.

ABLA KATİLİNİN CEZASI KESİLDİ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

ADANA'da, eşini aldattığını iddia ettiği ablası 25 yaşındaki Hediye Pamuk'u bıçakla boğazını keserek öldüren 23 yaşındaki Mustafa Bayar, yargılandığı mahkemece 'töre saikiyle cinayet' suçlamasıyla ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanık Bayar'ın cezasını duruşmalardaki iyi halinden dolayı ömür boyu hapis cezasına çevirdi.

Evli ve 3 çocuk annesi Hediye Pamuk'un, 16 Ekim 2010'da Sarıhamzalı Mahallesi yakınındaki drenaj kanalında boğazı ve bilekleri kesilmiş halde cesedi bulundu. Öldürülmeden iki gün önce eşi Murat Pamuk'tan boşandığı, bir gün önce de özel bir hastanede kürtajla üç aylık bebeğini aldırdığı anlaşıldı. Cinayetten kısa süre sonra yakalanıp, çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Mustafa Bayar hakkında 'yakın akrabayı öldürme' suçundan dava açıldı.

Yakalandığında, "Kendini geneleve satmasın diye öldürüp, namusumuzu temizledim" diyen Mustafa Bayar, yargılandığı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise "Ben sürekli alkol alırım. Olaydan önce de alkol almıştım. Benim şimdiki söylediklerim doğrudur" dedi.

Ablasını boşandığı eşinden teslim aldıktan sonra, önce İstanbul'daki ağabeyinin yanına, sonra da diğer ablasının evine götürmek istediğini, ancak ablasının istemediğini belirten Bayar, "Kendisini istemesi halinde hamile kaldığı kişiyle de evlendirebileceğimi söyledim. Ama kabul etmedi. Yolda taksiden inerek 'Bana karışma. Ben o.......k yaparım. Genelevde çalışırım' dedi. Cam parçalarıyla bileklerini kesti. Küfrederek bana da saldırdı. Ben de elimdeki bıçağı rastgele salladım. Bıçak boğazını kesmiş" diye konuştu.

Mustafa Bayar, karar duruşmasındaki son savunmasında "Ben ablamı öldürdüğüm için pişmanım. Keşke olmasaydı" diye pişmanlığını dile getirdi.

Sanık Mustafa Bayar'ı cinayete azmettirdikleri iddiasıyla tutuksuz yargılanan amcası 48 yaşındaki İbrahim Bayar ile 'Amca' diye hitap ettiği, aynı zamanda akrabaları olan halasının eşi 45 yaşındaki Bekir Bayar ise haklarındaki suçlamayı kabul etmedi.

Mahkeme heyeti, sanık Mustafa Bayar'ı cinayeti töre saikıyla işlediğine kanaat getirip önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına, ardından da duruşmalardaki iyi halinden dolayı indirim yaparak ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

Tutuksuz yargılanan Bekir Bayar ile İbrahim Bayar'ın da delil yetersizliğinden beraatlerine karar verdi.

YATTIĞI OTOMOBİLİNİN İÇİNDE BİR DAHA UYANAMADI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]SAMSUN'da arkadaşlarıyla Altınkaya Baraj Gölü'ne balık tutmaya giden 29 yaşındaki Mehmet Karslıoğlu, gece de arkadaşlarıyla alkol alıp göl kıyısındaki otomobilinde uyudu. Sabah uyandıklarında Karslıoğlu'nu bulamayan arkadaşları jandarmaya haber verdi. Jandarma ile Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birliği ekipleri, baraj gölünde Karslıoğlu'nun cesedi buldu.

Samsun'un İlkadım İlçesi'nde oturan evli 2 çocuk babası Mehmet Karslıoğlu üç arkadaşıyla birlikte otomobille önceki gün Vezirköprü İlçesi Oyma Ağaç Köyü'ne gelerek Altınkaya baraj gölünde balık tutmaya başladı. Akşam saatlerinde arkadaşlarıyla beraber tuttukları balıkları pişirip yiyen ve alkol alan Karslıoğlu otomobile giderek yattı. Sabah kalkan arkadaşları Mehmet Karslıoğlu'nu yattığı yerde bulamayınca çevrede arama yaptı. Ancak yine bulamayınca Jandarmaya haber verdi.

CESEDİ AKŞAM SAATLERİNDE GÖLDE BULUNDU

Gelen jandarma ekibi, Mehmet Karslıoğlu'nun baraj gölüne düşmüş olabileceği ihtimali üzerine Sivil Savunma ve Arama Kurtarma Birliği'ne bağlı ekipleri olay yerine çağırdı. Sabah saatlerinde başlatılan arama akşam saatlerinde sonuç verdi. Dalgıçlar Mehmet Karslıoğlu'nun cesedini Vezirköprü ilçesi Kurtbükü Köyü Kepez mevkiinde baraj gölünden çıkarttı. Jandarma Karslıoğlu'nun arkadaşlarının ifadesini aldı. 33 yaşındaki Mehmet Efe, "Balık tutmak için Samsun'dan geldik. Akşam saatlerinde yemek yiyip alkol aldık. Mehmet de alkol aldı. Daha sonra 'uykum var' deyip otomobilin içinde uyumaya başladı. Biz bir süre daha oturup yattık. Sabah kalkığımızda Mehmet yoktu. Etrafta aradık bulamadık. Daha sonra jandarmaya haber verdik. Suya nasıl düştü veya girdi bilemiyoruz" dedi. Panik atak hastalığı olduğu öne sürülen Mehmet Karslıoğlu'nun cesedi otopsi için Samsun Gazi Devlet Hastanesi'ne götürüldü.

Olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü sürdüğü kaydedildi.

EŞİNİ KAÇIRANIN BABASINI ÖLDÜRDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]İSTANBUL'dan Antalya'ya gelen Murat Kaplan, 23 yaşındaki eşi Hülya Kaplan'ı kaçardığını iddia ettiği 21 yaşındaki Ayhan Çelik'in babası 49 yaşındaki Ahmet Çelik'i öldürdüğü iddiasıyla, 2 yakınıyla birlikte gözaltına alındı. Hülya Kaplan ile Ayhan Çelik ise polis tarafından aranıyor.

İddiaya göre Ahmet Çelik'in oğlu Ayhan Çelik, İstanbul'da oturan Murat Kaplan'ın eşi Hülya Kaplan'ı kaçırdı. Durumu öğrenen Murat Kaplan, akrabalarıyla birlikte Antalya'ya doğru yola çıktı. Dün akşam saatlerinde Kepezaltı varyantında seyir halinde olan Ahmet Çelik'in kullandığı 80 ED 538 plakalı midibüse, 34 BP 0166 plakalı otomobilden tabancayla ateş açıldı. Göğsünden vurulan Ahmet Çelik'in kullandığı midibüs yol kenarına devrildi. Ağır yaralı Çelik Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılırken, kazada hafif yaralanan kardeşi Leyla Çelik de ambulansla aynı hastaneye götürüldü. Ahmet Çelik, müdahaleye rağmen hastanede yaşamını yitirdi.

ANNESİ DE YARALANMIŞ

Polis, olayla ilgili Murat Kaplan ile akrabaları Faruk Kaplan ve Kadir Kaplan'ı Burdur Küçük Sanayi Sitesi alt yolunda yakaladı. Gözaltına alınan şüphelilerin, Burdur'da bir hastane önüne de yaralı bir kadın bıraktığı belirlendi. Yaralı kadının, Murat Kaplan'ın annesi Zeynep Kaplan olduğu ortaya çıkarken, olay sırasında yanlışlıkla tabancayla yaralandığı öne sürüldü.

Polis, olay sırasında midibüste olup olmadıkları bilinmeyen Ayhan Çelik ile Hülya Kaplan'ı bulmak için de çalışma başlattı. Hastanede yaşamını yitiren Ahmet Çelik'in cenazesi yakınları tarafından alındı. Murat Kaplan, Kadir Kaplan ve Faruk Kaplan ise polisteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.

ANNESİNİN RÜYASI CİNAYETİ ÇÖZDÜ

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]TEKİRDAĞ'da, 5 yıl önce ortadan kaybolan Murat Koncagül'ün öldürüldüğü, anne Hatice Koncagül'ün gördüğü bir rüya sonrası yeniden başlatılan soruşturma sonucunda ortaya çıktı. Birlikte alkol aldığı 3 arkadaşı tarafından öldürüldükten sonra dere kenarına atıldığı öne sürülen Koncagül'ün cesedi henüz bulunamadı. Cinayetle ilgili 1 kişi tutuklanırken, olayla ilgisi bulunduğu belirlenen 2 kişinin ise başka bir suçtan cezaevinde olduğu belirtildi.

Tekirdağ'da 15 Nisan 2006 tarihinde Murat Koncagül (23) ve arkadaşları Hasan Karaağaç (24), Sinan Tıkız (23) ve Ali Kurten (23), Koncagül'e ait 59 ER 432 plakalı otomobille gittikleri Köseilyas Köyü üzerindeki bir boş alanda alkol aldı. Bu görüşmenin ardından Koncagül ortadan kayboldu. Kayıp Koncagül'ün otomobili Hayrabolu yolu üzerindeki Çene Mezarlığı yanında terk edilmiş olarak bulundu. Olayın ardından Murat Koncagül'ün annesi Hatice Koncagül, polise giderek oğlunun kayıp olduğunu söyledi. Ancak amca Hasan Koncagül, Murat ile devamlı görüştüğünü iddia edince kayıp dosyası kapandı.

RÜYA GERÇEK OLDU

Murat Koncagül'ün annesi Hatice Koncagül rüyasında sık sık oğlunun öldürüldüğünü ve boş bir tarlada kavak ağaçlarının altında olduğunu gördü. Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğüne giden anne, Asayiş Şube Müdürü Kadir Yırtar'a rüyasını anlattı ve oğlunun öldürüldüğünü düşündüğünü söyledi. Bunun üzerine Yırtar, olaydan şüphelenerek kayıp dosyasını tekrar açtı.

AMCA MİRAS İÇİN YALAN İFADE VERMİŞ

Şüpheli ifadeler veren amca Hasan Koncagül polis tarafından tekrar sorguya alındı. İlk ifadesinde kayıp olan yeğeni Murat Koncagül ile görüştüğünü söyleyen amcanın, bu sefer miras için yalan söylediği ortaya çıktı. İfadesinde, ağabeyinin ölümü ve yeğenini kaybolmasını sonrası 2 ev ve 1 otomobilin yengesine, doğal olarak da yengesinin de ölümünden sonra tek varis olan kendisine kalması için yalan ifade verdiğini anlattı.

Yalan beyanda bulunan amca hakkında soruşturma başlatıldı.

ÖZEL EKİP KURULDU

Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Kadir Yırtar'ın kurduğu Emniyet Amiri Tarık Tekin başkanlığındaki 10 kişilik özel ekip, Murat Koncagül'ün en son 5 yıl önce Hasan Karaağaç, Sinan Tıkız ve Ali Kurten ile görüştüğünü tespit etti. 2008 yılında işlediği bir cinayet nedeniyle Hasan Karaaağaç'ın İstanbul Kartal H Tipi Cezaevi'nde, Sinan Tıkız'ın ise hırsızlık suçundan Kırklareli Kapalı Cezaevi'nde bulunduğu tespit edilince, ekipler bu iki şüpheli ile cezaevinde görüştü. Ancak şüphelilerin sorgularından bir sonuç çıkmadı.

POLİS BLÖF YAPTI

Bunun üzerine özel ekip, olayda adı geçen üçüncü şüpheli olan uyuşturucu ve hırsızlıktan sabıkalı Ali Kurten'in peşine düştü. Kurten'i teknik takibe alan ekipler, yaşadığı eve baskın yaptı. Baskında Denizli Açık Cezaevi'nden firar eden Özlem Gülseren ve Pınar Baklalar'ı da yakaladı. Ai Kurten gözaltına alınarak Asayiş Şubeye götürüldü.

ÖNCE EĞLENMİŞLER, SONRA ÖLDÜRMÜŞLER

Burada ekipler, Kurten'e 'Cinayeti sen işledin, biliyoruz. Her şeyi itiraf et' diye blöf yaptı. 2 gün boyunca suçlamayı kabul etmeyen Kurten, daha fazla yalan söyleyemedi ve suçu itiraf etti. Cinayet zanlısı Ali Kurten ifadesinde şunları anlattı:

"Tekirdağ Köseilyas Köyü yolu üzerindeki boş bir arazide birlikte içki içtik. Biramız bitince bira almak için Murat Koncagül'ün aracıyla Hasan Karaağaç ve Sinan Tıkız ile birlikte bira almaya gittik. Biraları aldıktan sonra araçla gezdik. Tekrar içki içtiğimiz yere geldik. Murat Koncagül bize 'Benim arabamı gasp etmeye mi çalışıyorsunuz' dedi. Aramızda çıkan tartışma büyümesin diye oradan ayrılarak farklı bir yere gittik. Orada da tartışma alevlendi. Murat bana küfür etmeye başladı. Ben de sinirlenerek Murat'ı bıçakla öldürdüm. Diğer arkadaşlarımla birlikte onu dere kenarına attık. Sonra aracı yıkadık ve terk ettik. Bir ara cinayeti itiraf etmeyi düşündüm ama sonradan vazgeçtim."

RÜYADAKİ YER

Ekipler, cinayet itirafından sonra Kurten ile olay yerine giderek keşif ve köpeklerle arama yaptı. Ancak Murat Koncagül'ün cesedini bulamadı. Olay yerine gelen anne Hatice Koncagül, olayın yaşandığı yer ile rüyasında gördüğü yerin aynı olduğunu polislere söyledi.

Olayın ardından Kurten cinayet suçundan tutuklanarak Tekirdağ Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Başka bir suçtan tutuklu bulunan diğer şüpheliler Hasan Karaağaç ve Sinan Tıkız'ın da aynı suçtan yargılanacağı öğrenildi.

Murat Koncagül 3 yaşındayken, babası Hüseyin Koncagül'ün Tekirdağ Yeni Çiftlik Beldesi'nde sürücüsü ve plakası belli olmayan bir aracın çarpması sonucu öldüğü belirtildi.