Uzmanlar kadın veya erkekteki cinsel isteksizliğin mutlaka birlikte tedavi edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Abone olKadın veya erkekteki cinsel isteksizliğin mutlaka birlikte tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizen Psikiyatrist Dr. Hülya Soylu, çocuklukta yaşanan travmaların kadınlarda cinsel isteksizliğe neden olabileceğini söyledi.
Evliliklerde olmazsa olmazların başında gelen cinsellik, uzun evliliklerde ya da birkaç çocuktan sonra çiftler arasında yaşanan sorunların başında geliyor. Hatta kimi zaman işler boşanmalara kadar bile gidebiliyor. Göztepe Medical Park Hastane Kompleksi'nden Psikiyatrist Dr.Hülya Soylu, kadınlarda ve erkeklerde meydana gelen cinsel isteksizlikle ilgili bilinmeyenleri Bugün gazetesine anlattı...
Kadınlarda cinsel isteksizliğin sebepleri nelerdir?
Cinsel isteğin olması hem kadında, hem erkekte bazı faktörlere bağlıdır. Bunlar biyolojik içgüdü, kişinin kendini çekici bulması, yeterli benlik saygısı, çekici bulunan bir partnerin varlığı ve partnerle cinsellik dışındaki alanlarda da iyi ilişkidir. Ayrıca cinsellikle ilgili daha önce olumlu deneyimler yaşamış olmak da çok önemlidir. Cinsel isteksizliğin kişiye göre değişen farklı sebepleri vardır, tıbbi , psikolojik ve farmakolojik faktörlerin bir kombinasyonudur. Kadınlarda özellikle evlililik ya da ilişkide anlaşmazlık varsa cinsel sorunu da beraberinde getirmektedir. Kişi partnerini fiziksel olarak çekici bulmuyorsa ya da duygusal açıdan ilgisi- sevgisi azalmışsa, ona karşı arzu duymaz ve bu durum da cinsel isteğin kaybolmasına yol açabilir.
Dış etkenler de kadınlarda cinsel isteksizlik yaratır mı?
Kadınlarda organik sebebe bağlı (östrojen eksikliği, menapoz, hiperprolaktinemi, vajinal enfeksiyon gibi) ağrılı ilişki de kadının eşinden uzaklaşmasına neden olur.
Hamilelik ya da cinsel yolla bulaşan hastalık kapma korkusu da diğer bir isteksizlik nedenidir. Çocukluk döneminde yaşanmış travmalar, kötü deneyimler ya da aile tarafından aşılanmış cinsellik karşıtı tutum da cinsel isteksizliğe hatta vajinismusa sebep olmaktadır. Çiftler arasında cinsel ilgi bakımından bir dengesizliğin olması durumunda ortaya çıkabilen, erkek tarafından dayatılan ısrarlı cinsel performans baskısı da kadında azalmış cinsel istekle sonuçlanabilir.B unların dışında istek azlığı kronik stres, anksiyete ve depresyona bağlı olabilmektedir.
Erkeklerde cinsel isteksizliğin nedenleri nelerdir?
Erkeklerde cinsel isteksizliğin nedenlerinin çoğu kadınlarda söylemiş olduğum sebeplerle aynıdır. Bunların dışında; erkeklerde daha sık olarak gördüğümüz cinsel istek azalmasının nedeni 'performans anksiyetesi' olarak da tanımladığımız başarısız olma kaygısıdır. Bunun altında yatan sorunsa çoğu kez ereksiyon kusuru ya da erken boşalma problemidir.
Depresyon libido kaybına neden oluyor mu?
Çağımızın hastalığı depresyon da da libido kaybı en sık görülen bulgulardan biridir ancak tedavide kullanılan antidepresan ilaçlar da bazı hastalarda isteksizliğe neden olabilir. Ayrıca her iki cinste de bir çok ilaç etken olmakla birlikte en sık antiandrojen, antihipertansif ilaçlar, sakinleştiriciler neden olur.
İsteksizliği yenmek için bireysel olarak neler yapılabilir?
Kişinin cinsel işlev bozukluğunu çözmek için yapacağı ilk şey "cinsel sorunu" olduğunu kabullenmektir. Partnerler karşılıklı olarak konuşabilmeli, yargılayıcı- suçlayıcı olmaktan kaçınmalıdır. Cinsel problem bir kişiye bağlı olabilir ancak iki kişiyi etkiler, bu nedenden dolayı ortak bir sorun olarak ele alınmalıdır. Eğer cinsel isteksizlik ilişkideki anlaşmazlıktan, çatışmalardan kaynaklanıyorsa birlikte çözüm yolları aranmalıdır. Bireysel çabalar sonuç vermiyorsa; tıbbi bir duruma bağlıysa konunun uzmanına, psikolojik sorunlara bağlıysa bir psikiyatriste ya da cinsel terapiste başvurulmalıdır.
Çiftlerin tedaviye birlikte mi gelmeleri gerekir?
Çiftin tedaviye birlikte katılması son derece önemlidir. Bununla birlikte çocukluk döneminde hatta sonrasında yaşanmış bir travma, taciz ya da istismar varsa tedavinin sağlıklı ilerleyebilmesi için ilk önce bireysel tedavi uygulanması gerekebilir. İlaç kullanımına bağlı cinsel fonksiyon bozukluğu varsa; bunun bırakılması, dozunun ayarlanması ya da değiştilmesi gerekmektedir.