Günlük hayatın stresini bir kenara bırakıp cinsel iştahınızı artırarak mutluluğu yakalayabilirsiniz. Nasıl mı?
Abone olEşimle bir şeyler yaşamak istiyorum, ama bunu dile getirmeye cesaret edemiyorum" mu diyorsunuz? O halde yalnız değilsiniz. Günümüzde birçok kadın aynı sorunu yaşıyor. Araştırmalar, kadınların yüzde 43’ünün cinsel ilişki fikriyle strese girdiğini, yüzde 34’ünün de her geçen gün partneriyle daha az birlikte olduğunu ortaya koyuyor. İşte daha rahat ve istek dolu bir cinsel ilişkinin sırları...
"Sence seksi görünüyor muyum?"
"Kalçalarım geniş", "Çok fazla selülitim var", "Bu aralar yine kilo aldım"... Bu tip cümleler gün içinde sıklıkla duyduğumuz ve kullandığımız kalıplar... Birçok kadın bu tip sorunları seks için bir dezavantaj olarak görüyor. Uzmanlar bu tarz utanç duygularının öncelikle bize iyi gelip gelmediğini sorgulamamızı, daha sonra da bu sorunları nasıl düzeltmemiz gerektiğini kendimize sormamızı öğütlüyor. Bunun için daha fazla spor yapabilir, daha seksi iç çamaşırları kullanabilir ya da odadaki ışıkları daha rahat edebileceğiniz şekilde ayarlayabiliriz.
Fakat tüm bunlardan önemlisi, kusurlarımızı kabullenerek, kendi vücudumuzla barışık olabilmeyi öğrenmemizdir. Problemli bölgelerimize işe yaramaz yerler olarak bakıp bunu bir kompleks haline getirmek yerine, onlara iyi davranmamız gerekiyor.
Cinsel isteğimizi sabote edenler
Stres, cinsellikten alınan zevki öldüren bir numaralı etkendir. Stresli olduğumuzda vücudumuz bu histen olumsuz yönde etkilenir. Kendimizi yorgun ve gergin hissederiz. Stressiz bir cinsel ilişki için çiftlerin sekse zaman ayırmaları, acele hareket etmek yerine şefkat dolu ve tatmin edici davranışlarla kendilerini geliştirmeleri ve birbirlerine karşı hislerini açıkça dile getirmeleri gerekiyor. Mesela "Seni arzuluyorum" demek için yalnızca yatak odasını beklememelisiniz. Stresten dolayı eşimizle ilişkiye girmek istemememiz hoş olmayan sonuçlar doğurabilir ve çoğunlukla geri dönüş yolunu bulmakta zorlanırız.
En uygun korunma yolu
"Yoksa prezervatif yırtıldı mı", "Doğum kontrol hapımı içmiş miydim"... Birçok kadın seks sonrası bu tip sorularla boğuşuyor. Uzmanlar korunma sorumluluğunun hep kadınlara yüklendiğini savunuyor. Konu AIDS ya da Hepatit C gibi hastalıklar olduğunda, erkeklerin çok titiz davranmamalarına karşın kadınlar bu tip tehlikelere karşı detaycı ve dikkatli davranıyorlar. Eşler korunmayla ilgili konuları konuşmaktan çekindiklerinden, araya uzunca bir zaman giriyor ve konuyu açtıklarında bunun ilişkilerine zarar vereceğini düşünmeye başlıyorlar.
Konuşmak çok önemli
Günümüzde birçok kadın "Yatağa girmek istemiyorum, orgazm olamıyorum. Bende bir sorun mu var acaba" diyerek doktoruna başvuruyor. Araştırmalar, sorunu kendinde arayan kadınların birçoğunun mastürbasyon yoluyla arzuladıkları orgazma ulaşabildiklerini, ancak partnerleriyle sorun yaşadıklarını gösteriyor. Bunun nedeni ise kadınların çoğunun klitorislerine direkt olarak bir temas olmadan orgazm olamamaları... Erkekler, kendi orgazmlarını düşünüp, eşlerine gereken ilgiyi göstermediklerinde, kadınlar genellikle cinsel ilişkiden soğuyor. Seks, çekicilikten uzak bir göreve dönüşüyor .
Ağrılara dikkat!
Cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrıların genelde cinsel isteksizlik ya da kasılma sonucu meydana geldiğine inanılır. Seks sırasında ağrılara neden olan birçok faktör sayabiliriz. Fakat kadınlar bu tip ağrılarla ilgili konuşmaktan ve yardım almaktan genelde çekiniyor. Bu tip ağrılara halk arasında inanıldığı gibi yalnızca yanlış bir pozisyon ya da hareket neden olmuyor. Genital bazı enfeksiyonlar da bu tarz ağrılara yol açabiliyor. Bu tarz ağrılarla karşılaştığınızda mutlaka doktorunuza başvurmalısınız. Bu şekilde, tedavide kısa sürede başarı yakalanabiliyor.