Tecrübeli politikacı Hüsamettin Cindoruk, 2 yıl sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılan tartışmalarını erken buldu.
Abone olCumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tartışmalar Ankara’nın ilk gündem maddesi olmayı sürdürüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz, AK Parti’nin ‘molla’ birini Cumhurbaşkanlığı’na çıkarmak istediğini savunurken, Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında anamuhalefete yüklendi. CHP’yi ‘gündem kapkaççısı’ olmakla suçlayan Erdoğan, “Bu Meclis vakti geldiğinde yeni cumhurbaşkanını seçecek.” dedi. Köşk tartışması eski siyasetçilerin de tepkisini çekti. TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 2 yıl sonraki meseleyi tartışmanın millete faydası- nın olmadığının altını çizerken “Herkes yarın seçim var sanıyor. 2007’de ne olacağını kimse bilemez.” dedi.
Zaman’ın sorularını cevaplayan Hüsamettin Cindoruk, anamuhalefet partisinin başlattığı Köşk polemiğini değerlendirdi. Çankaya Köşkü’ne oturacak kişinin halk desteğine sahip olması gerektiğinin altını çizen eski Meclis Başkanı, her seçim öncesinde ortaya çıkan sorunların ortadan kaldırılması için ‘cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini’ önerdi. Cindoruk, “Bu makam, Türkiye’de ombudsmanlık görevini yerine getirecek bir yapıda olmalıdır. Türkiye bugüne kadar büyük krizlere, darbelere uğradı. Eğer cumhurbaşkanının ‘Meclis’i feshetme yetkisi’ olsaydı, bunlar olmazdı. Böyle olması için de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerekir.” diye konuştu.
Hüsamettin Cindoruk, bu çerçevede en öncelikli meselenin yeni bir anayasa olduğunu ifade etti. Herkesi elini taşın altına koymaya çağıran tecrübeli siyasetçi, şu görüşü dile getirdi: “Önemli olan kimin cumhurbaşkanı olacağı değil, bu makama gelecek kişinin görev ve yetkileridir. Yapılması gereken şey, oturup yeni bir anayasa projesini tartışmaktır. Ben bunu 1985’ten beri söylüyorum. Ne yazık ki, Meclis 1924’ten beridir yeni bir anayasa yapmadı. Hazırlanan anayasaları darbeler getirdi. Bugün devletin sıkıntısı, kurallarının ve kurumlarının işlevsel olmamasıdır. Meclis artık, rejimi askerî iradeden kurtarmalıdır. Eğer bunlar yapılırsa, o zaman cumhurbaşkanlığı tartışılabilir.”
Eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in hükümete ve Meclis’e karşı takındığı tavrı eleştirdi. Cumhurbaşkanının mutlaka siyasetin içinden gelmesi gerektiğinin önemine değinen Cindoruk, “Sayın Sezer, Anayasa Mahkemesi yargıcı gibi hareket ediyor. Sık sık Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor. Bir nevi senato görevi yapıyor. Oysa Cumhurbaşkanlığı siyasi bir kurumdur. Ne yazık ki, önceki Meclis kendi içinden bir aday çıkaramadığı için Sayın Sezer geldi. Bence, Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanı seçilmesiyle Anayasa Mahkemesi başkanının seçilmesi aynı şey.” ifadesini kullandı.
Haber: Habib Güler
Kaynak:
ÖNCEKİ HABERLER
