50 hükümet yetkilisi ve 100 Çinli işadamıyla gelen Çin başbakan yardımcısı dört günlük ziyareti sırasında ekonomik bağları daha da güçlendirmeye istekli. Ancak temaslarda AB silah ambargosu da gündeme gelebilir.
Abone olÇin'in başbakan yardımcısı Li KeQiang ile İngiltere Başbakanı David Cameron, önümüzdeki saatlerde Çin ile İngiltere arasındaki ticari bağları ele almaya hazırlanıyor.
İki lider, yeni bir dizi anlaşmaya imza koyacak.
Çin başbakan yardımcısı Çarşamba günü Pekin'e dönmeden önce de işadamlarına hitap edecek.
Çin'in yeni lideri olmaya aday gösterilen Li'nin gezi heyeti hayli kalabalık; 50 hükümet yetkilisi ve 100 kadar işadamından oluşuyor.
Bölge uzmanları bunun Çin'den bugüne kadar gelen en büyük heyetlerden biri olduğunu söylüyor.
Hem Çin hem de İngiltere, Li'nin dün İskoçya'da başlayan dört günlük ziyareti sırasında ekonomik bağları güçlendirmeye istekli.
Li, gezisine başlar başlamaz Edinburg'da 6,4 milyon sterlinlik bir enerji anlaşmasına imza koydu.
Çin, daha önceden de ülkede satılan tüm İskoç viskilerinin, İskoçya'da üretilmiş olması şartı koşan bir ticari anlaşmaya imza atmıştı.
AB temasları
Li KeQiang, İngiltere'ye gelmeden önceki üç gününü de İspanya'da geçirmiş ve bu temaslarında da 7,5 milyar dolarlık anlaşmalara imza koymuştu.
Bununla beraber Li, Çin'e karşı AB ticari yasaklarının kaldırılması yolunda temaslarda bulunmuştu.
AB, Pekin'e yüksek teknoloji satışını sınırlayan bir silah ambargosu uyguluyor.
BBC diplomasi muhabiri Bridget Kendall, Çin'in sadece ticari anlaşma arayışı içinde olmadığına, aynı zamanda "Avrupalı yetkililere bu ticari fırsatlardan yararlanmak istiyorlarsa, silah ambargosunu da yeniden düşünmeleri zamanının geldiği" yolunda bir de mesaj verdiğine dikkat çekiyor.
İngiltere, silah ambargosu konusunda Avrupa'dan farklı davranmak konusunda temkinli olsa, bu hassas konuyu yeniden ele almanın, özellikle de Temsilciler Meclisi'nin, Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçtiği şu dönemde, ABD Kongresi'nde yeni bir tartışmayı da alevlendirebileceğinin farkında.
Dolayısıyla İngiltere'nin, daha çok Çin'i, pazarını yabancı ülkelere açması ve korumacı politikalardan kaçınması yolunda teşvik etmeye yoğunlaşacağı tahmin ediliyor.