Çin'den 'ABD'nin Uygur Türkleri eleştirilerinin küresel tedarik zincirine zarar verdiği' iddiası
Çin, ABD'nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri eleştirilerinin, küresel tedarik zincirine zarar verdiğini ileri sürdü.
Abone olTicaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD, Uygur Türkleri girişimleriyle Çin'in işlerine karışmakla suçlandı.
Açıklamada, ABD'nin Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerine yönelik adımlarının, küresel tedarik zincirine zarar verdiği iddiasında bulunuldu.
ABD'ye söz konusu eylemlerine son vermesi çağrısı yapılan açıklamada, Washington yönetiminin Çinli şirketleri baskı altına almak için insan haklarıyla ilgili şikayetleri kötüye kullandığı kaydedildi.
Açıklamada, ABD'nin Uygur Türkleri eleştirilerinin Çin'e olduğu kadar ABD ve tüm dünya için olumsuz sonuçlar doğuracağı ifade edildi.
Ayrıca, açıklamada, Çinli işletmelerin meşru haklarını ve çıkarlarını kararlı bir şekilde korumak için gerekli önlemlerin alınacağı vurgulandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Walmart Inc, Apple Inc ve Amazon.com Inc dahil olmak üzere çok sayıda Amerikan şirketini Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri yapıldığı konusunda uyarmış, bu ihlaller tedarik zincirlerinin korunmasından kaynaklanan riskler oluşabileceğini belirtmişti.
Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) tarafından yayımlanan raporda da, 2017-2019 yıllarında, bir kısmı doğrudan toplama kamplarından alınan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden 80 binden fazla Uygur Türkü'nün, aralarında Nike, Apple, BMW, Gap, Huawei ve Dell'in bulunduğu 83 tanınmış markanın tedarik zinciri olduğu ileri sürülen fabrikalara zorla gönderildiğini ortaya konmuştu.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki tartışmalı kamplar
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur'un kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.