Çin'de imalat sektörü Ağustos ayında son dokuz ayın en düşük seviyesine gerileyerek, ekonominin beklenenden daha hızlı yavaşladığı kaygılarının artmasına neden oldu.
Abone olÇin'de Ağustos ayında son dokuz ayın en düşük seviyesine inen sanayi üretimi, ekonominin beklenenden daha hızlı yavaşladığı kaygılarının artmasına neden oldu.
Haftasonu açıklanan resmi rakamlar, Satınalma Müdürleri Endeksi'nin 49,2'ye düştüğünü gösterdi. Bu, Kasım 2011'den bu yanaki en düşük gösterge.
İmalat sanayisindeki etkinliğin ölçüsü olarak kullanılan bu endekste 50'nin altında bir gösterge ekonomide daralmaya işaret ediyor.
Uzmanlar Çin'in küresel ve iç talepteki azalmadan etkilendiğini belirtiyor.
IHS Global Insight'tan Alistair Thornton yurt içi talepteki azalma, negatif uluslararası koşullar ve ekonomi politikalarının yetersizliği nedeniyle Çin imalat sektörünün zor durumda olduğunu belirtti.
'Devlet yavaşlamanın gerisinde'
Çin ekonomisi bankaların rekor seviyede kredi sunmasının da etkisiyle son yıllarda sağlıklı bir gelişme gösteriyordu.
Ancak kredilerdeki bu artış nedeniyle yükselen emlak fiyatları, değerlerde suni bir şişme ve düşme korkusuna, krediyle körüklenen büyümenin uzun vadede sürdürülebilirliğine ilişkin kaygılara yol açtı.
Bunun üzerine devlet borçlanmayı zorlaştıran çeşitli önlemler aldı.
Uzmanlar bu önlemlerin, emlak değerlerinin denetim altında tutulması bakımından etkili olduğunu, fakat Çin'deki ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini blirtiyor.
Çin ekonomisi ikinci çeyrekte yıllık bazda %7,6 oranında bir büyüme gösterdi. Bu rakam son üç yılın en düşük oranı.
IHS Global Insight'tan Thornton, "Hükümet ekonomik yavaşlamanın hızını hafife aldı, şimdi de ona yetişemiyor" dedi.
Ekonomik tedbirler etkili mi?
Ekonominin hızla yavaşlaması kaygıları karşısında Çin büyümeyi canlandırmak amacıyla bazı tedbirler aldı.
Merkez Bankası, kredileri teşvik amacıyla son birkaç ayda bankaların rezerv olarak tutması gereken para miktarını üç kez düşürdü.
İşletmeler ve tüketiciler için borçlanma masraflarını azaltıp, borçlanmayı teşvik amacıyla Haziran'dan bu yana faiz oranlarını iki kez indirdi.
Fakat bu tedbirler ekonomik büyümeye fazla katkıda bulunmadı.
Uzmanlar bunun nedenini yavaşlayan büyüme yüzünden bankaların kredi verme konusunda fazla istekli olmayışlarına bağlıyor.
Bank Julius Baer'den Mark Matthews BBC'ye yaptığı açıklamada, "Bankalar uzun vadeli ve yüksek miktarda borç vermek istemiyor; ekonominin gidişatından endişeliler" diyor.
Bankaların bir diğer kaygısı ise geçmiş yıllarda rekor seviyede verilen kredilerin geri alınmasında sorun yaşanması ve bunun kârlarına yansıması ihtimali.
Çin Sanayi ve Ticaret Bankası'nın risk idaresi sorumlusu Wei Guoxiong, Çin resmi haber ajansı Şinhua'ya yaptığı açıklamada "Deneyimlerimiz bize, batık kredi krizlerinin genellikle anormal kredi artışı dönemlerini takip eden üç yılın ardından yaşandığını gösteriyor. Bu yıl da batık kredilerde gözle görülür bir artış olacak" diyor.
Bank Julius Baer'den Mark Matthews ise bu kaygıların bankaları "ekonomik koşulların belirsiz olduğu bir ortamda kredi verme konusunda daha temkinli davranmaya" ittiğini belirtiyor.
Matthews, bankalar işletmelere kredi vermeye başlamadan Merkez Bankası'nın aldığı tedbirlerin etkili olmayabileceğini ifade ediyor.