BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Cinayetten önce bin 415 görüşme

Malatya'daki misyoner cinayetleriyle ilgili tartışmalar sürüyor. Davanın bugünkü bölümünde oldukça ilginç diyaloglar yaşandı.

Abone ol

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 16. duruşmasında İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Ruhi Abat, tanık olarak dinlendi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tanık olarak dinlenen Abat, üniversite bünyesindeki ilahiyat fakültesine 2001 yılından itibaren öğrenci alınmamaya başlandığını, 2004 yılından itibaren de fakültede hiç öğrenci kalmadığını söyledi.

Bunun üzerine İnönü Üniversitesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığına geçiş yaptığını ifade eden Abat, burada 6 kişilik bir ekiple misyoner faaliyetlerine ilişkin çalışma yaptığını söyledi.

Çalışmasını üniversitedeki bir konferansta açıkladığını belirten Abat, bu konferanstan sonra aralarında Malatya İl Jandarma Alay Komutanlığı'nın da bulunduğu birçok kurumdan konferans daveti aldığını kaydetti.

Müdahil avukatlar, Ruhi Abat'a cinayetlerden önceki 6 ay içerisinde kendi cep telefonundan 2 emniyet istihbarat personeli ve çok sayıda jandarma istihbarat personeli ile bin 415 kez görüştüğünü, bu görüşmeleri neden yaptığını sordu.

Abat, istihbaratçıların misyoner faaliyetleri konusundaki çalışmalarıyla ilgili kendisinden bilgi istediklerini söyledi.

Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin'in, ''Jandarma elemanlarına makalem internette var. Neden beni bu kadar arıyorsunuz? demedin mi? Sorusunu yönelttiği Abat,''Aslında fakültemizin kapanmaması için sosyal bir baskı oluşturmak adına sivil toplum kuruluşlarına derdimi anlatıyordum. Jandarma ile de rektörle birebir görüşme yapılabilir diye düşündüm ve o nedenle görüştüm'' yanıtını verdi.

Müdahil avukatlardan Erdal Doğan, ''Mersin'de görev yapan jandarma personeli Abdullah Atılgan ve İlker Çınar ile yaptığın görüşmeleri nasıl açıklıyorsun?'' sorusu üzerine Abat, ''Bilimsel çalışma sırasında jandarmanın da bilgisine başvurdum. Bu görüşmenin nedeni de buydu'' dedi.

Doğan, ''Misyonerliğin yasalarda suç olmadığını biliyorsunuz. Jandarmanın, yasalarda suç olan konularla ilgilendiğini de biliyorsunuz. Yasalarda suç olmayan bir konuda jandarmadan ne talep ettiniz?'' sorusuna Abat, ''Kendilerinden bilgi istediğim vakit misyonerlik faaliyetlerinin olduğunu bildiklerini, ancak konunun detayını bilmediklerini söylediler'' yanıtını verdi.

Mahkeme Başkanı Gürtekin'in, ''Bu ülkede yeterinden fazla imam hatip liseleri olduğu biliniyor. İlahiyat fakülteleri bu okullara öğretmen yetiştirmek için vardır. İlahiyat fakültesinin kapatılması ve öğrenci alınmaması devletin verdiği bir karardı. Siz nasıl oluyor da jandarmadan imdat bekliyorsunuz?'' sorusunu yanıtlayan Abat, ''Jandarma da devletin bir unsurudur. İmdat beklemekten ziyade herkese anlattığım sıkıntıları onlara da anlattım'' dedi.

Müdahil avukatlarının cinayetlerin olduğu gün jandarma personeli ile görüşüp görüşmediği yönündeki soruya ise Abat, ''Görüşmüş olabilirim, hatırlamıyorum'' diye konuştu.

Duruşmaya kısa süre ara verildi. Aradan sonra eski İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Ülger tanık olarak dinlenecek.