Çin'in Avrasya İşlerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Li Hui'nin, Ukrayna krizinin siyasi çözümüne yönelik arabuluculuk girişimi çerçevesinde, gelecek hafta başından itibaren Kiev ve diğer başkentlere ziyaretlerine başlayacağı bildirildi.
Abone olÇin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, Büyükelçi Li'nin, görüşmeler yürütmek üzere 15 Mayıs'tan itibaren Ukrayna, Polonya, Fransa, Almanya ve Rusya'yı ziyaret edeceğini duyurdu.
Ukrayna'daki çatışmanın tırmanması ve uzamasıyla dünyanın krizin yayılma etkilerini hissettiğini, uluslararası toplumda gerginliğin azaltılması ve ateşkes sağlanmasını dile getiren seslerin çoğaldığını vurgulayan Vang, Çin'in krizin siyasi çözümüne yönelik uluslararası mutabakat sağlanması için yapıcı rol oynamayı sürdüreceğini belirtti.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 26 Nisan'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, Çin'in, krizin siyasi çözümü için görüşmeler yürütmek üzere, Avrasya İşlerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Li'yi Ukrayna ve diğer ülkelere göndereceğini belirterek, arabulucu rolünün işaretini vermişti.
Arabuluculuk için görevlendirilen Li, ziyaretlerine 15 Mayıs'ta Ukrayna ile başlayacak. Bakan yardımcısı seviyesinde bir diplomat olan Li, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasından bu yana Kiev'i ziyaret eden en üst düzey Çinli yetkili olacak.
Özel temsilci Li, 2009-2019 yıllarında Moskova Büyükelçiliği yapmıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in aşina olduğu bir isim olan Li'nin, Kremlin'i savaşı sona erdirme konusunda ikna edici rol oynayabileceği öngörülüyor.
Çin'in Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki tutumu
Çin ile ABD arasında jeostratejik rekabetin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, Pekin yönetimini, "ortak düşman" algısıyla benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile yakınlaştırmıştı.
Çin ve Rus liderlerinin, savaşın başlamasında hemen önce, 4 Şubat 2022'de, Putin'in Pekin Kış Olimpiyatları için Çin'e yaptığı ziyaretteki görüşmede, "iki ülke arasındaki dostluğun limiti olmadığına" vurgu yapan ortak açıklaması, Pekin yönetiminin kısa süre sonra başlayacak savaştan haberdar olduğu ve örtülü onay verdiğinin işareti olarak yorumlanmıştı.
Çin, her ne kadar savaşın ardından Rusya'ya yönelik uluslararası yaptırımlara katılmasa da ABD ve Avrupa ile ekonomik ilişkilerine zarar vermemek için yaptırımların çerçevesine büyük ölçüde uymuştu.
Öte yandan Pekin, yaptırımların Avrupa ile Rusya arasındaki alışverişleri kısıtlamasıyla yön değiştiren ticaretten de kazanç sağlamış, savaşın ardından iki ülke arasındaki ticaret hacminin, özellikle enerji alanında arttığı gözlenmişti.
ABD ve Avrupa, Rusya'ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin'i uyarırken, Pekin doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak askeri tatbikatlar dahil askeri ve sanayi işbirliğini sürdürmüştü.
Barış önerilerinden arabuluculuğa
Çin, savaşın yıl dönümü olan 24 Şubat'ta krizin siyasi çözümü için önerilerini içeren 12 maddelik "tutum belgesi"ni açıklamış, belgede, gerginliklerin aşamalı azaltılarak ateşkesin sağlanması gerektiği vurgulanmıştı.
Ateşkes önerisi, ABD ve Avrupa Birliği'nin yanı sıra öneriyi fiili durumun resmiyete dökülmesi olarak algılayan Ukrayna tarafından da kabul görmemişti. Kiev yönetimi, bu koşullardaki bir barışın "savaşın dondurulması" anlamına geleceğini dile getirmişti.
Rusya da Çin'in görüşüne önem verdiğini ancak mevcut koşullarda Ukrayna meselesinin çözümünde barış yoluna geçişin sağlanması için gerekli koşulların oluşmadığını bildirmişti.
Devlet Başkanı Şi, 20-22 Mart'ta Moskova'yı ziyaretinde Ukrayna sorununa siyasi çözüm çağrısında bulunmuş ancak ziyarette Pekin ile Moskova arasında stratejik işbirliğinin küresel boyutta genişletilmesine yapılan vurgu, Çin'in Rusya'ya desteğini sürdürdüğünün işareti olarak yorumlanmıştı.