Çin Tayvan'ın güneyinde askeri tatbikata başladı

Çin'in, egemenlik ihtilafı yaşadığı Tayvan'a yakın sularda askeri tatbikata başladığı bildirildi.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu Doğu Harekat Alanı Komutanlığı Sözcüsü Shi Yi, yaptığı açıklamada, ABD ve Tayvan'ın yakın zamanlardaki provokasyonlarının Çin'in bağımsızlığını ciddi biçimde ihlal ettiğini belirtti.

Shi, ülkenin bağımsızlığını korumak için gerekli olduğunu savunduğu tatbikatta, savaş jetleri ve savaş gemileri gibi unsurların kullanıldığını ifade etti.

Tatbikatın Tayvan'ın güneyine yakın sularda düzenlendiğini kaydeden Shi, ABD ile Tayvan arasında tekrar eden anlaşmaların, bölgede güvenlik ve istikrar açısından "sorunun en büyük kaynağı" olduğunu belirtti.

Tayvan'dan "karşılık vermeye hazırız" açıklaması

Tayvan Savunma Bakanlığı da Tayvan Boğazı'nda ve sınırındaki hava ile deniz sahasında son faaliyet ve durum üzerinde tam kontrolü olduğunu bildirdi.

Savunma Bakanlığı, buna göre de karşılık vermeye hazır olduğunu açıkladı.

ABD ve Tayvan arasındaki silah anlaşması

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, 4 Ağustos'ta Tayvan'a 750 milyon doları bulması beklenen silah satışını onaylamıştı.

Onaylanan silah anlaşmasına göre, ABD, Tayvan'a 750 milyon doları bulması beklenen 40 yeni M109 kundağı motorlu obüs ile 1700 hassas güdüm kiti satacaktı.

Tayvan yönetimi de silah satışını onayladığı için ABD'ye teşekkür etmişti.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.


Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.