Çin, geçen hafta Tayvan yakınlarında yürütülen askeri tatbikat ve devriye uçuşlarının, Ada yönetiminin bağımsızlık yanlısı adımlarına karşı "gerekli bir önlem" olduğunu savundu.
Abone olÇin Tayvan İlişkileri Ofisi Sözcüsü Ma Şiaoguang, olağan basın toplantısında, Pekin yönetiminin egemenlik iddiasında bulunduğu Tayvan ile ilişkilerinin son dönemdeki gerilimden, Ada'da iktidardaki Tsai Ing-wen liderliğindeki Demokratik İlerici Parti (DPP) yönetimini sorumlu tuttu.
Ada'daki hükümetin dış güçlerin desteğiyle attığı bağımsızlık yanlısı adımların Çin'in kalkınmasını hedef aldığını savunan Ma, "Tayvan'ın tüm bağımsızlık yanlısı eylemlerini bertaraf etmeye, ulusal egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü korumaya hazır ve kararlıyız." dedi.
Tayvan yetkilileri, geçen hafta gerçekleştirilen iki günlük askeri tatbikat sırasında Çin savaş uçaklarının hava sahasını ihlal ettiğini savunmuştu. Yetkililer, faaliyetin "Tayvan'a yönelik bir provokasyon olduğunu, bölgesel barışı ve istikrarı tehdit ettiğini" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971 yılına kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakilen diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.