BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Çin işkencesi saymakla bitmez

Eziyet kelimesi az kalır aslında bir çeşit soykırım. Evlenmeye izin yok, çocuk doğurmaya izin yok. Kızlar fuhuşa sevk ediliyor.

Abone ol

Hürriyet’in Londra Temsilcisi Faruk Zabcı, üç yıl içinde iki kez gizlice girip haftalarca araştırma yaptığı Doğu Türkistan’dan gözlemlerini aktarmaya devam ediyor.

EVLENMEYE BİLE İZİN YOK

"Bir Uygur ailenin evine yemeğe davet edildim. Bağdaş kurup yemeklerimizi yerken, ev sahibinin oğlunun, ilkokulda İngilizce öğretmenliği yapan bir kız ile evlenmek üzere olduğunu öğrendim" Ancak genç Uygur çifti, Çin hükümeti kasım ayına kadar düğünlere izin vermediği için hayatlarını birleştiremiyordu. Sevdiği erkeğe dilediği zamanda kavuşamadığı için üzgün olan genç öğretmen bana şöyle dert yandı: "Çinli kızlar evlenebiliyor da biz niye evlenemiyoruz. Uygur kızlarının evlenmeye hakkı yok mu? Yuvamızı kuracağımız evimiz bile hazır, ama gelen yasak üzerine evlenemiyoruz. Bizi terörist görüyorlar ve her hakkımızı bastırıyorlar. 1 Temmuz’dan kasım ayına kadar evlenemezmişiz. Nedenini sormaya da hakkımız yok." Aslında bunun nedeni belli. Çin hükümeti, düğünlerden cuma namazlarına kadar, Uygurların bir araya gelebileceği her türlü faaliyeti kısıtlamaya çalışıyor.

ASKERE GİTMEK İÇİN RÜŞVET VERİYORLAR

Peki Uygurlar neden bu tür yasakların nedenini polise sormuyorlar? Hepsi şöyle cevap veriyor: "Polise soru sormak ne haddimize! Kaldı ki, bu kararlar Pekin’den çıkıyor. Polis bile nedenini bilemiyor. Çoğu karar, Sincan’a ulaşana kadar şekil değiştiriyor. Uygulamanın nasıl yapılacağını polis de kestiremiyor." Sincan’da her 10 polisten ve her 100 askerden biri Uygur. Burası Uygurlara ait bir özerk bölge olsa da, güvenlik güçlerinde pek Uygur yok. Şoförüm bu konuyu şöyle açıklıyor:

"Çinliler, Uygurları askere almaz. Ancak rüşvetle orduya girilebilir. Çinliler para vermez, bizimkiler ise 1500 dolar rüşvet verirler. Bunun nedeni, askerlerin iki yıl boyunca ayda 200-300 dolar maaş almasıdır. Bu, yılda 2500 dolar eder, ki burada bu çok iyi para. Ben bile şoförlükten ayda 30 dolar kazanıyorum, yani günde bir dolar."

CEZAEVLERİ DOLU

Peki Sincan, yeni bir Tibet olur mu? Olaylar büyük bir ayaklanmaya dönüşür mü? Doğu Türkistan’da edinilen izlenimlere göre bu çok zor. Uygurlar sindirilmiş, korkutulmuş. Hükümet tüm iletişimi kontrol ediyor, sansür yaygın. Uygur gençleri siyasetten uzaklaştırılıyor, genç kızlar fuhuşa itiliyor. Cezaevleri Uygurlarla dolu. Kim isyan edecek?

UYGUR TV'LERİNE SANSÜR

Televizyonda, XJTV-3, XJ-TV5, XJTV-8 ve XJTV-9 adlı dört Uygur kanalı var. Ancak bu kanallarda siyasi tartışma söz konusu değil. Sıkı bir sansürden geçen filmlerin yanısıra, ahlak ve eğitim üzerine "zararsız" tartışma programları da bulunuyor. Programların çoğu, Çin’den ithal, Çince’den tercüme.

KEMAL SUNAL FİLMLERİ

Kasetçilerde gezerken Urumçi’de Tarkan, Mustafa Sandal, İbrahim Tatlıses ve Serdar Ortaç’ın albümlerine ve Türkçe türkü kasetlerine rastladım. Kemal Sunal filmleri de sokaklarda bulunabiliyordu. 

PEKİN'DEN SİNCAN'A SEKS TURU 

Urumçi’de geçirdiğim iki hafta içinde, genç Uygur kızlarının Çinliler tarafından fuhuşa zorlandığı iddialarını araştırmak üzere gece kulüplerine gittim. Arzugül adlı bir Uygur kızı, fiyatlarının gecelik 200 Yuan olduğunu söyledi. Çinliler, Uygur kızlarını kendi kızlarına göre daha çekici bulduğundan, başta Pekin olmak üzere diğer bölgelerden Sincan’a "seks turları" düzenleniyordu. Bir Uygur, son durumu şöyle anlattı: "5 bin öğrenci iç bölgelere Çince eğitim bahanesiyle gönderildi. 5 yıl ailelerinden koparılan kızların tamamı bekardı. Bunların hemen hiçbiri geri dönmedi. Madem amaç eğitim vermek, neden evli kadınları da seçmiyorlar?

MİSAFİRİM VAR AKŞAMA GEL

Çaresizlik içinde, para kazanmak üzere Çin’in iç bölgelerine kendi rızasıyla giden Uygur kızları da vardı elbette. Bunlar, çarşıda gördüğüm, beş vakit namazındaki kızlarla tezat teşkil ediliyordu. Ama daha önemlisi, Çinliler tarafından fuhuşa teşvik edilmeleriydi. Çinli patronlar, işçisi Uygur kızlarına "Misafirim var. Bu akşam bizle geleceksin" dediğinde kimse itiraz edemiyordu. Gitmese işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Uygur kocalar bile karıları işlerini kaybetmesin diye ses çıkartamıyorlardı.

CİM BOM BOM

Türk futbolu Doğu Türkistan’da yakından izleniyor. Uygur Türkleri’nden Türk Milli Takımı’na ve Süper Lig takımlarına büyük ilgi var. Urumçi’de Uygurların yaşadığı bölgelerde gezerken sürekli göğüslerinde ay-yıldızlı Türkiye forması ile Galatasaray forması taşıyan gençlerle karşılaştım. Türkiye’den geldiğimi öğrendiklerinde, "Cim bom bom" diye tezahürat yaptılar.

İNTERNETTEN İNDİRİYORLAR

Sincan’da kimse Türk TV kanallarını seyredemiyor. Çanak anten kurmaya cesaret edebilen yok. Ama Uygur Türkleri bu yasağı atlatmanın tehlikesiz bir formülünü bulmuşlar. İnternetten dizileri indiriyorlar. Kurtlar Vadisi Pusu’yu burada seyretmeyen yok. Bir Uygur indiriyor, bir başkası çoğaltıyor ve dizi elden ele geziyor. Bazı Uygur kızları, diziden hayran oldukları Polat Alemdar’ı bana sordular.