BIST 9.420
DOLAR 34,42
EURO 36,33
ALTIN 2.828,82
HABER /  GÜNCEL

Çiller, ekonomik kanseri yenecekti

Türkiye, yıllar boyu Türk Telekom'u tartıştı. Tartışma Tansu Çiller döneminde başladı. Çiller, o zaman için Telekom'u satsaydı "Türkiye, ekonomik kanseri" yenmiş olacaktı

Abone ol

Telekom'un satışı denince ilk akla gelen isimlerden biri Tansu Çiller şöyle konuştu: "1994'te Türkiye'nin iç borcu 14-16 milyar dolardı. Telekom'un değeri 40 milyar dolardı. Yüzde 50'sini satsak borç sorunumuz kalmayacaktı."

Telekom denilince Tansu Çiller'i anımsamamak mümkün değil. Çiller'in başbakanlığı döneminde "Türk Telekom", "PTT'nin T'si" olarak siyasi literatürümüze geçmiş özelleştirmenin sembolü haline gelmişti.
Çiller, başbakan olarak "Satmamız lazım" dedikçe, hemen hemen bütün siyasi partiler "Satılamaz" diyorlardı. Başbakan Çiller, TBMM'de sabahlayıp T'nin satışı için yasa çıkardıkça, muhalefet Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor ve yasayı iptal ettiriyordu. T'nin satışı özellikle, Çiller ile Prof. Dr. Mümtaz Soysal arasında bir "hukuk savaşı"na dönüşmüştü. O dönemdeki muhalefetin ve Mümtaz Hoca'nın girişimleri, Çiller'e PTT'nin T'sini sattırmamıştı.
Şimdi, o ünlü "T"nin yüzde 55'i, "Türk Telekom"un "T"si olarak, 6,5 milyar dolara satıldı.
Acaba eski Başbakan Tansu Çiller, siyasi ideallerinden biri olan bu satış için şimdi ne düşünüyor?

'Kanseri yenecektim'
Çiller'e dün bu soruyu yönelttiğimde, hâlâ PTT'nin T'si heyecanını koruyordu. Ve bu satışı yapmasını engelleyenlerin, ülkenin geleceği ile oynadıkları mesajını veriyordu.
Başbakanlığı döneminde de hep aynı heyecanla anlattığı "T projesi"ni yine eksiksiz anlatmaya başladı:
"Keşke, 1993'te, 1994'te, PTT'nin T'si olarak satabilseydik. Sattırmadılar. Türkiye bir altın fırsatı kaçırdı. O zaman 40 milyar dolar ediyordu. Türkiye'nin iç borcu ise 14-16 milyar dolarlar civarındaydı. Yüzde 50'sini sattığımızda, iç borcu bitiyorduk. Yarısının bedeli bile borç sorununu hallediyordu. Bunun anlamı şuydu: Eğer satışı yapabilseydim, Türk ekonomisinde kanseri yenmiş olacaktım. Neden böyle söylüyorum? Çünkü, bu satış gerçekleşseydi, borç meselesi çözüleceği için Türkiye, borç-faiz sarmalına düşmeyecekti. Ondan sonraki yıllarda borçlanmaya ihtiyacı olmayacaktı dolayısıyla ekonomi borç-faiz batağına girmeyecekti. Türkiye IMF'ye muhtaç olmayacaktı, dış bağımlılıktan kurtulacaktı. Bu bir hastalığı hem de kanser gibi bir hastalığı kökünden kurutmak anlamına gelecekti. Türkiye, büyük ihtimalle değil kesin olarak makus talihini yenmiş olacaktı. Benim her zaman hayıflandığım budur. Bugün ise yüzde 55'i 6,5 milyar dolara satıldı. Türkiye'nin borç büyüklüğünü düşünürseniz rakamlar arasındaki farkı daha iyi anlarsınız."

'Değeri yüksekti'
Çiller, başbakanlığı döneminde T'nin değerinin 40 milyar dolar civarında olmasını şöyle izah etti :
"Ben bu işe İngiltere'den sonra girişen ikinci kişiydim. O zaman daha özelleştirmenin değerini diğer ülkeler de anlamamıştı. Örneğin ortada henüz Doğu Bloku'ndan yeni kopmuş Doğu Avrupa ülkeleri yoktu. Onlar piyasaya girmemişti. El değmemiş bir alan konumundaydı. Bu nedenle de değeri yüksekti. Batı sermayesi 40 milyar dolar veriyordu. Bankalar konsorsiyum oluşturmuşlardı. Ben satışı yapabilseydim bu bir devrim olacaktı ve Türkiye bir daha çukura düşmemek üzere düzlüğe çıkmış olacaktı."

"Dört idealimden biri"
Çiller, T'nin satışının siyasette dört idealinden biri olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Başbakanlığım döneminde dört idealim vardı. Terörün belini kırmak, özelleştirmede hızlı davranarak PTT'nin T'sini satmak, Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği. Gümrük Birliği idealime ulaştım, büyük bir mücadele sonunda terörün belini kırdık ama T'yi satamadık. Bugünkü gelişmeler doğru hedefler seçtiğimizi kanıtlıyor. Gümrük Birliği'ne de o kadar karşı çıktılar. Hem siyasiler karşı çıktı hem de sanayiciler, örneğin otomotiv sektörü. O gün, batarız, yanarız, yok oluruz diyen sektörlere bir de bugün bakın. Otomotiv sektörü patlama yaptı. İhracat rekorlar kırıyor. Çok daha güçlendi. Sektöre kalite geldi, rekabet geldi ve bu sektör ilerledi."

'Sıra tarımda'
Eski Başbakan Çiller, o dönemde, T'nin satışından hemen sonra tarıma yönelmeyi planladığını anımsatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"T'den hemen sonra tarımın sanayileşmesine girişecektim. En önemli sorunlardan biri oydu, hâlâ da odur. Avrupa Birliği bağlamında kırmızı, yeşil kutulardan söz ettiğimde beni anlamıyorlardı. Hatta alaycı ifadelerle küçümsüyorlardı. Bugün ne demek istediğimin değeri daha iyi anlaşılıyor. Türkiye süratle tarım sektörüne eğilmeli ve tarımda sanayileşmeyi gerçekleştirmelidir."
Çiller, aktif siyasetten çekildikten sonra da bu konuları ve sorunları aynı heyecanla hem sorumluluk üstlenmiş eski siyasetçi hem akademisyen olarak incelemeyi sürdürdüğünü de ekledi.

Haber: Fikret Bila
Kaynak: