BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Cildiniz kışa hazır mı?

Uzmanlar soğuk havalarda ciltte meydana gelecek su kaybı konusunda uyardı.

Abone ol

soğuk havaların başlamasıyla, deride döneme özgü bir takım fizyolojik değişimlerin gözlenebileceğini ya da bazı deri hastalıklarının artabileceğini söyledi.

Derinin, her an dış dünyayla irtibat halinde olması nedeniyle fiziksel etkenlerden etkilenmemesinin düşünülemeyeceğini ifade eden Türker, şöyle konuştu:
“Sonbahar ve kış aylarında da cildimizi tehdit eden birçok etken vardır. Bu dönemlerde, soğuk-kuru hava, düşük nem, rüzgar ve kirli havaya dikkat edilmeli. Maruz kalınan düşük nem, rüzgar, hava kirliliği, iç ve dış ortamdaki ısı farkının yüksek oluşu, uzun süreli kalınan kapalı ortamlar, tüm bu faktörlere ilave olarak kış aylarının yarattığı depresif etki, egzama, psoriazis (sedef hastalığı), akne (sivilce), vitiligo, seboreik dermatit gibi deri hastalıklarının artmasına neden olur.”

Türker, deri yapısı kuru olanlar, bebekler, çocuklar ve yaşlılar ile “atopik” denilen alerjik bünyelilerin, soğuk kış aylarında daha çok etkilendiğini kaydetti.

DERİ KURULUĞU ARTIYOR
Soğuk havalarda deriden su kaybının fazlalaştığını, bu durumun da deri kuruluğuna yol açtığını dile getiren Türker, bunun sonucunda da kaşıntı meydana geldiğini söyledi.

Türker, kuru deride matlık, ince çatlamalar ve pullanmalar görüldüğünü ve kaşıntının ön plana çıktığını belirterek, şöyle devam etti:
“İyi bir nemlendirici, derinin kaybettiği nemi takviye eder, ancak derideki bu su rezervini korumak da gerekir. Nemlendiriciler ve emollientler dediğimiz yumuşatıcılar özellikle banyodan çıkar çıkmaz, ilk 3 dakika içinde sürülürse, deri için maksimum su çekme özelliğini gösterir. Ayrıca el egzaması olanlar, her el yıkamadan sonra, gece yatmadan önce ve özellikle soğuk hava ile temastan önce mutlaka uygun el nemlendiricilerini sürmelidirler. Dışarıyı çıkmadan önce yüz, eller gibi soğuk ile temas eden bölgelerin nemlendirilip, eldiven, kaşkol, şapka gibi koruyucu giysilerle kapatılması, özellikle egzamaların alevlenmesinin önlenmesi açısından son derece önemlidir.”

Özellikle yüz ve ellerin, soğuk ve kirli havanın daha çok etkisi altında olduğunu ifade eden Türker, deri temizliğinde, cildin koruyucu film tabakasına zarar vermeyen, pH değerine uygun, renksiz, parfümsüz ve emülgatör denilen bazı katkı maddelerini içermeyen, aynı anda deriyi de kurutmayan medikal ürünlerin kullanılması gerektiğini anlattı.

DERİYİ KORUMANIN DİĞER YOLLARI
Türker, soğuğun cilde olumsuz etkisini önlemek için nemlendirici dışında, sokağa çıkıldığında soğuktan koruyucu giysiler giyilmesi ve eldiven kullanılmasının yararlı olacağını kaydetti. Evlerin nemlendirilmesinin önemine de değinen Türker, kalorifer peteklerinin üzerine ıslak havlu veya sobanın üzerine bir demlik su koyulmasının odanın nemlendirilmesi açısından uygun olacağını vurguladı.

Türker, günde en az 1-1.5 litre su içilmesinin de derideki nem oranını artıracağını kaydederek, özellikle kirli havaya daha fazla maruz kaldığı için saçların da bere veya şapka kullanılarak korunması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak:www.ntvmsnbc.com