TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gündemdeki Ermeni Soykırımı yasa tasarısına ilişkin Fransa Senat Başkanı'na mektup gönderdi
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, Fransa Senato Başkanı Jean-Pierre Bel'e gönderdiği mektupla Ermeni soykırımına karşı aldığı tavrı eleştirdi:
"Fransa gibi dost bildiğimiz bir ülkenin özel hafızaların bayraktarlığını yapmasını anlamakta ciddi güçlükler çektiğimi bilmenizi istiyorum. İhtilaflı tarihi konular konusunda ilgili ülkelerin dışarıdan suni dayatmalarla değil, adil bir hafıza konusunda kendi modellerini kurabilme hakkının kendilerine tanınması gerektiğine inanıyorum"
İŞTE O MEKTUP
Çiçek'in, Fransa Senato Başkanı Bel'e gönderdiği mektubun tam metni şöyle:
"Bu mektubu, ülkelerimiz arasındaki derin ve köklü ilişkilere ciddi ve kalıcı şekilde zarar verme potansiyeli bulunan bir konuyu dikkatinize getirmek için kaleme atıyorum. Esasen, Fransa Ulusal Meclis Başkanı'na zamanında konu hakkındaki hassasiyetimizi bildirdim. Ancak, endişelerimin kaynağını oluşturan yasa tasarısının Senato gündemine alınması çerçevesinde bazı hususları sizinle de paylaşma ihtiyacı hissettim.
Bildiğiniz gibi, amacı sözde Ermeni soykırımın inkarının ceza konusu yapılması olan bir yasanın 22 Aralık 2011 tarihinde Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edilmesinden bu yana ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkileri ciddi bir buhranın eşiğine gelmiştir. Gelişmelerin seyri ise yakından izlenmektedir.
Esasen, Fransa'nın, tarihsel ve felsefî olarak hafıza görevi anlayışına kendisini yakın hisseden bir ülke olduğunu anlıyorum. Ancak Fransa gibi dost bildiğimiz bir ülkenin özel hafızaların bayraktarlığını yapmasını anlamakta ciddi güçlükler çektiğimi bilmenizi istiyorum, ihtilaflı tarihi konular konusunda ilgili ülkelerin dışarıdan suni dayatmalarla değil, adil bir hafıza konusunda kendi modellerini kurabilme hakkının kendilerine tanınması gerektiğine inanıyorum. Türkiye'nin de bu anlayışla Ermenistan'a son derece ciddi açılımlar yaptığını ve bu ülkeyle normatizasyon süreci kapsamında tarihi olarak nitelendirilebilecek önerilerde bulunduğunu hatırlatmadan edemiyorum.
Üzerinde hukuki ve bilimsel oydaşmanın bulunmadığı bir konunun üçüncü bir ülkedeki siyasi organlara fek taraflı olarak taşınmasının ahlaken de sorunlu olduğu yönündeki düşüncemi paylaşacağınızı umuyorum. Nitekim, Hafıza Yasaları konusunda kurulan ve Ulusal Meclis Başkanı'nızın ismini taşıyan Araştırma Komisyonunun, Parlamentonun görevinin tarihsel olayları tanımlayan yasalar kabul etmek olmadığı, ceza yaptırımı öngören yasaların bu açıdan özellikte aykırılık taşıdığı tavsiyesine yer verdiğini biliyorum.
Senatonuzun 23 Ocak 2012 tarihli gündemine taşınan malum girişimin, bir grubun hafıza talepleri temelinde tarihi ve bilimsel araştırmayı da tehdit altında bıraktığını değerlendiriyorum. Senato gibi yüce bir kurumun ise Fransa'nın beslendiği evrensel değerleri göz ardı ederek, ifade özgürlüğünü sınırlama girişimlerine destek çıkacağına inanmak istemiyorum.
Ülkemizin, Ermenistan ile normalizasyon gayretlerini sürdürmesine imkân tanınması gerektiğine, Fransa'nın bu temelde katkılarda bulunmasının faydalı olacağına, tarihten husumet çıkarmaya dönük girişimlerin son derece üzücü ve talihsiz olduğuna dair kanaatimi anlayacağınızı umuyorum.
Her hâlükârda, dostluk boyutunu korumak istediğimiz Türkiye-Fransa ikili ilişkilerine darbe vuracak, ifade özgürlüğünün rehin alınmasına yol açacak bu ve bu nitelikteki başka girişimlerin engellenmesi için zamanlı ve sağduyulu müdahalelerde bulunacağınıza dair samimi inancımı koruyorum."