Çiçek'ten Baykal'a pratik formül

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, kaza sonrası CHP Lideri'nin makinistlerle görüştürülmediği yönündeki sözlerine pratik bir yaklaşım önermiş.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, kaza sonrası CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın trenin makinistleri ile görüştürülmediği yönündeki sözleri ile ilgili olarak, "Sayın Baykal, anamuhalefet partisi başkanı olarak değil, bir değerli hukukçu olarak kaza yapan trenin makinistleri ile görüşebilirdi" dedi. Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda görüşülen konulara ilişkin açıklamalarının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çiçek, gazetelerde "deliller karartıldı" diye haberler yayınlandığını, ancak soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade ettiğini söyledi. Üç kişilik bilirkişi heyetinin Cumhuriyet savcısı tarafından görevlendirildiğini, bu heyetin vereceği bilgilerin yargılamanın seyrini etkileyeceğini ifade eden Çiçek, bunun dışında başka bir bilgi sahibi olmadığını belirtti. Çiçek bir gazetecinin Sağlık Bakanlığı Müsteşarı'nın yaptığı açıklamanın yanıltıcı olup olmadığı sorusunu, "Ben şahsen doğru bulmuyorum. Bu arkadaşımızın böyle bir açıklama yapmaya yetkisi yoktu. Çünkü bu bilgiye ulaşma imkanı yoktu da onun için" diye yanıtladı. Bakan Cemil Çiçek, kazazedelere tazminat yoluna gidilip gidilmeyeceğinin sorulması üzerine de "Bir tazminat söz konusu olduğunda şüphesiz bunu devlet olarak öderiz" yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kaza yapan trenin makinistleri ile görüştürülmediği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine de Çiçek, şu bilgileri verdi: "Beni Mehmet Sevigen aradı. Böyle bir görüşme arzu ettiklerini söylediler. Gözaltına alınan kişilerle usul hükümlerine göre yakınları ya da hukukçuları görüşebilir. Sayın Baykal'ın kendisi, Anamuhalefet Partisi olarak değil, bir değerli hukukçu olarak böyle bir görüşmeyi arzu etseydi, görüşebilirdi. Ben tekrar Mehmet Sevigen'i aradım. Böyle bir yoldan görüşmeyi arzu ederlerse, bunun mümkün olabileceğini söyledim. O da yola çıktıklarını ve geri dönmelerinin mümkün olmadığını söyleyerek teşekkür etti. Dolayısıyla meseleye hukuki açıdan bakmak lazım."